Malatya'da çöken bina soruşturmasında savcılık ifadesi ortaya çıktı
Malatya'da iki katlı binanın çökmesine ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Hikmet Doğan (41) ile yanında çalışan Mehmet G. ve Zeki C., çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak ceza evine gönderildi.

Oluşturma Tarihi: 2021-11-10 21:10:14

Güncelleme Tarihi: 2021-11-10 21:10:14

Sebahattin A. ise savcılık tarafından serbest bırakıldı. İşletme sahibi Hikmet Doğan'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı.

İŞLETME SAHİBİNİN SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Malatya'da iki katlı binada yaşanan göçüğe ilişkin gözaltına alınan ve emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen işletme sahibi Hikmet Doğan (41) ile yanında çalışan Mehmet Günay ve Zeki Canpolat, 'taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan tutuklandı. Bu arada işletme sahibi Doğan'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı. 2007 yılında yıkılan işyerini kiralayarak, çiğ tavuk ve pişmiş tavuk sattığını dile getiren Doğan, savcılıkta verdiği ifadesinde şunları söyledi:

"İşyerimin yanında da bir pideci vardı. İşletmecisi 5-6 ay önce çıktı. Bende fırıncının çıktığı dükkânı kiralamak istedim. Bu sebeple mülk sahibi ile görüştüm. Mülk sahibine, 'fırıncının dükkânıyla benim dükkânımı birleştireceğimi, aradaki duvarları yıkacağımı' söyledim. Mülk sahibi ise bana biraz beklememi, pidecinin kendisine kira borcunun olduğunu, bu borcu ödedikten sonra bu mevzuyu konuşabileceğimizi söyledi. Bunun üzerine yaklaşık bir ay sonra mülk sahibi beni telefonla aradı, pideciden çıkan kişinin birikmiş kira borçlarını ödemem halinde fırıncı dükkanını da bana kiralayabileceğini ve tavukçu dükkanıma dahil edebileceğimi söyledi. Yani mülk sahibi açıkça fırınla benim dükkanım arasındaki duvarı yıkıp, fırıncı dükkanını benim dükkanıma dahil edebileceğimi söyledi. Bende bu teklifi kabul ettim. Eski kiracının 70 bin lira olan borcunu mülk sahibinin hesabına havale ettim. Geri kalan kira borcunu da aydan aya ödeyecektim. Ben bu parayı gönderdikten sonra mülk sahibi bana dükkânı kiraladı. Bende bunun üzerine yaklaşık 3 ay önce fırın dükkânının içindeki fırını çalışanlarım ve kardeşimle yıktık. Yıktığımız fırının tavana herhangi bir bağlantısı yoktu. Fırının olduğu bölüme çelik direk ve makaslar attırdım. Bu şekilde tavanı güçlendirdim. Yaklaşık iki ay önce de fırın ile benim dükkânım arasındaki duvarı ben, çalışanlarım ve kardeşim ile birlikte yıktık. Olayın olduğu günde tavan alçıpan işi için iki kişi çağırdım. Bu iki kişi hem benim tavukçu dükkanımı ve birleştirmiş olduğum fırıncı dükkanının tavanını alçıpan yapıyorlardı. Çalışmalar sırasında ustalar tavana bir aparatla dübel ve çivi takmaya çalışıyordu ancak çivi ve dübel tutmuyordu. Bunun üzerine usta beni çağırdı ve 'Tavanı bu şekilde yapamam, dübel ve çivi tutmuyor' dedi. Ben de bir şekilde yapmasını söyledim. Sonrasında malzeme almak için işyerinden ayrıldım. Bir kısım malzemeyi alıp işyerine bıraktım. Sonra işyerinden 10- 15 metre uzağında malzeme almaya giderken bitişik komşum beni arayarak, işyerimin bulunduğu binanın çöktüğünü söyledi. Olay yeri fotoğraflarından veya görüntüleri temin edilmişse, buradan da anlaşılacağı üzere çöken yer üst kattaki kıraathanedir. Benim fırınla birleştirdiğim yerde herhangi bir çökme söz konusu değildir. Benim düşünceme göre, bina ömrünü tamamladığı, eski olduğu için yıkılmıştır. Benim yaptığım tadilat bu yıkıma sebep olmamıştır. Ben bu tadilatları yaparken, belediye veya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne müracaat etmedim.Anlattığım sebeplerle üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum." DHA