TIMETURK | HABER MERKEZİ
Diyarbakır'da düzenlenen “Dünden Bugüne Kürtler” panelinde konuşan sosyolog-yazar İsmail Beşikçi, “1920'lerde Kürtlerle ilgili, Kürdistan'ın aleyhine çok olumsuz bir imaj oluşturulmuş Avrupa'da. Bu imaj nasıl oluşturulmuş bu önemli. Ulusların kendi kaderini tayin hakkının en çok tartışıldığı bir dönem ama Kürdistan bu dönemde parçalanmış, bölünmüş ve paylaşılmış. Kürdistan ve Kürtlerin durumunu genel olarak sömürge olarak tanımlıyoruz. Aslında Kürtler ve Kürdistan sömürge bile değil. Keşke İngiltere'ye veya Fransa'ya bağlı sömürge olsaydı” dedi.
Kürdistan Ulusal Gençliği (CNK) tarafından Diyarbakır'da Mitanni Otel'de düzenlenen “Dünden Bugüne Kürtler” başlıklı panele ünlü sosyolog İsmail Beşikçi ve aydın yazar Fuat Önen konuşmacı olarak katıldı.
Sykes–Picot Kürdistan'ı bölüp parçaladı
“20'inci yüzyıl başlarında Kürtler ve Kürdistan” başlıklı panelin ilk bölümünde konuşan İsmail Beşikçi, Sykes–Picot'un Kürdistan'ın bölünüp parçalanması ve parçalanması konusunda önemli bir anlaşma olduğuna dikkat çekti.
İngiltere ve Fransa arasında Mayıs 1916'da yapılan anlaşmaya aynı yıl Ekim ayında Rusya'nın da katıldığını anlatan Beşikçi, “Bunun kağıt üzerinde yaşama geçirilmesi 24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşması ile oluyor. Sykes–Picot Anlaşmasına göre İngiltere'ye bağlı olan Irak, Ürdün ve Filistin mandaları kuruluyor. Fransa'ya bağlı olarak da Suriye ve Lübnan mandaları kuruluyor. Böylece Osmanlı İmparatorluğunun Mezopotamya'daki ve Ortadoğu'daki toprakları paylaşılıyor. Burada önemli soru şu; neden Kürdistan kurulmamıştır? Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Filistin mandaları yanında neden bir Kürdistan mandası kurulmamıştır? Kaldı ki aynı dönemde örneğin 1918-19 yıllarında Kürdistan'ın güneyinde Şeyh Mahmut Efendi İngiltere'ye şunu söylüyordu; ‘Ben Kürdistan Kralıyım, beni Kürdistan Kralı olarak tanı.' Dönemin emperyal devletleri İngiltere ve Fransa, değil Mahmut Efendiye bir Kürdistan kurmayı, sömürge bir Kürdistan bile düşünmediler” ifadelerini kullandı.
Kürtler sömürge bile değil!
Beşikçi, şunları kaydetti:
1920'lerde Kürtlerle ilgili, Kürdistan'ın aleyhine çok olumsuz bir imaj oluşturulmuş Avrupa'da. Bu imaj nasıl oluşturulmuş bu önemli. Ulusların kendi kaderini tayin hakkının en çok tartışıldığı bir dönem ama Kürdistan bu dönemde parçalanmış, bölünmüş ve paylaşılmış. Kürdistan ve Kürtlerin durumunu genel olarak sömürge olarak tanımlıyoruz. Aslında Kürtler ve Kürdistan sömürge bile değil. Keşke İngiltere'ye veya Fransa'ya bağlı sömürge olsaydı.”
Kürdistan'ı gündemden düşürmek için İmam Hatip açıyorlar
Kürdistan ve Kürtlerle ilgili 1920'lerden sonra temel gelişmenin bu olduğunu belirten İsmail Beşikçi, “Bugün hükümetler Kürt sorununu gündemden düşürebilmek için İslami ideolojiyi çok yoğun bir şekilde kullanıyorlar. Örneğin Kur'an kurslasını İmam Hatipleri hızlı bir şekilde hayata geçiriyor. Bunun önemli bir nedeni Kürtler ve Kürdistan meselesini gündemden düşürmek” şeklinde konuştu.