Kürt siyasetçilerden PKK'ya tepki
Yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü, 'PKK, Kürtlerin IŞİD'idir. Kürtlerin yaşadığı bütün bölgelerde egemen olmak istiyor. Bu nedenle kendisine muhalif olan legal örgütleri yok ediyor.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-05-18 15:02:27

Güncelleme Tarihi: 2016-05-18 15:02:27

Kürt siyasetçiler, Diyarbakır'ın Sur ilçesi Dürümlü mezrasında patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirildiği saldırı sonucunda 16 köylünün yaşamını yitirmesi nedeniyle, olaya sebep olan PKK'ya tepki gösterdi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan AZADİ İnisiyatifi Sözcüsü Yavuz Delal, kapatılan HEP'in Genel Başkanı Fehmi Işıklar ile eski siyasetçiler İbrahim Güçlü ve Sertaç Bucak, PKK'nın kurulduğu günden bu yana en büyük zararı Kürtlere verdiğini, Dürümlü'deki katliam ile örgütün hedefinde Kürtlerin olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını söyledi.

Yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü, PKK'nın, kurulduğu günden bu yana Kürtleri katlettiğini söyledi.

Örgütün şehirlere taşıdığı çatışmalarda büyük kayıp verdiğini belirten Güçlü, bu nedenle PKK'nın sivilleri de hedef almaya başladığını ifade etti.

İbrahim Güçlü, "PKK, çatışmalarda beklediği sonucu alamayınca, sivilleri de içine alan geniş bir katliam stratejisi geliştiriyor. Bomba yüklü araçlarla kendisini istemeyen köylüleri havaya uçurması, bunun bariz örneğidir. Zaten kurulduğu günden beri Kürtleri katlediyor." dedi.

"PKK KÜRT TOPLUMUNA AİT OLMAYAN BİR PROJE''

PKK'nın "Kürt toplumuna ait olmayan bir proje" olduğunu söyleyen Güçlü, Türkiye'nin bölgesinde etkin bir güç olmasını istemeyen aktörlerin, örgütü istedikleri gibi kullandıklarına işaret ederek, "PKK bu devletler için çalışırken, kendisi için de Baasçı bir politika geliştirmek istiyor. Bu pencereden baktığınızda PKK, Kürtlerin DAEŞ'idir. Kürtlerin yaşadığı bütün bölgelerde egemen olmak istiyor. Bu nedenle kendisine muhalif olan legal örgütleri yok ediyor. Şehirlere taşıdığı çatışmaları bu çerçevede okumak gerekiyor." diye konuştu.

Örgütün her türlü yıkım ve ölümden nemalanmaya çalıştığını anlatan İbrahim Güçlü, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Sivil insanların ölmesi, şehirlerin boşatılması, katliam, kıyım, yıkım, hiçbiri örgüt için önemli değil. Şehir çatışmalarında yenildi ve başarı elde edemeyeceğini gördü. Ama öldürülen köylüleri, boşatılan şehirleri kendisi için kazanç sayıyor. İç infazların sayısı binleri bulan bir örgütten başka ne beklenebilir ki?"