NTV'ye konuşan akademisyenler ve gazeteciler arasında kararı şaşkınlık içerisinde karşılayanlar olurken, altılı masanın geleceğine ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
"BU DENLİ SERT BİR AÇIKLAMA BEKLEMİYORDUM"
Politik Yol yazarı Dr. Ali Haydar Fırat, şu değerlendirmesi;
''Abdullah Gül adaylığı sürecinde de Sayın Akşener öncelikle 'Evet' demişti sonra 'Genel İdare Kurulu'nu toplayacağım, arkadaşlarıma danışacağım.' demişti. Ve sonra Akşener 'Arkadaşlarım onay vermediler herkes kendi adayını çıkarsın.' demişti. Ben son ana kadar Akşener'in masada kalacağını ama son anda masadan kalkacağını düşünenlerdendim. Bu denli sert bir açıklama beklemiyordum. Sonuçta 1 yıldır aynı masada oturduğu insanlar genel başkanlar. Bu denli ağır eleştirileri Sayın Cumhurbaşkanı bile ifade etmemişti 6'lı masaya karşı. O yüzden çok enteresan buldum bu kadar ağır eleştiriyi. 1 yıldır bir öfke birikimini gördüm Sayın Akşener'in konuşmasında. Yaptığı çağrı da Türkiye siyasi tarihinde bir ilk. İlk defa bir genel başkan başka bir partinin iki belediye başkanına çağrıda bulunuyor. Çok muhtemeldir bütün CHP'li büyükşehir belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da dahil olmak üzere Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendi adayları olduklarını açıklayacaklar.''
"HAKİKİ 6'LI MASA ŞİMDİ OLUŞUYOR"
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu değerlendirmesi;
"Ben açıkçası Akşener'in çıkışını kumar masası dağıldı şeklinde tanımlıyorum. 6 Şubat'ta depremle sarsıldık fakat altılı masa üzerinde siyasi fay hattı esasen İstanbul'da kırılmıştı. Bir başka siyasi partinin 2 belediye başkanını Cumhurbaşkanlığı adaylığı çağrısında bulunması bize Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı davada ceza aldıktan sonra İstanbul'da sayın Akşener'in belediye önündeki görüntüsünü çağrıştırdı. Bir yanda Akşener CHP'nin 2 aktörüne ve iç dinamiklerine oynuyordu diğer yandan Kılıçdaroğlu da bunları etkisiz hale getirmeye çalışıyordu. Testi çatladı içindekileri dışına sızdırdı. Etme bulma dünyası olarak da görüyorum. Kısa bir süre önce Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal vefat etti. Görevinden istifa ettiğinde Kılıçdaroğlu aday olmadığını söyleyip bir planlamanın parçası olarak CHP genel başkanlığına geldi. Bugün de ağırlıklı olarak İmamoğlu faktörünün bu şansının olduğunu düşünüyorum. Merhum Demirel'in deyimiyle siyasette 24 saat uzun bir hafta ise kısadır. Siyasette taşların yerinden oynadığı bir dönemin habercisi. Bu denklemi açıktan ancak HDP'yi kattığını deklare ederse bu işi götürebilir. Belki de hakiki 6'lı masa şimdi oluşuyor. Yeni bir 6'lı masa kuruluyor olabilir."
"BEĞENMİYORSANIZ KENDİNİZ ADAY OLUN"
Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Baydur'un değerlendirmesi;
"Adayın açıklanmasına 3-5 gün kala böyle bir açıklamayı uygun buluyorum. "Çirkin siyaset" gibi ifadeleri Meral Akşener'e yakıştıramadım. Kılıçdaroğlu'nun 6'lı masayı kurmasıyla ve devam ettirmesiyle ilgili 'Hakkını yemeyelim' deseydi. 'Bizim partinin masanın 2. büyük partisi olmasına rağmen çok ayrıştırıcı bir rol dağılımı verilmediği için hakkımızın yendiğini düşünüyoruz' argumanıyla çıksa Meral Hanım haklı olabilirdi. 'Kazanacak aday' gibi bir argümanla ortaya çıkmasını anlamakta da zorluk çekiyorum. İstanbul seçimlerinde 12-14'lük parti farkı olmasına rağmen Ekrem İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanı oldu. sahada çalışmayla çok şey kazanılabilir. CHP'nin 2 belediye başkanına aday çağrısının yapılmasını da doğru bulmuyorum. Beğenmiyoranız kendiniz aday olun. Türk siyasi tarihinde pek gördüğümüz bir hareket değil."
"BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU"
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kartoğlu'nun değerlindirmesi;
"Ben de beklemiyordum. Ağır konuşmasına çok takılmam. Önceki açıklamalarında da zaten ağır ve sert konuşuyordu, alttan almak, yumuşatmak Kemal Kılıçdaroğlu'na düşüyordu. Meral Akşener kendi sözüne gelecekleri düşündü, başından beri pozisyonunu değiştirmedi. Kılıçdaroğlu da başından beri pozisyonunu değiştirmedi ama elini güçlendirdi. Hem belediye başkanlarının başarı oranı hem de bugüne kadar aldıkları olumsuz puanlar Kemal Kılıçdaroğlu'na bu süre zarfında adını koymadan yaptığı çalışmalar elini güçlendirdi. Bu saatten sonra durumu kabullenmek Akşener'e düşüyordu ama Akşener durumu kabullenmedi. Bulunduğu pozisyonu değiştirmedi.
Benim dikkatimi çeken Akşener'in konuşmasında sertlikten ziyade kullandığı bu sert ifadelerin kendisini de işaret ediyor olması. "Dayatma ile karşı karşıya kaldım" ifadesi aslında kendisinin de CHP'ye genel başkanınızı değil belediye başkanınızı aday gösterin dayatması yaptığını gösteriyor. Bu dayatmaya karşı CHP ve Kılıçdaroğlu kendisini güçlendiren bir dizi faaliyet yaptı geçtiğimiz bir yıl içerisinde. Meral Akşener sadece kendi baktığı gibi görüyor her yeri. CHP gözünden, Kılıçdaroğlu yönünden bakmayı denemedi. Ona biraz şaşırdım. Millet iradesi masada yok. Bunlar Kılıçdaroğlu'na yönelik hakaretler. Bunları bugün söylüyor ama masaya oturduğunda bunlar zaten böyleydi. Fakat bunu muhtemel ortaklarından gizledi. Bu sorunlu bir durum. CHP seçmeni bunu görecek ve buna tepkisini koyacaktır bunu hesaplamıyor olmasını ben anlamadım."
"HDP KONUSUNDA 5'Lİ MASA DAHA RAHAT HAREKET EDECEK"
Gazeteci Oral Çalışlar'ın değerlendirmesi
"Türkiye toplumsal olarak neye karar verirse onu gerçekleştirecek. Altına imza attığı metnin tam tersine bir açıklama yapması inanılır gibi değil. Tüm ortaklarını ağır bir dille suçlayarak terk etmesi bu toplum tarafından değerlendirilecektir. Hiç yoksa ayrılıyorsunuz, ayrıldığınız insanlar hakkında o kadar ağır konuşmamasını temenni ederdi. 6'lı masada İYİ Parti'den dolayı bir HDP problemi vardı. 5'li masa şimdi daha rahat hareket edecek. HDP'nin oyunun ötesinde bir Kürt seçmen kitlesinin İYİ Parti'nin oy potansiyelinden daha fazla bir oy potansiyeli oluşturabilir."