Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında varılan İdlib'deki ateşkese ilişkin açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, "Elbette ateşkesten dolayı memnuniyet duyuyoruz. Hiç olmazsa akan kan duracak" dedi.
Karamollaoğlu, partisinin eğitim merkezinde düzenlenen İl Başkanları ve İl Müfettişleri toplantısında konuştu. Karamollaoğlu, İdlib'de ateşkes kararına ilişkin, "Moskova'da barış görüşmesi yapıldı. Elbet de ateşkesten dolayı memnuniyet duyuyoruz. Hiç olmazsa akan kan duracak. Hamdolsun ordumuza güveniyoruz. Zor şartlar altında bile üzerlerine düşen görevleri yerine getireceklerine inanıyoruz. Ama elbet de verdiğimiz her şehit bizim yüreğimizi dağlıyor. 'Şehit' dediğimiz insanlar halkın içinden gelen insanlar; garibanlar. Askerden kendilerini uzakta tutabilecek imkanları olmadığı için askere gidenler. Ama gücü olup, parası olup, askerlikten imtina edenler çok bu memlekette. Özellikle böylesi durumlarda herkesin taşın altına elini koyması gerekir. Biz elbet de şehitlerimize sahip çıkarız. Ama ordumuz böyle bir harekata giriştiği zaman elbet de kimsenin hayatını kaybetmemesi için Allah'a yalvarırız. 'Şehit olsunlar da itibarımız yükselsin' demeyiz" dedi.
Karamollaoğlu, Suriye'nin başta Türkiye olmak üzere tüm İslam alemine pahalıya mal olduğunu vurgulayarak, "500-600 bin insan hayatını kaybetti. 7-8 milyon civarında insan Suriye'yi terk etti. En az 7 milyon civarında insan da Suriye'nin içinde yer değiştirdi. Artık Suriye yeniden başlangıç yapacak durumda değil ne yazık ki. Suriye'de yaklaşık 2 aydır söylüyoruz, bir bölgeye ihtiyaç var. Şu anda söylenilebilen nokta İdlib. Burada, adım adım da o yöne doğru gidiliyor. Mutlaka ateşkes sağlanmalı. Sadece Türkiye değil, müştereken burada yaşayan insanların hayatı emniyete alınmalı. Mutlaka bu bölge silahsızlandırılmalı. Bu konuda herkes ittifak etmiş gibi gözüküyor. Ama bunu tek başına kimse yapamaz. Ne burası doğrudan doğruya Suriye rejimine terk edilebilir. Ne 'bu sorunu Ruslar gelsin çözsün' denilebilir. Ne de kimse Türkiye'ye güvenip de, 'alın burayı siz silahsızlandırın, burada barış olsun' diyebilir. Bunu ısrarla söyledik. Burada bir bölge oluşturulmalı. Buna Türkiye de, Rusya da, İran da, Suriye rejimi de katkı sağlamalı" dedi.
YUNANİSTAN'A TEPKİ: İNSANLIKTAN YOKSUNLAR
Bu sürecin uzun süreceğine dikkat çeken Karamollaoğlu, Yunanistan'ın göçmenlere müdahalesini de eleştirdi.
Karamollaoğlu, "Oraya gelen insanları soyup geri göndereceksiniz. Hakikatten bunlar insan diye vasıflandırılacak kişiler değil, insanlıktan yoksunlar. Belki biraz ağırlarına gidebilir; ama kendi menfaatleri söz konusu olduğunda batı bu mefhumları kendi içinde yaşatıyor. Her zaman kendi insanına bir ayrıcalık tanıyor. Çifte standart, tekebbür, sömürü, baskı uyguluyor. Lafta her zaman karşı oldukları; ama fiiliyata geldiği zaman çekinmeden uyguladıkları mefhumlar bunlar" diye konuştu.