Prof. Dr. Mehmet Şahin'in bugün Türkiye gazetesinde yayımlanan, Kılıçdaroğlu'nu aday “yapmayacaklar” başlıklı makalesi şöyle:
Kılıçdaroğlu'nu aday yapmayacaklar derken “yapmayacaklar” kelimesini özellikle kullandım. Kılıçdaroğlu aday olmayı çok istiyor. Bu isteğini farklı zamanlarda fırsat buldukça türlü şekillerde hem partisine hem “ortaklar”ına hem de kamuoyuna göstermeye çalışıyor. Her geçen gün söz konusu isteğin yansıtılma dozu giderek artıyor.
Kılıçdaroğlu'nun kendini adaylık konusunda ön plana çıkarma gayretleri arttıkça, partisi ve “ortaklar”ı içinden aday olarak istenmediğini gösteren tepkiler geliyor.
Kılıçdaroğlu, kendini öne çıkarırken parti içinden öne çıkan/çıkartılmak istenen isimleri geri plana atmaya çalışıyor. İttifak ortakları ise söz konusu isimleri ileri itiyor. Özellikle İBB Başkanı İmamoğlu hem İyi Parti hem de HDP tarafından destek görüyor.
Süreç öyle bir hâle geldi ki; Kılıçdaroğlu aday olacağını, olmak istediğini göstermeye ve ilgili kesimlere mesaj vermeye çalışırken, parti ve ittifak içinden Kılıçdaroğlu'nun aday olamayacağını/olmaması gerektiğini anlatmaya/göstermeye çalışanların sayısı her geçen gün artıyor.
Kılıçdaroğlu, kendisini ittifak içinde “eşitler arasında birinci” olarak görüyor. Bu konumunu kullanarak partisinde “tek”, ittifak içinde ise “en belirleyici” olmak istiyor.
CHP içinden Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımına doğrudan karşı çıkış gözükmese de belli bir rahatsızlığın olduğu anlaşılırken, İttifakın bileşenleri “Eşitler arasında birinci yok. İttifak ortağı her parti eşit” yaklaşımını göstermeye çalışıyor.
Nitekim, geçen eylül ayında "Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) son dönem sürekli tekil konuşuyor" diyerek partisinin rahatsızlığını dile getiren İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı, son olarak "Biz her siyasi partinin genel başkanının aday olma hakkı olduğunu düşünüyor ve buna saygı gösteriyoruz. Ancak Millet İttifakı'nın adayı, Millet İttifakı'nın paydaşları tarafından ortak bir masa etrafında toplanılarak belirlenecek. Önceden aday adayları tabii ki olabilir, herkesin kendi takdiri. Ancak Millet İttifakı'nın adayı, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin yetkili kurulları ya da Genel Başkanları tarafından belirlenecek" konuşmasını yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun adaylık konusunda her el yükseltme girişimine, İyi Parti tarafından bir şekilde cevap veriliyor.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığının İyi Parti tarafından istenmediği her şekilde gösteriliyor. “Biz seni aday olarak görmek istemiyoruz” sözü hariç neredeyse her şey söylendi.
İstediklerini Fatih Sultan Mehmed'e benzettiler. Yüzünde “Rabbi Yessir” gördüler. Kılıçdaroğlu'nun önünde “Yaptıkların cumhurbaşkanlığında lazım olacak” diyerek adrese teslim mesaj verdiler.
Daha geçen günlerde İyi Parti'nin teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin olarak “Herkes idealist davranmalı, nefis zamanı değil. Kazanamama riski olan birini kabul etmiyoruz” diyerek açıktan tavırlarını göstermiş oldu.
Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak görmek isteyenler;
1- Kendisi
2- Parti yönetimini elinde tutmak isteyenler
3- CHP'yi cumhurbaşkanlığından daha değerli gören “kesim”. (Üzerinde yazmaya ve konuşulmaya değer olmasına rağmen nedense fazla dikkate alınmıyor.)
Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istemeyenler;
1- Açıktan belli etmese de İmamoğlu ve Yavaş'ı aday olarak görmek isteyen CHP'liler.
2- CHP dışındaki Millet İttifakı'nın tüm bileşenleri. (Açık ve gizli ortaklar dâhil)
3- Millet İttifakı'na katılmak için seçim sürecini bekleyen yeni siyasi oluşumlar.
4- Dışarıdan iktidarın değişmesini isteyen ve her zaman Türkiye siyasetini yakından takip eden odaklar.
5- Muhalif basının büyük kısmı. (Seçim süreci yaklaştıkça Kılıçdaroğlu'nun kendi adaylığını gittikçe öne çıkarması ve zorlaması sonrasında muhalif basından Kılıçdaroğlu'na tepkilerin geldiğine şahit olacağız. İşaretler şimdiden başladı bile.)
6- Abdullah Gül ve çevresi.
Millet İttifakı ve destekçileri içinde Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkanların destekleyenlerden çok olması Kemal Bey'in işini zorlaştırıyor.
Öyle anlaşılıyor ki; Kılıçdaroğlu parti içinde “tek”, ittifak içinde “en belirleyici” olmak isterken siyasi kayıpla da karşı karşıya kalabilir.