Kılıçdaroğlu, ev emekçisi kadınlarla video konferans toplantısında bir araya geldi. Kadınların sorunlarını ve taleplerini dinleyen Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini anlattı.
Hayatın gerçeğini öğrenmek isteyen bir siyasetçinin ev emekçisi kadınları dinlemesi gerektiğini çünkü hayatın gerçeğini onların yaşadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Elbette bizler saraylarda oturmuyoruz, elbette bu toplumda çok sayıda yoksul insanın olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
Bir annenin en büyük dramının çocuğunu yatağa aç yatırması olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi, her annenin çocuğunun karnını doyurabilmesi ve huzur içinde yaşayabilmesi gerektiğini ancak evlerde dramlar, acılar yaşandığını, yoksulluk bulunduğunu anlattı.
Bunların aşılabileceğini, Türkiye'nin zengin ve güçlü bir ülke olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hepinizin sorunu aynı üç aşağı beş yukarı. Hepiniz Türkiye coğrafyasının farklı bölgelerinde yaşıyorsunuz ve dolayısıyla bazılarınızın iki çocuğu var, bazılarının bir çocuğu var üniversiteden mezun ve onlar da işsiz. Yani dramı sadece siz değil aslında dramı bütün aile yaşıyor bir anlamda. Sizler güç birliği yapabilirseniz, bakın sayınız Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon kişi. 1 milyon kişi bir yere odaklanabilirse bu sorunların büyük bir kısmı aşılabilir, hatta çözülebilir. Niye çözülmesin, neden üniversite mezunları iş bulamasın? Çocuğunuz var, üniversite mezunu işsiz ama sizler de iki veya üç arkadaşım, onlar da üniversiteyi bitirmişler ama merdiven temizliyorlar şimdi. Neden? Bir sorumluluk üstlenmişler, çocukları var ve çocuklarının hayatını sürdürmek istiyorlar. Çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyorlar."
Bugün görüştüğü annelerden birinin, çocuğunu anaokuluna yazdırmaya gücü yetmediğinde "çocuğunu istersen okutma" yanıtını almasının kendisini en çok duygulandıran konulardan olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bunun 21. yüzyıl Türkiyesi'nde çok ağır bir söz olduğunu söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ben, size bir söz veriyorum, sizin sorunlarınızı Türkiye Büyük Millet Meclisinde dile getireceğiz. Ben de dile getireceğim, arkadaşlarım da dile getirecekler. Şunu defalarca ifade ettim, belki hiç duymamışsınızdır ama ben bu ülkede garibanların, bu ülkede kendisini kimsesiz hissedenlerin sözcüsü olmak istiyorum. Beylerin, paşaların sözcüleri var zaten. Beylerin, paşaların bir sorunu da yok zaten. Sarayda oturanların da bir sorunu yok zaten. Çocuklarınız işsiz, siz iş bulamıyorsunuz ama milletvekili emekli aylığı, efendim bilmem ne bankasının yönetim kurulu üyeliği, beş yerden en az 10 bin lira aylık alıyorlar, bir yerden değil beş yerden alıyorlar, yine de doymuyorlar. Bunlara son vermemiz lazım artık, bunları bitirmemiz lazım artık, bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması lazım artık."
Kadınların mobbinge uğradığını, sıkıntılar yaşadığını, az ücretle çok iş yaptığını, gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığını anlattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ne olacak? Bu durum böyle devam edecek mi? Böyle devam etmemeli, bu düzeni değiştirmek zorundayız. İnsanca bir düzen kurmak zorundayız, herkesin çalıştığı, herkesin sigortalı olduğu, hastalandığı zaman hastaneye gittiği, hastanede tedavi gördüğü, çocukların okula gittiği." ifadelerini kullandı.
Çocukların eğitim masraflarının, faturaların, mutfak harcamalarının diğer sorunlar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Peki nasıl olacak bu iş, bunun formülü nasıl olacak? Sağır kulakların duyması lazım. Benim görevim de o sağır kulaklara sizin feryadınızı aktarmak." dedi.