'Küresel sorunlar, küresel çözümler gerektiriyor'
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin uluslararası sistemdeki zorluklara cevap vermek için adımlar attığını bildirdi.

Oluşturma Tarihi: 2021-10-19 14:01:52

Güncelleme Tarihi: 2021-10-19 14:01:52

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin, "Güç ve Paradoks: 21. Yüzyılda Büyük Stratejiyi Anlamak" temasıyla bu yıl 5'incisi düzenlenen "TRT World Forum 2021"e video mesaj gönderdi. Kovid-19 krizinin dünyayı soğuk savaşın sona ermesinden bu yana olabilecek en kötü zamanda vurduğunun altını çizen Altun, 2020'de dünyanın farklı yerlerinde birçok uluslararası çatışmanın çözümsüz kaldığını söyledi. Altun, bu sürecin devletlerin uzun vadeli stratejiler oluşturmaya ve küresel tehditlerle mücadele etmeye odaklanmasını zorlaştırdığını belirterek, “Ayrıca bir reform sürecinin olmaması, uluslararası kurumları büyük küresel krizlerin üstesinden gelmede zayıf ve hazırlıksız bıraktı. Sadece Birleşmiş Milletler (BM) değil, aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de dahil olmak üzere uzman kurumların, küresel bir krizi çözemediği kanıtlandı” diye konuştu.

“Küresel krizlere karşı yeni bir yaklaşıma ihtiyaç var”

Altun, son 20 yılda, terörden insani meselelere, iklim değişikliğinden Kovid-19'a kadar küresel krizlerin ortaya çıkmasının, bütün ulusların büyük stratejilerini tasarlamada yeni bir yaklaşıma ihtiyacı olduğunu gösterdiğini ifade etti. Her milletin dış politikasına dair yakın ve uzun vadeli farklı hedefleri olabileceğini ancak geçen 20 yılın, ulusların büyük stratejilerini oluştururken, bölgesel ve küresel krizlere daha dikkatli bakmaları gerektiğini gösterdiğinin altını çizen Altun, uzun süreli ihtilafların, güvenlik risklerine ek olarak, insani zorluklarla birlikte ekonomik ve sosyal sorunlara neden olabildiğine değindi. Altun, uluslararası kuruluşların, insani felaketlerden küresel iklim değişikliğine kadar, küresel sorunları daha verimli şekilde ele alabilmeleri için acil bir reforma ihtiyaç duyduğunun görüldüğünü belirterek, her ülkenin büyük stratejisinde, reforma yardımcı olacak ve bu kurumları daha etkili hale getirecek bir madde olması gerektiğini işaret etti. Devletlerin küresel sorunların küresel çözümler gerektirdiğini kabul etmesinin şart olduğunu söyleyen Altun, küresel sorunlara küresel çözümler üretmeden istikrar ve güvenlik hedefine ulaşmanın imkansız olduğunu belirtti. “Türkiye, bölgesel ve küresel sorunlara çözüm üretiyor”

Türkiye'nin uluslararası sistemdeki zorlukları takip ettiğini ve bunlara cevap vermek için adımlar attığını anlatan Altun, şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, dış politika stratejimizi sadece acil güvenlik kaygılarımıza değil, bölgesel ve küresel sorunlara da çözüm üretecek şekilde revize ettik. Yakın çevremizdeki çatışmaların çözümünü dış politikamız için önemli bir öncelik haline getirdik. Türk dış politika yapıcıları Suriye, Libya ve Irak'taki çatışmaları çözmek için farklı girişimlerde bulundular. Ayrıca Doğu Akdeniz ve Azerbaycan-Ermenistan ihtilafı da dahil olmak üzere bütün kriz alanlarında ilgili tarafları diyalog ve yapıcı diplomasiye katılmaya davet ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkelere bu alanlardaki anlaşmazlıkları müzakere etmek ve çözmek için uluslararası konferanslar gerçekleştirme çağrısında bulundu." Fahrettin Altun, Türkiye'nin uluslararası kurumlar için reform sürecinin önemini de bildiğini belirterek, mevcut yapılarıyla uluslararası kuruluşların küresel sorunlara çözüm üretemediğine dikkati çekti.

“Türkiye, yapıcı diplomasi için sorumluluklarını yerine getiriyor”

Fahrettin Altun, kriz zamanlarında süper güçlerin liderlik rolünü oynamasını beklemek yerine, hedeflere ulaşmak için diğer ulusların güçlerini birleştirmesi gerektiğini ifade etti. Devletlerin, birbirine bağlı dünyada, bir alandaki istikrarsızlığın ve krizin önünde sonunda yayılacağı gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğine işaret eden Altun, "Yapıcı ve yenilikçi diplomasi ve uluslararası katılım, bu zorlukların kontrol altına alınması sürecinde kilit rol oynayacaktır. Türkiye bu anlamda sorumluluklarını yerine getirmektedir ve bundan sonra da diğer uluslarla birlikte çalışmaya hazırdır. Farklı krizler ve zorluklar esnasında uluslar arasında iş birliği ve diyaloğun nasıl sağlanacağı konusunda örnek teşkil etmeyi amaçlamaktadır. Bu alanda rekabeti memnuniyetle karşılarız” dedi.