AK Parti milletvekillerince, TBMM Başkanlığına sunulan teklifin genel gerekçesinde, bir ülkenin ekonomik ve uluslararası gücünün temel yapı taşlarından enerjinin, sürdürülebilir olması için gelişen teknoloji ve değişen uluslararası dengelere uyumlu bulunmasının zorunlu olduğu belirtildi.
Enerjinin, nihai tüketiciye sürekli, sürdürülebilir, çevre ile uyumlu, kaliteli, güvenli ve asgari maliyetlerle arzı ile enerji temininde kaynak çeşitlendirilmesininin önemine değinilen gerekçede, "Ülkemizin uluslararası enerji ticaretinde stratejik konumunun güçlendirilmesi, maden kaynaklarımızın etkin değerlendirilmesi ve madenciliğin verimli noktalara taşınması, öncelikli hedefler arasında yer almalıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Teklifin, enerjinin maliyet, zaman ve miktar yönlerinden tüketiciler için erişilebilir olmasını, serbest piyasa uygulamaları çerçevesinde kamu ve özel kesim imkanlarının harekete geçirilmesini öngördüğü anlatılan gerekçede, Türkiye'nin dışa bağımlılığının azaltılmasının yanında enerji ve tabii kaynakların üretiminde ve kullanımında çevre üzerindeki olumsuz etkilerin da azaltılmasının amaçlandığı vurgulandı.
Artan ithal enerji faturasının zaman içinde cari açığın da artmasına neden olan en önemli faktörler arasında bulunduğuna işaret edilen gerekçede, "Bu durum enerji ithalatının azaltılması yolunda yeni politikalar geliştirilmesini kaçınılmaz kılmıştır. Buradan hareketle arz güvenliği noktasındaki risklerin azaltılması adına yerli enerji üretiminin artırılması gerekmektedir. Üretim için gerekli olan girdilerde yurt içi ve yurt dışı kaynakların en etkin ve verimli şekilde kullanımı, sürdürülebilir küresel rekabet gücünün sağlanması açısından önemlidir." ifadeleri kullanıldı.
Gelişmiş ülkelerde girdi tedariği konusunda yapılan çalışmaların Türkiye'de de yapılması gerektiği vurgulanan gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Ülkemiz, değişen ham madde fiyatları ve arz kısıtları nedeniyle yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması ve ulusal sanayinin ihtiyaç duyduğu ham maddelere erişimin güvence altına alınması amacıyla kritik öneme sahip ve yüksek ithalat bağımlılığı olan ham maddelerin sürdürülebilir ve güvenilir yollardan tedariğinin güvence altına alınmasına yönelik program ve politikalar geliştirmelidir."
Akaryakıt kaçakçılığına yüksek ceza
Teklife göre, altın, gümüş ve platin hariç bakır, kurşun, çinko, demir, krom, civa, kalay, kobalt, nikel, alüminyum grubundaki madenlerin yurt içindeki entegre tesislerde metal hale getirilmesi durumunda devlet hakkının yüzde 75'i alınmayacak.
Maden ruhsat sahibi veya vekilinin mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılmaması veya ruhsat sahibince ya da vekilince herhangi bir nedenle tetkik ve incelemelerin engellenmesi halinde 31 bin lira, bu fiillerden herhangi birinin tekrarı halinde ise iki katı tutarında idari para cezası uygulanacak.
Tüm yerli ham petrol üreticileri teşvik edilecek. Yerli üreticilerin Türkiye'de petrol arama ve üretim konularında daha çok yatırım yapmaları sağlanarak yerli üretimin artmasına katkıda bulunulacak.
Akaryakıt kaçakçılığı kapsamına giren fiillere de yüksek cezalar getiriliyor.
Kaçakçılıkla ilgisi olmayan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkanı bulunan şirketler, para cezasından önce ihtar edilecek. İhtara rağmen aykırı durumunu gidermeyenlerin işleri geçici olarak durdurulacak; devamında düzeltmeyenlere ise para cezası uygulanacak.
Damgası kopmuş, bozulmuş, damga süresi geçmiş ölçü aletini kullanan, yetkisiz olarak ölçü aletlerinin muayenesini, tamirini yapan, uygun olmayan ölçü aletlerini imal ve ithal eden, satan kişiye idari para cezası uygulanacak.
Otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapılması, LPG tüpü dolumuna yarayan alet, makine ve teçhizatın istasyon dahilinde bulundurulması durumlarında sorumlulara, 550 bin liradan az olmamak ve 1 milyon 500 bin lirayı geçmemek üzere ceza uygulanacak.
Ulusal petrol stoğu tutma yükümlülüğü bulunan lisans sahiplerine, tespit tarihinde eksik tutulan her bir ton ürün için 200 lira ceza uygulanacak.