Kurtulmuş: Müslüman dünyası bütünleşmek yerine ayrılıklarla uğraşıyor
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Müslüman dünyası daha fazla bütünleşmek yerine daha fazla ayrılıklar, daha fazla mücadeleler, daha fazla iç çatışmalarla uğraşıyor. Bunun muhasebesini de Türk insanı olarak iyi yapmak durumundayız' ifadelerini kullandı.

Oluşturma Tarihi: 2017-06-10 23:34:47

Güncelleme Tarihi: 2017-06-10 23:34:47

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Müslüman dünyası daha fazla bütünleşmek yerine daha fazla ayrılıklar, daha fazla mücadeleler, daha fazla iç çatışmalarla uğraşıyor. Bunun muhasebesini de Türk insanı olarak iyi yapmak durumundayız." dedi.

Kurtulmuş, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla Florya Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen iftar programına katıldı.

AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın da katıldığı iftarda, hemşehrileriyle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, Orduluların ramazanını da tebrik etti.

Ramazanın, tevhidin de bütün unsurlarıyla yaşandığı bir ay olduğunu anımsatan Kurtulmuş, "Tevhid, sadece Allah'ın varlığına, birliğine inanmak değil, onun ötesinde Allah'ın kainatı bir birlik içerisinde, bir tevhid anlayışı içerisinde yarattığını da bir kere daha idrak etmektir. Tevhid, yaratılışta birliği görmektir. Tevhid, Müslüman toplulukların birliğini, dirliğini görmektir. Müslümanların bu anlamda kendi aralarındaki sıkıntıları, problemleri bir tarafa bırakarak daha fazla bütünleşme, daha fazla birleşmesi demektir." dedi.

İslam dünyası adına bir muhasebe de yapmak gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, Endonezya'dan Fas'a kadar olan coğrafyada, yaklaşık 1 milyar 700 milyon Müslüman'ın yaşadığına dikkati çekti.

Müslümanların, her bakımdan dünyanın en zengin bölgesinde yaşadığını ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Maalesef İslam dünyası bu imkanlarına rağmen büyük acılar, ıstıraplar, büyük sıkıntılar çekiyor. İslam dünyası bir taraftan iç savaşlarla, bir taraftan terörle, bir taraftan göçle, bir taraftan dışarıdan gelen işgallerle baştan sona büyük problemler yaşıyor. Aynı İslam dünyası eğitimden yoksunluk gibi sağlık hizmetlerinden yoksunluk gibi açlık ve kıtlık gibi devasa sosyal problemlerle uğraşıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi başta Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada ayrılıklar giderek daha fazla artırılmaya çalışılıyor. 90'lı yıllarından başından itibaren, mezhep meşrep çatışmaları bir tarafa, etnik çatışmalar bir tarafa Müslüman dünyası daha fazla bütünleşmek yerine daha fazla ayrılıklar, daha fazla mücadeleler, daha fazla iç çatışmalarla uğraşıyor. Bunun muhasebesini de Türk insanı olarak iyi yapmak durumundayız."

"ORTADA HİÇBİR SEBEP YOKKEN..."

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, son zamanlarda İslam coğrafyasında yaşananlara işaret ederek, Körfez'de Katar'a karşı uygulanan ambargoya tepkisini dile getirdi.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ortada hiçbir sebep yokken, bu kadar meselemiz varken, devasa, yeni bir krizle karşı karşıya kalıyoruz. Bazı Körfez ülkeleri Katar'a karşı ambargo uyguluyor, din alimlerini, bazı yardım kuruluşlarını terör örgütleri listesine koyuyor. Ayrıca, uygulanan ambargo ya da bu anlaşmazlıklar daha fazla derinleştirilmeye çalışılıyor. Allah aşkına yetmez mi? Orta Doğu'da bu kadar çok sıkıntı var, bu kadar çok mücadele var... Bir taratan Irak, Suriye paramparça durumda. Yemen'i, Libya'sı ayakta duramıyor. Bir de buna yeni bir kriz ilave etmenin ne anlamı vardır? Ama öyle görünüyor ki 1 milyar 700 milyon Müslüman'ın kendi derdine düşsün de başka bir şey yapamasın diye düşünenler yeni bir krizin de fitilini ateşliyor."

"ARTIK GÜNEYİMİZDE SADECE ELİNDE SİLAH OLAN BİR ÖRGÜT YOK"

Kurtulmuş, Türk milletinin, İslam coğrafyasının kilit taşı olan aziz ülkenin fertleri olarak çok daha iyi, uyanık olması gerektiğini belirtti.

Son günlerde dünyayı dizayn eden güçlerin Türkiye'nin güçlü olmasını istemediğine vurgu yapan Kurtulmuş, FETÖ, PKK, DEAŞ gibi örgütlerin Türkiye'nin başına güçlü bir şekilde ayakta kalmaması için bela edildiğini anlattı.

Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Artık güneyimizde sadece elinde silah olan bir örgüt yok. Maalesef yüksek nitelikli silahlarla donatılmış bir terör ordusu var. Bütün bunları niçin yapıyorlar? Türkiye güçlü bir şekilde ayakta kalmasın. Onlar bunları yapıyorsa biz de uyanık olacağız. Onlar da olmayan biz de bir inanç var, feraset var. Bu ramazan meclislerimizi, yaptığımız ibadetimizi milletimizin şuurlanması ve yeniden bütün Müslümanların sözcülüğünü, bayraktarlığını en güçlü şekilde yapabilmesi için bunları müzakere edeceğiz. Türkiye'nin ayakta durmasını istemeyenler, Türkiye'nin de fitne fesatla vakit kaybetmesini, terörle, iç mücadele ile vakit kaybetmesini tabii ki isterler. Bunlara karşı hep beraber hem zinde duracağız hem uyanık olacağız. İnşallah Türkiye, bu coğrafyada oynanan bütün oyunları bozacaktır."