Karlov suikastinde Rus masası detayı
Rus Büyükelçi Karlov suikasti ile ilgili Ankara Başsavcılığı’nın iddianamesine göre MİT’te Rusya masasına bakan FETÖ’cü Vehbi Kürşat Akalın, “Uçak krizi sonrası Türkiye-Rusya ilişkileri”ne dair rapor hazırladı.

Oluşturma Tarihi: 2018-11-25 09:12:07

Güncelleme Tarihi: 2018-11-25 09:12:07

Karlov suikasti iddianamesinde yer alan veriler, suikastla Türkiye-Rusya ilişkilerinin hedef alındığını bir kez daha ortaya koydu. FETÖ, Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından MİT'in Rusya masasında görevli mensuplarına Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceği konusunda makale hazırlattı. Makalede, “İki ülke ilişkileri düzelecek” görüşü öne çıkınca Karlov suikastı için düğmeye basıldı.

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor. FETÖ ve arkasındaki dış güçlerin Karlov'u neden hedef aldığı, soruşturma kapsamında itirafçı olan şüphelilerin ifadeleriyle çözüldü. İddianameyle, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in örgüt yöneticileri aracılığıyla ilettiği talimat sonrasında Rus Büyükelçi Andrey Karlov ilgili istihbarat toplayan Vehbi Kürşat Akalın'ın, MİT'te görev yaptığı dönemde Rusya masasına baktığı ortaya çıktı.

Akalın, ifadesinde, Karlov'un güvenliğine ilişkin bilgilerin yanı sıra özel yaşamı ve Rusya Federasyonu Temsilciliği ile ilgili etkinliklerle alakalı bilgileri de mahrem abisi Yusuf kod adlı Hüseyin Kötüce'ye verdiğini anlattı. Akalın, birebir görüşmelerde sözlü olarak ilettiği bilgileri Kötüce'nin kendi evinde bulunan bilgisayarına işlediğini söyledi. İddianameye göre, Kötüce, söz konusu istihbarat bilgilerini Ubuntu isimli işletim sistemini kullanarak şifreli olarak kaydetti.

Andrey Karlov'un, 2015 Kasım'da Rus savaş uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye-Rusya ilişkilerini düzeltmek amacıyla yoğun bir diplomasi yürüttüğü ve çok gayretli birisi olduğu yönünde bilgileri de Hüseyin Kötüce'ye ilettiğini aktaran Akalın, mahrem imamın Türk-Rus ilişkilerinin geleceği konusunda makale yazmasını istediğini anlattı. Akalın, “Hüseyin Kötüce'nin evinde açmış olduğu laptopa söz konusu makaleyi yazdım” dedi.

Eski BTK çalışanı olan Mahrem imam Hüseyin Kötüce de Akalın'ın beyanlarını doğruladı. Kötüce, ifadesinde, “Hatırladığım kadarıyla 2015 yılı içerisindeydi. Makalenin içeriğinde ‘her iki ülkenin çıkarlarının birbiriyle ile örtüştüğü, yakın zamanda yeniden bir araya gelebilecekleri' gibi görüşler bulunuyordu. Kötüce, Gülen'e çok yakın bir isim olan Cemal Karaata'ya verdiğini belirtti.

AMAÇ KRİZİN ÇÖZÜLMESİNİ ÖNLEMEK

Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğine ilişkin hazırlanan makale silsile yoluyla örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'e ulaştırıldı. Söz konusu makalenin, FETÖ ve dış güçler tarafından Türkiye-Rusya savaşını çıkarmayı amaçladıkları Karlov suikastının zeminini hazırladığı değerlendiriliyor. Türkiye-Rusya arasındaki krizin çözülmesinin önüne geçmek isteyen FETÖ de bu kapsamda, 2016 Ocak ayında ABD'de yapılan toplantıda Karlov'a yönelik suikast kararını aldı.

Şüpheli Vehbi Kürşad Akalın, ifadesinde, mahrem imamı Hüseyin Kötüce'ye Karlov ve Rusya Federasyonu Temsilciliği ile ilgili topladığı bilgilerin ne yapıldığını sorduğunu da anlattı. Akalın, şunları ileri sürdü: “Bu bilgilerin abiler tarafından incelendiğini, diğer kaynaklardan elde edilen bilgilerin bir araya getirildiğini, elde edilen bu bilgiler sayesinde yol haritası hazırlanıldığını, ülke içerisinde makam sahibi konumunda olan abilere bu yönde bilgiler verildiğini ve bu abilerin çizilen rota dahilinde politika ürettiklerini ve bu yönde işlemler yaptıklarını belirtti. Ayrıca sadece benden değil teşkilat içerisinde bulunan ve örgüt mensubu olan diğer arkadaşlarından da bilgi aldıklarını söyledi.”

Büyükelçi Andrey Karlov'un eşi Marina Mihlovna Karlova'nın ifadesi de iddianameye girdi. Karlova, ifadesinde, uçak düşürme krizinin çözümü çabaları devam ederken eşinin terör eylemleri ve provokasyonlara karşı kendisine yaptığı uyarıları anlattı. Karlova, “Eşim işinin detaylarını hiçbir zaman anlatmazdı. Eşim, Türk pilotunun SU-24 askeri uçağını düşürmesinin ardından Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerde yaşanan zor dönemde çalıştı. O dönemde eşim elçiliğe ait arabada ‘yat' komutu duymam durumunda derhal otomobilin içine yatmamı öğütledi. 10 Aralık'ta 2016'da Ankara'da kermes yapılması planlanmıştı. Elçilik mensuplarıyla bu kermesi ziyaret etmeyi düşündük. O gün eşim Moskova'dan görüşmelerden döndü. Havalimanına iner inmez elçiliği arayarak terör eylemlerinin yapılması tehdidinin bulunduğunu söyleyerek elçilik mensuplarına kermese katılmayı yasakladı” dedi.

Yeni Şafak