Konuyla ilgili önce Memurlar Net'te bir analiz yayınlandı. Analizde Bakanlıkta ismi verilmeyen bir daire başkanının operasyonundan bahsedildi. Analizde şu cümlelere yer verildi;
TETİKÇİ DAİRE BAŞKANI
MEB'deki bir yapı tarafından korunan ve kollanan bir daire başkanı, hemen her gün tetikçi olarak kullandığı bir internet sayfasıyla, Türkiye Cumhuriyetini rezil ediyor.
Adı soyadı önemli değil.
Daha önce Ankara'nın en önemli ilçesinin milli eğitim müdürüydü, hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları sonrasında görevden alındı ancak daha sonra bildiği özel bilgiler dolaysıyla Daire Başkanı yapıldı.
Ödüllendirilen daire başkanı, internette bir sayfa açtı. Bu sayfadan her gün bazı MEB bürokratlarını hedef alıp itibarsızlaştırırken bazılarını da övüp göklere çıkarıyor.
Örneğin geçtiğimiz aylarda, Müsteşar yardımcısı Ercan Demirci'yi "Cumhuriyet gazetesinden özür diledi" diyerek tahkir etti, başka bir Müsteşar yardımcısı Ahmet Emre Bilgili'yi ise 28 Şubatçıları korumakla suçlayıp, hedef gösterdi.
Bu da yetmezmiş gibi, bu Daire Başkanı, Türkiye'nin eğitim alanında kalem oynatan sayılı akademisyenlerinden Doç. Dr. Bekir Gür'ü, FETÖ'cü ilan etti. Gür'ü FETÖ'cü olarak damgalayan daire başkanının tek delili ise Gür'ün, 2004 yılında, ABD'deki bir okula akademik danışmanlık yapmış olması. Yani bu Daire başkanına göre 13 yıl önceki bir işlem, FETÖ'cü olmak için yeterli. Korunup kollanan daire başkanını zeka seviyesi böyle bir şey işte! Bu kepaze tespit de yetmezmiş gibi bu daire başkanı, Bakan Nabi Avcı tarafından 2016 yılının başında Fulbright komisyonuna seçilen Gür'ü, CIA şefini çağrıştıracak şekilde "Fulbright Masası Şefi" olarak adlandırmaktan bile çekinmedi. Oysaki kanuni anlaşmalar gereğince Türkiye, her yıl Fulbright komisyonuna üye seçmek zorunda...
Çok ilginç başka bir husus ise şu: Müsteşar yardımcılarına, tetikçi olarak kullandığı web sitesiyle ayar veren bu daire başkanı, Müsteşar Yusuf Tekin'in her açıklamasını ise göklere çıkarmakta, sanal alemde Müsteşarın her dediğini retwet etmektedir.
Şimdi şu sorulara bir yanıt vermek gerekiyor?
1- Milli Eğitim Bakanlığını kepaze eden böyle bir Daire başkanını kimler koruyor?
2- Bu daire başkanını koruyan MEB'deki etkin yapı, ayak oyunlarını ve Bizansvari taktikleri bırakıp da ne zaman eğitimle ilgilenecek?
3- Bakan İsmet Yılmaz, kendi kariyer planları için her kutsalı kullanabilecek bu adamları, çalışma arkadaşı olarak görmekten çekinmiyor mu?
Analizin hemen arkasından bazı sosyal medya hesaplarından şu tweetler paylaşıldı:
MEB'e 10 SORU
1. Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla mecliste soru önergesine konu olan ve görevden alınan ilçe müdürü Bakan değişince kim tarafından ve niçin daire başkanı yapıldı?
2. 7 Haziran seçimleri öncesi fiilen yönettiği site üzerinden bakanlığın ve hükümetin yıpranmasına sebep olan mevcut daire başkanı yine bir seçim öncesi aynı operasyonlara başlaması tesadüf müdür?
3. MEB, bu daire başkanının operasyon amaçlı kullandığı bu site içindeki ‘FETÖ güzellemesi' yapan haber içeriklerini ne zaman ve neden sildiğini ve sitenin uzantısını niçin değiştirdiğini biliyor mu?
4. MEB, bu daire başkanının fiili olarak yönettiği siteye bakanlık içerisinden mahrem bilgi boyutlu içeriklerin verilerek beslendiğini, bu yollarla yapılan haberlerle bakanlığın dizayn edilmeye çalışıldığını, bu sitenin bu şahıs ve çevresindeki bazı kişiler için kariyer basamağı aracı olarak görüldüğünü biliyor mu?
5. Ticari ilişkileri, yolsuzluk iddialarıyla, yaptığı montaj ve şantaj haberlerle hep tartışmalı biri olarak tanınan bu şahsı bu haliyle kimler, niçin koruyor?
6. Milli Eğitim Bakanlığı, MİT krizinden sonra Milli Eğitim Bakanlığında görevden alınan FETÖ'cü bürokratları savunarak 'Cemaate operasyon çekiliyor' diye haber yapan bu kişi o dönemde bu haberi ne için, kim adına yaptığından haberdar mı?
7. “Dünya'da ve Türkiye'de neredeyse her olumsuz olay arkasında cemaati arayanlar şizofrenik tutumlarını her geçen gün artırarak tedavisi zor bir hastalığın pençesinde iftira ve karalama kampanyalarına devam ediyorlar” diye haber yapan bu şahıs bu cümleyle Cumhurbaşkanını mı kast etti, bugün bu cümleyi nasıl açıklıyor ve darbeyi kimin yaptığına inanıyor? Söz konusu bu içeriği darbe sonrası neden kaldırmıştır?
8. MEB, FETÖ sendikası kurulduğunda ilk biz haber veriyoruz diyerek cemaat sendikasının PR'ını yapan bu daire başkanının o dönem FETÖ' ile irtibatı ve iltisakının hangi düzeyde olduğunu ve ilk ve üyelik formunu sitesinde yayınladığını biliyor mu?
9. Hakkındaki yolsuzluk iddiaları olmasına rağmen kendisi terfi eden, bakanı gönderen bu daire başkanı yine bir bakanı gönderecek kendisi ve hesaba dâhil olan diğerleri hep birlikte mi terfi edecek, asıl hesap bu mu?
10. Milli Eğitim Bakanlığı bu daire başkanının özel okullar ve yayınevleriyle hangi yollarla nasıl bir ticari ilişki kurduğuna yönelik iddialardan haberdar mı?
Tüm bunlar Sayın Bakan tarafından biliniyor mu?