Sabah Gazetesi'nden Pınar Çelik'in haberine göre, Türkiye'de döviz kurları düşmesi ve enerji fiyatları inmesine rağmen market raflarında fiyatlar el yakıyor. Ağustosta yaşanan finansal saldırılar sonrasında fiyat etiketlerine yüzde 80 zam yapan marketler, döviz kurlarındaki yüzde 30 gerilemeye rağmen ürünleri fahiş fiyattan satmaya devam ederek, vatandaşı kazıklamayı sürdürüyor.
Hatta şu anda fiyatlar enflasyonun en tepe noktasına ulaştığı ekimden bile daha pahalı…
Fiyatlar düşmedi arttı
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın öncülüğünde başlatılan Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'na katılarak fiyat indirimleri yaptıklarını iddia eden marketlerdeki ürünlerin Ekim 2018 ve Ocak 2019 fiyatlarını karşılaştırdık. Zincir marketlerin, rafa hiçbir indirimi yansıtmadıkları ortaya çıktı. Marketlerin fiyatlandırmasında en çok göze çarpan reyonlar taze sebzemeyve ve temizlik ürünleri standları…
Enflasyonun en tepe noktasına çıktığı ekimde 1 kilo salatalık 2.95 TL iken, bugün marketlerde yüzde 135.6 artışla 6.95 TL'den satılıyor. Soğan ekim ayına göre yüzde 98.4 artışla 4.94 TL, domates yüzde 68.5 artışla 10.90 TL. Aynı fiyat politikası temel ihtiyaç maddelerinde de devam ediyor.
Örneğin, 1 kilo unu ekimde 4.25 TL'den satan marketler sözde indirimlerden sonra bile ürünü 5.25 TL etiketle rafa koyuyor. Pirinçte ekim ayına göre fiyatlar yüzde 98.66, bulgurda yüzde 35.01, makarnada yüzde 85.71 zamlı… Tuvalet kağıtları, bebek bezleri ve kadın bakım ürünleri yine el yakıyor. Geçen yılın ekim ayına göre fiyatlarda ortalama yüzde 50 zam var.
Bahaneyi bırakın
Marketler fiyatları indirmemelerine bahane olarak döviz kuru, enerji ve ulaştırma fiyatlarını gösteriyor. Peki gerçekten onların dediği gibi mi? Ağustosta yaşanan finansal saldırının ardından kur yüzde 80 artmıştı. O tarihten sonra ekonomi yönetiminin aldığı proaktif önlemlerle finansal saldırı püskürtülüp kurlar belli bir seviyeye oturdu. Kurda o dönemden bu yana düşüş yüzde 30'larda… Ulaştırma ve enerji fiyatlarında gözle görünür bir düşüş var. Eylülde yüzde 6.05 artan enerji fiyatları aralıkta yüzde 3.12 geriledi. Ulaştırma fiyatlarında da durum benzer… Fiyatlar normale dönmüş durumda.
Enflasyonu tetikliyorlar
Marketlerin fahiş fiyat uygulamaya devam etmesi enflasyonu da tetikliyor. Kur saldırılarının ardından eylül enflasyonu yüzde 24.52'ye çıkmıştı. Gıda ve alkolsüz içeceklerde enflasyon yüzde 27.70 olmuştu. Ekimde ise enflasyon yüzde 25.24 ile tepe noktayı görmüştü. Gıda enflasyonu yüzde 29.26'ya çıkmıştı. Topyekün mücadele programına marketler de isim yazdırmıştı. Ancak aralık enflasyonu marketlerin sözde indirim yaptığını ortaya koydu.
Yıllık rakamın 5 puan üzerinde
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, aralıkta yıllık enflasyon 1.32 gerileyerek yüzde 20.30'a düşmesine rağmen gıda enflasyonunda yıllık düşüş 0.55'te kaldı. Gıda ve alkolsüz içeceklerde enflasyon yüzde 25.11 çıktı. TÜFE'nin yıllık bazda yüzde 20.30 olarak gerçekleşmesine rağmen gıda enflasyonun bunun 5 puan üzerinde seyretmesi fiyatların inmediğinin kanıtı…
Kur bahane fahiş kâr şahane
Kuru bahane edip fahiş fiyat politikası uygulayan, kur düşmesine rağmen fiyatları indirmeyen marketler, kazançlarına kazanç katıyor. Borsa İstanbul'da işlem gören perakende ticaret şirketleri, 9 aylık bilançolarında ciro rekoru kırarken, kur farkı giderlerinden önce kendi işlerindeki durumu gösteren brüt kârlılık ile esas faaliyet kârlılığında da fahiş artışlar sağladı. Carrefoursa, Şok, Bizim Toptan zarardan kâra döndü. BİM, brüt kârlılıkta yüzde 33, net esas faaliyet kârında ise yüzde 42'lik artış sağladı. Migros'un brüt kârı yüzde 27, net esas faaliyet kârı yüzde 51 arttı. Brüt kârını yüzde 43 artıran Şok, 2018'de kâra geçti. Bizim Toptan ise esas faaliyet kârını yüzde bin 671 artırdı.