Beyazıt Yerleşkesi Rektörlük Binası'nda düzenlenen toplantıda konuşan Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, kökleri çok derinde olan bir yardım medeniyeti olduklarını söyledi.
Arşivlere bakıldığında en sıkıntılı dönemlerde sayfalarca yazılmış raporlar görüldüğünü dile getiren Kınık, tüm işlerde ilmi perspektifte ölçülebilir sosyal içeriklerin olması gerektiğini belirtti.
Kınık, kurucularının çoğunun üniversite bünyesinden çıkan akademisyenler olduğunu dile getirerek, "Kurucu büyüklerimizde hep şunu gördük. Faaliyetlerini yürütürken bunların yanına mutlaka bir bilimsel perspektif eklemişler ya da faaliyetlerini daha önceki aldıkları bilimsel disiplinle yapmışlar ve sonuçta karşımıza birinci sınıf işler çıkmış. Biz de onlara layık olabilmek için ve 153 yıllık cemiyetin, birikimini insanlığa sunabilmek için böyle bir kavramsallaştırma ile başladık. Bugün bu kavramsallaşmanın ete kemiğe bürünmüş mücessem kurumu ile karşınızdayız." dedi.
Kızılay Akademi'nin, afet, halk sağlığı ve insani yardım alanlarında bilgi üreten, bunu insanlığın hizmetine sunmayı hedefleyen bir kuruluş olmasını arzu ettiklerini ifade eden Kınık, şöyle devam etti:
"Kızılay olarak kendimizi, bütün birimlerimizle ve sahadaki görev alanlarımızla beraber akademiye bir laboratuvar olarak açıyoruz. İlgi duyan akademisyenler ve araştırmacılarımızı, bahsetmiş olduğumuz insani yardım, afet ve toplum sağlığı, 3 ana görev alanı ile ifade ettiğimiz, altında sayısız ve çok geniş görev alanında araştırma yapmaya sadece Kızılay'a değil, Kızılay aracılığıyla insani yardım sektörüne insanlığa fayda üretmeye ve bilimsel çalışmalar yapmaya davet ediyoruz."
Kınık, akademi ve Türk Kızılayın bir araya geldiğinde daha çerçeveli ve bilimsel projelerin kaynağını oluşturacağını söyledi.
Burayı bir cazibe alanı getirmeye gayret ettiklerini ifade eden Kınık, "Öğrenme beşikten mezara kadar devam eden bir süreç. Sistemlerin de aslında öğrenen ve kendi kendine yöneten sistemlere dönüşmesi için, bu süreci sistemleştirmek ve otomatize etmek gerekiyor. Bizler, Kızılay olarak böyle bir perspektifle bu yapıyı inşa ettik." değerlendirmesinde bulundu.
Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan ise akademinin kuruluşunu duyurmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Altan, Kızılay Akademi'nin afet, halk sağlığı, insani yardım alanlarında bilgi üretmek ve ürettiği bilgiyi insanlığın hizmetine sunmak için kurulan araştırma, eğitim ve yayın platformu olduğuna değinerek, "Sahada görev yapan insani yardım çalışanları ve gönüllüleri için kılavuzlar oluşturmayı ve sahadan devşirdiği ve akademik çalışmalardan elde ettiği malumatı tüm insani yardım kurum ve kuruluşları için işlevsel, uygulanabilir bilgi haline getirerek paylaşmayı da görev edinmiştir." ifadelerini kullandı.
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da Türk Kızılayın üniversitelerinden doğduğunu söyledi.
Rektör Ak, konuşmasında şunları kaydetti:
"Kızılay nasıl ki bu üniversiteden doğmuşsa Kızılay Akademi de akademinin merkezinde kendi gelişimini takdim etmeyi tercih etti. Üniversitemizin nitelikli eğitim, özgün bilgi üretimi, etkin yayıncılık ve etkin bireyler yetiştirme çalışmalarının sonucunun en görünür noktası insanlığa hizmet etmek. Bu amaçla Kızılay ile birebir çalışabilecek akademik kadroları bulunduran birimleri hatırlatmak istiyorum. Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Anabilim Dalı, İktisat ve Siyasal Bilgiler fakültelerinin Uluslararası İlişkiler bölümleri, İktisat Fakültesi'nin Sosyal Güvenlik ve Siyaset Anabilim Dalı, Tıp Fakültesi tüm birimleri ve tabii ki Halk Sağlığı, Edebiyat Fakültesi'nin Tarih, Coğrafya, Psikoloji, Sosyoloji, Antropoloji ve Felsefe bölümlerinin doğrudan doğruya bu konulara odaklandığını söylemek isterim."
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Ak ile Kınık, iş birliği protokolü imzaladı.