Engin Ardıç'ın Sabah Gazatesi'nde bugün yayımlanan, "Kemal yıkıl karşımdan" başlıklı makaleşi şöyle:
Siz aklınız sıra propaganda yaptığınızı mı sanıyorsunuz?
Kemalizm bu mudur yoksa?
Öyle ya, Atatürk'e "tapınma" olacaksa annesine de olur.
Kırklareli'nde bir "Atatürk evi" varmış...
Selanik'teki evin kopyası.
Eh, Schengen vizesi alamayanlar bununla yetinecekler...
Bu evde Zübeyde Hanım'ın "balmumu heykeli" varmış...
Başörtüsü, gözlüğü, sedirde oturuyor...
Kılıçdaroğlu, olmazsa olmaz tabii, bu evi ziyaret etmiş.
Memur gazetesinin haberine göre de heykeli "ilgiyle incelemiş"...
Heykel sanatından özellikle anladığını sanmıyoruz, neyi nasıl inceledi acaba?
"Zübeyde Hanım'ı ilgiyle incelediğine göre demek ki Atatürkçü'dür, öyleyse oylarınızı CHP'ye veriniz!"
Arkadaşların gazetecilik düzeyi bu.
Daha sonra kendisine Osmanlıca ve Türkçe Nutuk hediye edilmiş.
Bugüne kadar okumadıysa feyiz alacaktır. Nutuk'taki bilgiler İnce Memed romanında yoktur.
Türkçe'sini tabii. Osmanlıca'sını anlamaz.
Yani "Osmanlıca Nutuk" yakıştı mı şimdi devrimciliğe?
Peki Atatürk bu nutku nece okumuştu, Fransızca mı?
Kemalistler "Aradığınız her şeyi Nutuk'ta bulacaksınız" dediklerine göre, belki seçim kazanmanın yolunu da görecektir orada.
Ama CHP hiçbir serbest seçimi kazanamamış olduğu için, Nutuk'un partiye bu yönde bir yol göstericiliği olmayabilir.
Reklamını yapan gazete de keşke "Nasıl tiraj alırız" diye Nutuk'a baksaydı...
***
Zübeyde Hanım'la telepati yoluyla da olsa ne konuştular acaba?
"Sen benim oğlumun partisinin başında oturacak adam değilsin"demiştir... "Bir an önce kalk oradan!"
"Partiyi ne hale getirdin" diye de sitem etmiş midir?
"Kalk, yerini Muharrem'e bırak... Kazanamasanız da hiç olmazsa dürüst siyaset yaparsınız..."
"Sen git bir de dostların gelsin, boylarının ölçüsünü alalım..."
***
Bakalım Necati bu yazıyı neresinden anlar?
***
AY HADİ İNŞALLAH
"Bir yıl içinde yurt sorununu çözemezsem siyaseti bırakacağım."
Kemal Kılıçdaroğlu