Kaşıkçı cinayetinde yeni detaylar: 'Sakın araca dokunmayın'
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine dair dikkat çeken yeni detaylar ortaya çıktı.

Oluşturma Tarihi: 2020-04-12 14:19:43

Güncelleme Tarihi: 2020-04-12 14:19:43

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katillerinin arasında yer aldığı 20 şüpheliye yönelik hazırlanan iddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu çalışanları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Mısırlı eski siyasetçi Ayman Nour, gazeteci Turan Kışlakçı'nın da aralarında bulunduğu 54 ismin tanık ve bilgi alma amacıyla ifadesine başvuruldu. Özellikle konsolosluk çalışanlarının ifadesine göre Kaşıkçı'nın konsolosluğa girdiği andan itibaren, konsoloslukta olağanüstü bir hareketlilik oluştu. Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Al Otaibi'nin cinayetten 3 hafta önce yıllık izne çıktığı, cinayetten bir gün önceye kadar şehir dışında olduğu ortaya çıktı.

ARACA DOKUNULMAMASINI İSTEMİŞ

Başkonsolosun şoförü Emrulah Ö. cesedin konsolosluk binasından çıkarıldığı ihtimali olan araçla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Emrullah Ö. ifadesinde şunları söyledi:

"Konsolosluk rezidansının garajında bulunan 34 CC 1865 plakalı aracı 4 Ekim 2018'de konsolosluk girişine bıraktık. Bu araca daha önce başkonsolos kesinlikle dokunmamamızı söyledi. Biz de dokunmadık. Bu aracı cinayet günü olan 2 Ekim 2018 Salı günü ne ben ne de diğer şoför arkadaş rezidansa getirmemiştik.

Bu araçları dışarıdan gelen Arabistanlı görevliler rezidansa getirdi. Bu şahıslara bir başka araçla arkadan eşlik edildi. Konsolos bey, aracın 4 Ekim tarihinde temizlenmesini söyledi. Su döküp yıkadım. Herhangi bir kan, kir görmedim. Bu araç 2 Ekim günü rezidansa girdikten sonra hiçbir şekilde dışarıya çıkmamış olacağını düşünüyorum. Hasip Y. ve ben konsolosluk rezidansının şoförleriyiz. 2 Ekim günü saat 6.45 gibi konsolosluk rezidansına geldim. Konsolos bey bana kapı girişinde, 'Bugün buraya mühendisler gelecek, güvenlik dahil kimse buraya girmeyecek. Sen ve Hasip şoför odasında kalacaksınız. Bahçıvan ve teknik eleman Zeki de gelse içeri almayacaksınız' dedi. Normalde bu saydıkları bizle beraber otururdu."

İddianamede Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda çalışan isimlerden bir tanesi olan Aziz D, 20 yıldır konsoloslukta çalıştığını belirterek, "Şoför olarak kayıtlıyım ancak 15 yıldır medya bölümünde asistan olarak çalışıyorum. 2 Ekim 2018 günü medya biriminde çalışan Ahmet Al Muzaini ve Turki El Musallem oldukça telaşlılardı. Saat 13.00 sularında Al Muzaini bana, 'Çık, git, dolaş, erken eve git' dedi. Direkt olarak söylemese de beni göndermek istediler. 15 şüpheliyi o gün görmedim. Konsolosluktaki kameralar o gün çalışıyordu" dedi.

Bir diğer çalışan Salih B. ise konsoloslukta tercümanlık yaptığını, Kaşıkçı ile bir Suudi vatandaşın selamlaşması üzerine, kendisini de selamlaştığını aktardı. Salih B. ifadesinde, "1 Ekim tarihinde bize, konsolosluk binasında toplantı olduğunu ve yukarı katlara kesinlikle çıkılmaması talimatı verildi. 18 yıldır konsolosluktayım böyle bir talimat verildiğini daha önce hatırlamıyorum. Arkadaşlar arasında müfettişlerin geleceği şeklinde duyumlar vardı. 15 şüpheliyi görmedim" ifadelerini kullandı.

İZİNLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

İddianamede Suudi Arabistan İstanbul Başkonolosu Al Otaibi'nin Suudi Arabistan'daki yargılamasına ilişkin bilgiler yer aldı. Bilgilere göre Suudi makamlarınca sorgulanan Al Otaibi, ifadesinde cinayetin işlendiği sırada, 1 ay süreliğine izinli olduğunu, iznini cinayetin işlendiği tarihten 3 hafta önce başladığını belirtti. İznini bir Faisal Al Otaibi isimli akrabası ve Türk vatandaşı olan Mansur B., Mehmet E. Ve Hakan isimli kişilerle birlikte Türkiye'nin bazı illerini turistik amaçlı gezdiğini beyan etti.

Savcılık ise ifadede geçen aralarında konsolosun şoförünün de bulunduğu Türk vatandaşların ifadesine başvurdu. Şoför Hakan G. ifadesinde konsolosun izinli olması nedeniyle şehir dışında olduğunu ancak 1 Ekim 2018 tarihinde İstanbul'a geri döndüklerini belirtti. Konsolosun kendisine normalde izin verdiğini ancak, 2 Ekim günü arayarak işe çağırdığını aktararak, 'Başkonsolosluk konutuna gel' dediğini vurguladı.

2 Ekim tarihinde ise konsolos ve beraberindeki akrabası birlikte Büyükçekmece'ye Mansur B. isimli arkadaşının yanına gittiklerini anlatan Hakan G., "Burada kahvaltı yaptılar. Faysal isimli akrabasını saat 19.20 sularında havalimanına bıraktık. Konsolosun arkadaşı Mansur B. ise yanımızdan ayrıldı. Konsolos ve ben Levent'teki başkonsolosluk konutuna geçtik. Arabadayken yoğun bir biçimde kısa telefon görüşmeleri ve mesajlaşma gerçekleştiriyordu. Gayet sakindi, neşesi yerindeydi gün içerisinde" dedi.

Kaynak: Sabah