CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İngiliz haber ajansı Reuters'ın sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz NATO'nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var. Biz NATO'yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21. yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi” dedi.
Türkiye'nin üyesi olduğu NATO kapsamında savunma sistemini ve ilişkilerini bu bağlamda götürmesi gerektiğini belirterek, “Rusya ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz… Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz” diye konuştu.
“S400'LERİ KİMİN İÇİN KULLANACAĞIZ?”
NATO sisteminin dışında Rusya'dan alınan S-400 uzun menzilli savunma sistemini Türkiye'nin kime karşı kullanacağını ilk günden beri sorduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil” dedi.
Kılıçdaroğlu, alınan S-400'lerin depolarda beklediğini belirterek, doğru olanın NATO ile entegre bir sistem olduğunu söyledi.
Millet İttifakı'nın adayı seçildikten sonra Mısır, İsrail, Suriye ve Irak ile ilişkileri düzelteceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, bölgede gerilim ve terörizm istemediklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, “Mısır ile niye kavga ettik? Suriye ile niye kavga ettik? Efendim ‘Suriye'de demokrasi yok.' Yahu dön kendi ülkene bak, bakalım Türkiye'de demokrasi var mı? Demokrasisi askıya alınmış bir ülke başka bir ülkede demokrasi arayışı içinde. Bu kadar saçma bir şey olamaz” dedi.
“ESAD İLE OTURUP ANLAŞMA YAPILMALI”
Türkiye'de resmi rakamlara göre 3.6 milyon Suriyeli bulunduğunu, gettolar ve yeraltı dünyası oluşmaya başladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, Suriye'ye döneceklerin güvenliğinin sağlanması gerektiğini, Esad ile oturup anlaşma yapılması ve diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması gerektiğini söyledi.
Bütün bu konularda yapılacakların kafalarında hazır olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Suriye'ye gideceklerin yaşayacakları yerlerde AB fonlarının kullanılabileceğini, güvenlik için de BM'nin devreye alınabileceğini vurguladı.
Mısır, Suriye, İsrail ve Ortadoğu ile ilişkilerin düzelmesi ile Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmesinin yollarını açacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Merkez Türkiye projemiz ile Akdeniz'de çok güçlü bir merkez oluşturacağız” dedi.
AB KONSEYİ VE KAVALA, DEMİRTAŞ DAVALARI
Avrupa'daki çeşitli karar organları tarafından alınan bazı kararların Türkiye tarafından uygulanmamasının kabul edilemeyeceğini, “Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da hapishanede boşuna tutuluyor. Yasalara, hukuka aykırı olarak tutuluyorlar. Bir insan düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı ve hapse atılmamalı. Eğer siz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını Türkiye'de uygulanabileceğine dair anayasamızı değiştirmişseniz, hukuk sistemini buna uygun hale getirmişseniz, ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararı ben uygulamam' diyemezsiniz” dedi.
“DEMOKRASİ YOK, OTORİTER YÖNTEM VAR”
Türkiye'nin böyle bir tutum sergilemesinin dünyaya “Türkiye'de demokrasi yok, otoriter yöntem var” mesajının verileceğini kaydederek, “Biz buna karşıyız. AİHM'nin kararlarını uygulamak zorundayız” dedi ve şöyle devam etti:
“Şu gerçeğimiz var: Sadece AİHM kararları Türkiye'de uygulanmıyor, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar da uygulanmıyor maalesef. Anayasa Mahkemesi en üst mahkeme Türkiye'de; verdiği kararlar var ama en alttaki mahkeme Anayasa Mahkemesi kararlarına uymuyor. Uymayan hakim de terfi ettiriliyor.”
Kılıçdaroğlu, KHK ile üniversitelerden atılan Barış Akademisyenleri'ni bir hafta içinde görevlerine iade edeceklerini de belirtti.