Akit'ten Harun Sekmen'in haberine göre ilahiyatçılar ve hukukçular, “Ülkemizde Hristiyanların kiliselerde, Yahudilerin sinagoglarda nikâhlarını kıymasına ses etmeyenlerin, Müslümanların müftülere nikâh kıydırmasına karşı çıkması ikiyüzlülüktür. Onlar yaparken laikliğe uygun da, Müslümanlar yapınca mı aykırı? Halkın tamamına yakını Müslüman olan bir ülkede hem hukuki hem vicdani bir haktır” dediler.
VİCDANİ VE İNSANİ BİR HAK
Halkın tamamına yakını Müslüman olan bir ülkede müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesinin gayet doğal bir hak olduğunu belirten Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Yakup Çiçek, “Müslümanların müftüler eşliğinde nikâh kıydırması insani ve vicdani bir haktır. Buna karşı çıkmanın izahı yoktur. Nasıl ki ülkemizde Hristiyan vatandaşlar kiliselerde kendi dini liderlerinin öncülüğünde nikâhlarını kıydırıyorlarsa, Yahudi vatandaşlar Sinagoglarda hahamlar eşliğinde kıydırıyorlarsa, Müslüman vatandaşların da kendi dini liderleri öncülüğünde nikâh kıydırması gayet mantıklıdır” dedi.
Tasarıya karşı çıkmanın iyi niyetten uzak bir davranış olduğunu kaydeden Çiçek, “Diğerlerine tek kelime laf söylemeyip, Müftülerin nikâh kıymasına ses çıkarmakta iyi niyetten alabildiğine uzak ve mantık dışı bir davranıştır. Gayrimüslim ülkelerde bile her din mensubu kendi mabedlerinde kendi dini liderinin önünde nikâh akdini gerçekleştirir. Daha sonra o din görevlisi yönetmeliklerce belirlenmiş kâğıtları doldurarak devletin diğer yetkili organlarına verir” ifadelerini kullandı.
GAYRİMÜSLİME LAF YOK
Müftülere nikâh yetkisi verilme hakkını geç kalındığına dikkat çeken Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Osman Aydın, “Biz öteden beri müftülerimize nikâh verme yetkisini savunuyorduk. Talep ediyorduk. Dolayısıyla böyle bir gelişmenin yaşanması memnuniyet vericidir. Bu durumun da laikliğe aykırı bir durum yoktur. Hristiyanlar kiliselerde, Yahudiler sinagoglarda nikâhlarını kıymaktadırlar. Onlar nikâhlarını kıyıyor laikliğe aykırı değil de Müslümanlar kıyınca mı laikliğe aykırı? Niçin aykırı olsun? Nikâhımızın şartlarındandır bu. Bu sayede hem kadınlarımızın haklarını da korumuş olacağız” dedi. Bu sayede vatandaşların sıkıntılarının da giderileceğini kaydeden Aydın, “Önceden belediyede resmi nikâh kıyılıyordu sonra da bir camide dini nikâhını kıydıracak hoca arıyordu. Şimdi bu sıkıntı da ortadan kalkmış olacak. Halkın Müslüman olduğu bir ülkede bundan daha doğal ne olabilir. Olumlu bir gelişme. Umarım hayırlı bir şekilde nihayete erer. Halkın da bu yönde bir talebi vardı” şeklinde konuştu.
MEDENÎ KANUNA DA UYGUN
Müftülere nikâh yetkisi verilmesinin medeni kanuna bir aykırılığı olmadığını kaydeden hukukçu Ali Osman Bağırgan, “Müftülere nikâh kıyma yetkisini medeni hukuka aykırıdır diye eleştirmenin izahı yok. Medeni hukuku aldığımız yerlerde insanlar zaten kilisede bu nikâhı kıydırıyor. Medeniyet ve laiklik diyerek, medeni kanun diyerek meseleyi çarptırmaya çalışanlar eski Türkiye'den kalma özlemlerini depreştirenlerdir” ifadelerini kullandı. Tasarının hem hukuki hem vicdani olarak doğru olduğunu vurgulayan Bağırgan, “Milletin değerlerine uygun her düzenlemeyi, ya laiklik gerekçesiyle ya da medeni hukuka aykırı olduğu iddiasıyla engellemek bunlarda geçmişten kalma bir alışkanlık. Bir hukukçu olarak bu meselenin laiklikle ve medeni kanunla hiçbir ilgisi olmadığını net şekilde ifade edebilirim. Ülkemizde kilise de nikâh kıyan Hristiyan vatandaşlarımız laiklik ilkemizi mi çiğniyor. Ya da Yahudi vatandaşlarımız. Hukuka bir aykırılığı olmadığı gibi toplumsal hukukumuz açısından da önemli bir gelişme olacaktır” dedi.