'Medyada FETÖ yapılanması' davası başlıyor
FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin 'örgüt üyeliği' suçundan yargılandıkları davadan tahliyelerine karar verildikten sonra 'darbeye teşebbüs' soruşturmasında gözaltına alınan 13 sanık, 16 Ağustos'ta hakim karşısına çıkacak.

Oluşturma Tarihi: 2017-08-14 11:35:58

Güncelleme Tarihi: 2017-08-14 11:35:58

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan 314 sayfalık davanın iddianamede, sanıklar Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Atilla Taş, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş yer alıyor.

İddianamede, sanıklar hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmekte olan söz konusu yargılama sırasında serbest bırakılmalarına karar verilmesinin ardından haklarında elde edilen ve çözümlemesi yapılan ek deliller uyarınca, terör örgütüyle organik bağlarının yoğunluğu ve çeşitliliğine göre eylemlerinin bir bütün olarak mensup oldukları terör örgütünün nihai amacı olan ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' suçlarından gözaltına alındığı vurgulandı.

Sevk edildikleri hakimlikçe Ali Akkuş'un serbest bırakıldığı diğer tüm sanıkların ise tutuklandığına yer verilen iddianamede, sanıkların eylemleri tek tek sıralanıp FETÖ'nün yapısı, eylemleri, medya yapılanması ve 15 Temmuz darbe girişimi anlatılıyor.

ÖRGÜTÜN MEDYAYI KULLANMA ŞEKLİ

İddianamede, örgütün basın-yayın yapılanmasının, halk içerisinde taban kazanmak ve algı operasyonu yapmak amacıyla kullanılan en önemli araçları arasında yer aldığı belirtilerek, basın mensubu ya da STK temsilcisi sıfatıyla sağlanan ifade özgürlüğü ve kısmi dokunulmazlık imkanı ile legal yapının illegalite için hem maske görev sağlayarak gizlenme imkanı yarattığı hem de koruma zırhı sağladığı kaydedildi.

Basın-yayın medya organları vasıtasıyla örgütün kamuoyu nazarında insanlara hizmet etmekten başka bir gayesi olmayan bir yapı olarak gösterilmeye çalışıldığı anlatılan iddianamede, örgütün üst kanadından gelen haberlerin bütün hücrelere ve örgütün kadrolarına tebliğ edilmesinde örgüte bağlı kitlenin harekete geçirilmesi, moral ve motivasyonun yükseltilmesi, bağlılığın artırılması ve örgütün manevra ve hareketlerinin duyurulmasında kullanıldığı belirtildi.

Örgütün kendisinden olmayanı itibarsızlaştırmaya, tasfiye etme, suçlu göstermeye yönelik haberlerle toplumun algısının şekillendirdiği ifade edilen iddianamede, iktidarla TSK'yı, TSK ile halkı ya da halk ile iktidarı karşı karşıya getirmeye yönelik her türlü faaliyeti destekleyerek bizzat organize ettiği anlatıldı.

İddianamede, FETÖ'nün Türkiye'yi Avrupa ülkeleri nazarında suçlu durumunda gösterip Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye baskı uygulaması amacıyla Belçika'da faaliyet gösteren Paris ve Londra'da ofisi ve 20 Avrupa ülkesinde temsilcilikleri bulunan ''AB ulusal politikalar ve medya alanında siyasi danışmanlık, kriz yönetimi, siyasi gelişmeler, AB eğitim programları, uzlaşı, siyasi analizler, medya ilişkileri'' konularında hizmet veren ''G + (Europe)'' isimli etkili danışmanlık/lobi şirketi ile 2014 yılı içerisinde anlaşma yaptığının tespit edildiği kaydedildi.

ADİL ÖKSÜZ'ÜN KAÇIŞINA YARDIMCI OLANLARLA İRTİBATLI

Sanıklardan Atilla Taş'ın, FETÖ'den aranan firari Ekrem Dumanlı, 15 Temmuz Darbe girişiminin firari sanığı Adil Öksüz 'ün kaçışına yardımcı olduğu gerekçesiyle tutuklanan Erdal Şen, "fuatavni" hesabının kurucusu olduğu değerlendirilen Said Sefa ile irtibatlı olduğu, ayrıca medya yapılanması davasında yargılanan ve Bylock kullanıcısı olduğu tespit edilen birçok sanık ile de iletişim halinde bulunduğu vurgulandı.

ÇULHANOĞLU "SOLCU GÖRÜNÜMLÜ FETÖ'CÜ"

İddianamede, Ulusal Parti Genel Başkanı ve Türk Solu gazetesinin yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun örgüte yönelik operasyonlardan sonra Çağlayan'daki adliye önündeki eylemlere katıldığı anlatılarak, Çulhaoğlu'nun örgüt lehine sosyal medyadaki tüm paylaşımlarına yer verildi.

İddianamede, Çulhaoğlu'nun FETÖ soruşturmalarının firarisi Ekrem Dumanlı ile beraber hareket ettiği vurgulanarak, Çulhaoğlu hakkında ''Sosyalist / solcu görünümlü FETÖ/PDY tetikçisi'' ifadesine yer verildi.

İddianamede, tüm sanıkların ''Selam Tevhid'de kumpas, Yasa dışı dinleme, 25 Aralık darbeye teşebbüs ve Tahşiyecilere kumpas'' operasyonlarına karşı örgüt tarafından yapılan tüm eylemlere katıldıkları, yine bir kısım sanığın da Zaman gazetesine kayyum atanması, kamuoyunda ''korsan tahliye'' olarak bilinen süreçlere ilişkin yine örgüt tarafından yapılan tüm çağrılara iştirak ettiklerinin tespit edildiği vurgulandı.

BİRLEŞTİRME TALEBİ SAVUNMALARINDAN SONRA

İddianamede, sanıklar Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Atilla Taş, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.

Başsavcılık, iddianameyi, FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin aralarında "fuatavni" hesabının kurucusu olduğu tespit edilen firari sanık Said Sefa'nın da yer aldığı 29 sanığın yargılandığı dava ile birleştirme talebiyle İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

İddianameyi kabul eden mahkeme heyeti, ilk duruşmanın 16 ve 17 Ağustos'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayında yapılmasına karar verdi. Mahkeme, birleştirme talebini ise sanıkların savunmalarının alınmasının ardından karara bağlayacak.