Geçtiğimiz gün canlı yayında Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile tartışan gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı, katıldığı youtube yayınında yaşananları anlattı.
Muhaliflerin kendisine saldırarak rahatladığını söyleyen Kütahyalı, "Ey muhalifler! Sizin düşmanınız ben değilim. Karşıtınızım ama dostunuzum. Bunlar sizi kandırıyor, aldatıyor" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Ayşenur Arslan'ın Türk Mukavemet Teşkilatı ile ilgili sözlerinden dolayı "hapse atılacağını" ancak kendisinin araya girdiğini söyleyen Kütahyalı, 28 Şubat soruşturmasında Uğur Dündar'ın kendisini arayarak; "Rasim'cim, seni çok seviyoruz, izliyoruz. Çok delikanlı bir tarzın var." dediğini iddia etti.
"Rasim Ozan'a dokunanlar devlet aradığında hazır ola geçiyorlar"
Kütahyalı, katıldığı yayında şöyle konuştu:
"Şu an kurulan rejim Ak Parti rejimi, Tayyip Erdoğan rejimi değil ki. Bu bir ortak. Şu an Atatürkçüler sistemden dışlandı falan mı sanıyorsunuz? Hepsi beraber, beraberiz. Beraberiz derken; onlar benden nefret edebilir.
Ümit Kocasakal'a da söyledim. "Aman hoşgörülü davran bunlar bizim köpeğimiz" dedim. Dava falan açmadı. Niye açmıyor kardeşim? Anlatırım o zaman her şeyi. Bunlar numaradan yapmasınlar. Bize dokunacaklar, devletin bazı kurumlarındaki bizim üstadlarımız bunları arayınca hazır ola geçecekler, numaradan Rasim Ozan'a dokunacaklar!
"Muhalefet nedir, bütün bu sisteme muhalif olmaktır"
Melih Gökçek ve Osman Gökçek'e de numaradan dalan vardır böyle. Başka yerde de hazır olda durur. Muhalefetsen adam gibi muhalefet olacaksın. İktidarın bir tarafından tutunup öbür tarafındaki adamı vurmak, iç harptir. Muhalefet nedir, bütün bu sisteme muhalif olmaktır."
"Ey muhalifler, bunlar sizi kandırıyor"
Halk TV programcısı Ayşenur Arslan ve gazeteci Uğur Dündar hakkında Kütahyalı, Arslan'ın cezaevine girmesine engel olduğunu, 28 Şubat'ta Uğur Dündar'ın yargınlanmaktan korktuğunu iddia etti. Kütahyalı şöyle konuştu:
"Ayşenur Arslan, Türk Mukavemet Teşkilatı'na terör örgütü dedi. Hapse atıyorlardı bunu, biz devreye girdik. Nagehan (Alçı) da onu aradı. Baktık yaşlı başlı kadın... CHP sahip çıkmadı.
Uğur Dündar 28 Şubat soruşturmasında beni aramış adam. "Rasim'cim, seni çok seviyoruz, izliyoruz. Çok delikanlı bir tarzın var." Türkiye artık bu tiyatroyu bilsin. Ey muhalifler! Sizin düşmanınız ben değilim. Karşıtınızım ama dostunuzum. Bunlar sizi kandırıyor, aldatıyor. Aradı beni, hadi inkar etsin."
"Uğur Dündar, 28 Şubat'ta tutuklanmaktan korkuyordu; beni aradı"
Muhalefet partilerin belirli alanlara yöneldiğini söyleyen Kütahyalı; "CHP de İyi Parti de, ENSAR, TÜRGEV, beşli çete; belirli alanlarda kumda oynuyorlar." dedi. Rasim Ozan Kütahyalı şöyle devam etti:
"28 Şubat'ta tutuklanmaktan korkuyordu Uğur Dündar. Beni aradı. Bir laf var piyasada dedi, sen Uğur Dündar'ı bitireceğim diyormuşsun. Güldüm, öyle bir şey demiyorum, korkuyordu. Öyle bir şey yok dedim.
Bizim yayına bağlandı. Ben yayınlarımla en çok SHP'ye (Sosyaldemokrat Halkçı Parti) zarar verdim dedi. 1994'te Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkan seçilmesine ben yol açtım dedi. Ya bunlar bu. Uğur Dündar şimdi Fenerbahçe'ye girdi, ben göreceğim onu."
"Ben devletin arşiv müdürü gibiyim"
Fenerbahçe Başkanı Koç ile Beyaz TV canlı yayınında tartışan Kütahyalı yayındaki davranışlarından dolayı çevresindekilerin Koç'a "kibar" davrandığını söyledi. Kendisine devletin yetkililerinden mesaj geldiğini söyleyen Kütahyalı, Koç için önemli bir şey söylemediğini iddia etti. Kütahyalı şöyle konuştu:
"Ali Koç'un yaptığı tuzaktı. Eğlenceli bir yayın olacaktı, çoluğun çocuğun önünde o yaptıkları. Ben, hiçbir şey demedim. Herkes bana Rasim çok kibardın dedi. Ben adeta sağ kolu bağlanmış, tek sol koluyla dövüşen bir boksör gibiydim.
O, tekme tokat, ayak, bacak, nükleer, her şeyle gitti. Ve ben en önemli şeyi söylemedim. Devletin yetkililerinden mesaj gelmişti bana. 3-5 lafta bile delirdi. Koç Holding sponsor dedim, suçlayıcı olarak demedim bunu da. Sonunda çıldırdı gitti. O dönem FETÖ olimpiyatlarına sponsor olmasında kriminal bir şey görmedim. O zaman normal bir örgüttü. Ben devletin arşiv müdürü gibiyim. Koç holding'in Bank Asya'dan aldığı kaç tane kredi var."
"Devletin, sistemin, rejimin, iktidarın emrinde de diyebilirim"
Ülkenin geldiği noktada kendisinin de payı olduğunu söyleyen Kütahyalı, ülkenin daha özgür ve demokrat olması için "müsait" olmadığını dile getirdi. Kütahyalı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bank Asya'dan aldığım krediyi Aydın Doğan'a ben söyledim. Sonra Aydın Bey, ettiğimiz bir kavga esnasında, şimdi bizim emrimizde olan bir arkadaşa bunu yazdırdı, oradan çıktı bu Bank Asya. Aydın Doğan yazdırdı, ama kızmadım. Ben de ona vuruyordum, o da kullandı. Yazan arkadaşın adını vermiyorum, sonra onu transfer ettik, bizim emrimizde çalışıyor.
Bana diyolarlar ki bugün tüm bu olanlardan senin büyük payın var, sen sorumlusun. Ben reddetmiyorum, o yüzden biz diyorum. Devletin, sistemin, rejimin, iktidarın emrinde de diyebilirim. Bunu da reddetmiyorum. Türkiye'nin daha özgürlükçü ve demokrat olmasını isterdim. Ama görüyorum ki müsait değil.
"Ali Koç-Rasim Ozan kavgasına Türkiye'nin ihtiyacı yok"
Ali Koç'un bir daha benim karşıma geleceğini sanmıyorum. Ama benim için önemli bir şey değil. Bu söylenenler bana zaten söylendi. Ali Koç'un söylediklerinden yeni duyduğun bir şey var mı? Yüzüme de daha önce söylendi. Ahmet Zeki Üçok da söylemişti bunları.
Ama benim söylediklerim Türkiye tarihinde ilk kez söylendi. Bir Koç ailesinin mensubuna, 2014-2015'te neler yaptıklarını, olimpiyat sponsorlukları, ananaslar, o görüşmeler söylendi; Gezi'yi söylemedim. İşi abartmak büyütmek iyice delirmemek için. Ali Koç-Rasim Ozan kavgasına Türkiye'nin ihtiyacı yok.
"Benim kaybedecek bir şeyim yok"
Bizde burjuvazi yok. Burjuvazi bir kültür ürünüdür. Çocuklarının yanında bazı şeyler söylemezsin. Bu burjuvazi değil ortalama Türk kültürüdür. Çocukların yanında hakaret edemezsin.
Bu iş uzarsa ben kaybetmem, benim kaybedecek bir şeyim yok. Başka kimselerin kaybedecek çok şeyi var. Benim geçmişteki yaptıklarımı bildikleri için, hem yurt dışındaki Fetullahçılar, hem de içerideki eski rejimin sahipleri ki bugün aslında onlar bizim kontrolümüzde.
Biraz bana karşı söylemlerle rahatlıyorlar, rahatlasınlar. Önce rahatlıyorlar, sonra bizim sisteme daha çok güzel hizmet ediyorlar, onlardan ben rahatsız değilim. Ali Koç bana tuzak kurdu çoluğunun çocuğunun yanında, ben orada darıldım."