Üst düzey bir emniyet yetkilisini kaynak veren Mehmet Acet, konuyla ilgili şunları yazdı:
"Muhataplarımızdan ne menem bir bela atlattığımıza dair, (tam atlattık da diyemeyiz tabi) başka hikayeler de dinliyoruz.
Üst düzey bir Emniyet yetkilisine kulak verelim:
“Biliyorsunuz, İçişleri Bakanlığı'nın bütün illerde kullandığı bir Mobese sistemi var. Bir şehrin birçok bölgesine yerleştirilen kameralardan elde edilen görüntüler, il Emniyet müdürlüklerinde kurulan merkezlerde anbean izlenebiliyor. Filanca yerin görüntüsünü izleyelim denilince bir düğmeye basılıyor ve bölgenin görüntüleri canlı olarak ekrana getiriliyor.”
TEK İSTİSNA
Meğer, İstanbul'da bunun bir tek istisnası varmış.
17 Aralık öncesine kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın evinin bulunduğu Kısıklı'daki kameraların merkeze görüntü vermesi 'otomasyon yöntemi' ile sağlanamıyormuş.
Aynı yetkili anlatmaya devam ediyor:
“Kısıklı'dan görüntü almak için manuel yöntemi kullanmak zorundasınız. Yani, İstanbul'un en kritik yerlerinden biri olan Kısıklı'dan merkeze görüntü ulaştırmak için oraya kadar gidip bir düğmeye basmanız gerekiyor.”
Bu durum, 17 Aralık sonrası İstanbul Emniyeti'nde yapılan görev değişikliği sonrası fark ediliyor.
Hemen müdahale edilip, oradaki mobese kamerası da otomatik sisteme dahil ediliyor.
Ne büyük bir bela ile karşı karşıya olduğumuzun farkında mısınız?"