AK Parti eski milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocak'tan Gezi Davası'ında verilen hapis cezalarını eleştirdi.
Ocaktan, bugünkü yazısında, "Adaletin böyle bir noktaya gelmesinden dolayı tarifi imkansız kederler içindeyim. Ve bu kararı tarif edecek cümle kurmakta zorluk çekiyorum, galiba kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar böyle bir şey olsa gerek…" yorumunu yaptı.
Ocaktan, şu ifadeleri kullandı:
"Öylesine kahredici bir durum ki Kavala beraat ettiği bir davadan siyasetin yönlendirmesiyle müebbete mahkum ediliyor ama biz sadece çaresizce seyrediyoruz. Pencerelerinizi sonuna dek açıp 'Bu güzel ülkeye böyle bir kötülüğü neden yapıyorsunuz' diye haykırmak istiyorsunuz ama onu bile yapamıyorsunuz, sonra sesinizi ve öfkenizi kısıp isyanınızı içinize gömüyorsunuz…"
Sabah yazarı Altınok: Gezi bal gibi darbeye
zemin hazırlamak içindi
Öte yandan Sabah yazarı Melih Altınok ise, “Hiç kıvırmayın, Gezi bal gibi darbeye zemin hazırlamak içindi” diye yazdı.
Gezi'yi, “turuncu devrimlerin Occupy (işgal) mekaniğinin harfiyen uygulandığı bir süreç” olarak değerlendiren Altınok, “Aranan kıvılcım Taksim Meydanı'nda parladı” dedi. Gezi'de "Mesele ağaç değil ki sen hâlâ anlamadın mı" diyerek seçilmiş, meşru bir iktidara yazılı ültimatom verildiğini savunan Altınok, şunları söyledi:
“Erdoğan, yanında kalan birkaç isimle birlikte cesurca direndi. Daha sonra açık darbe girişimi sırasında 15 Temmuz'da sokağa çağıracağı kitleye sürekli tahriklere kapılmamaları konusunda uyarı yaptı. Halktan aldığı yönetme emanetini, sokak kabadayılığına, darbe tehdidine terk etmedi.”
Hilal Kaplan: İnandırıcılığınızı yitiriyorsunuz
Sabah yazarı Hilal Kaplan da, Gezi davasıyla ilgili kaleme aldığı yazısında, “Cezaları eleştirin, fazla olduğunu söyleyin anlarım ama "ne hükümeti devirmesi canım" dediğinizde inandırıcılığınızı yitiriyorsunuz” görüşünü ifade etti.
Gezi eylemlerinin Mısır darbesinde olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek niyetinde olduğunu ileri süren Kaplan, şunları kaydetti:
“Bu yüzden sadece 5 ay sonra FETÖ'cüler devreye girip 17-25 Aralık'ı yaşattı. İki yıl sonra da 15 Temmuz'u yaşattı. Şimdi ‘Derdimiz üç-beş ağaçtı' mı diyeceksiniz gerçekten? Cezaları eleştirin, fazla olduğunu söyleyin anlarım ama ‘Ne hükümet devirmesi canım' dediğinizde inandırıcılığınızı yitiyorsunuz.”