Boyraz yazılı olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"Siyasetçi, toplumun önüne düşecek, liderlik yapabilecek, bir medeniyet mücadelesinin siyasal önderliğin üstlenebilecek bir iddia ve iradeye sahip olmalıdır. Topluma söyleyecek bir sözü, bir projesi, geleceğe dair umutlarını yeşertecek bir hikâyesi olmalıdır. Sorun yaratan değil, sorunları çözen bir yaklaşım ve kabiliyete sahip olmalıdır. Her ne şart altında olursa olsun, içinden çıktığı topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Ülkenin ve milletin çıkarını, kendi şahsi ikbal ve hırslarının önünde tutmalıdır. Neyi, nerde, ne zaman konuşacağının hesabını iyi yapar. Başkalarının değirmenine su taşımaz. Yalan, iftira ve çamur siyaseti ile milletin aydınlık geleceğini karartmaz
Ne yazık ki ülkemiz, uzun zamandan beri siyaset ve siyasetçiler açısından bir kısır döngü içerisinde. Bir yanda milletimizin şanlı tarihi misyonu içerisinde siyaset yapmak isteyen yerli ve milli olanlar, diğer yanda emperyalizmin uşaklığını kendisine misyon edinmiş gayri milli olanlar. Bir yanda emperyalizmin bizim için çektiği çizgiye itirazı olan, razı olmayan, hakkını söke söke almak için bütün gücüyle mücadele verenler, diğeryanda emperyalizmin çektiği çizgiyi kutsal sayıp var gücüyle bu toplumu hizaya sokmak isteyenler. Bir halat çekme yarışı gibi. Bu toplumdan, bu milletten yeterince destek bulamadıklarında, ipin ucunu ellerinden kaçıracakları zaman çizgiyi çeken emperyalistler, yerli işbirlikçilerinin imdadına anında yetişiyor. Bütün güçleri ile saldırıya geçiyorlar.
Bu ülkenin başına uzun zamandan beri tebelleş olmuş mebzul miktarda siyaset müptezelleri oldu, bugünde var. Kendisini ana muhalefet lideri olarak tanıtan Kemal KILIÇDAROĞLU küresel bir kaset operasyonuyla CHP'nin başına getirildi. Bu ülkede, toplumun yararına, milletin faydasına yapılan her hayırlı işin, projenin, yatırımın önünde en büyük engel olmayı kendine görev edindi. Daha doğrusu bu şekilde görevlendirilmiş.
Devletimiz bugün dört bir yanından kuşatılmaya çalışılıyor. Hükümetimiz ve bu ülkenin yerli ve milli güçleri birlikte kuşatmayı yarıp aydınlık yarınlara ulaşmak için mücadele verirken, emperyalizmin yerli işbirlikçileri ile birlikte kol kola girmiş bir ana muhalefet partisi ve onun Genel Başkanı Sayın KILIÇDAROĞLU ayaklarımıza pranga vurmaya çalışıyor. Etrafa çamur sıçratmaya çalışıyor, aydınlık yarınlarımızın ışığını, karartmak için elinden geleni ardına koymuyor. Ağzı ishal olmuş, etrafı kirletiyor.
Ama nafile, artık iftira siyaseti ile kumpaslarla, emperyalizme uşaklıkla, varılacak bir menzil yok. AK Parti ve Lideri, Cumhurbaşkanımız, bugüne kadar kendisine ve ülkemize kurulan kumpasları, oyunları, birer birer, boza boza geldi. Milletimiz uyandı. Yarının büyük ve mamur Türkiye'si, çürümüş ve kokuşmuş, ipi başkasının elinde uşakların elinde değil, fikri hür, vicdanı hür, başı dik yerli ve milli kadroların, AK Partimizin omuzlarında yükselecektir. Bizim için çekilen çizgiye bu millet razı gelmeyecektir. Rahmetli Necip Fazıl Kısa Kürek ne güzel buyurmuş:
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ebed bizimdir!"