Feyzioğlu, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yeni adli yılın tartışmaların değil, barış ve huzurun müjdecisi olmasını temenni etti.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ndeki sözlerini hatırlatan Feyzioğlu, "Bizim için vatan söz konusu ise gerisi teferruattır." ifadesini kullandı.
Vatandaşların, avukatların sorunlara ilişkin kendilerinden beklentilerinin bulunduğunu aktaran Feyzioğlu, bu sorun ve beklentilerin birbirinden farklı ve bağımsız olmadığını dile getirdi.
Feyzioğlu, Yargı Reformu Strateji Belgesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün destekleriyle, her kesimin katkısıyla hazırlandığını belirtti.
Belgede sorunların önemli kısmının çözümüne yer verildiğine işaret eden Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir. Yargı erkinin üç eşit kurucu unsurundan savunmayı temsil eder. Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye Barolar Birliğinin etkin katılımıyla hazırlanmıştır. Reform paketleri süratle çıkarılmalı ve hızla uygulamaya geçirilmelidir."
Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle hep birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, ilk tokatın, ilk şiddet eyleminden itibaren mağdurun yanında onu sarıp sarmalayacak bir avukatın bulunmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Feyzioğlu, bu konunun partiler üstü olduğunu, herkesin kendi üzerine düşeni yaptığında çözüm sağlanacağına değindi.
"ZOR BİR SINAV OLMALI"
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yer alan hedef ve amaçları anlatan Feyzioğlu, "Hukuk alanındaki mesleklere giriş sınavı bir an önce getirilmelidir. Bilgiyi ölçen, zor bir sınav olmalıdır. Böylece hukuk fakültelerinin eğitim öğretim seviyelerini çağın gereklerine uygun hale getirmeleri sağlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Mevcut hukuk fakültelerinin arzu edilen seviyeye gelinceye kadar yeni hukuk fakültesi açılmamasını öneren Feyzioğlu, hakim ve savcı yardımcılığı müessesinin de getirilmesi gerektiğini bildirdi.
Metin Feyzioğlu, hakim ve savcı adayları dahil olmak üzere personel alımlarındaki mülakatlara disiplin getirilerek, kamera kaydına alınması tavsiyesini de sundu.
İstinaf mahkemelerinin kararlarının daha büyük bölümünün Yargıtay denetimine açılması gerektiğine dikkati çeken Feyzioğlu, Yargıtayın içtihat mahkemesi özelliğinin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Feyzioğlu, vatandaşların üzerindeki avukatlık hizmetinden kaynaklanan KDV yükünün azaltılması gerektiğini bildirdi.
Stajyer avukatlara, avukat yanında ücretli ve sigortalı çalışma imkanı getirilmesini isteyen Feyzioğlu, uyuşmazlıkların doğmadan önlenmesini hedefleyen koruyucu avukatlık uygulamalarının da geliştirilmesini talep etti.
"İş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculukta işçinin yanında avukatı olmadan müzakereye katılmasını adalet ve sosyal devlet ilkesi karşısında yanlış buluyoruz." diyen Feyzioğlu, talep eden her işçiye maddi durum araştırması yapılmaksızın baro tarafından avukat görevlendirilmesini düşündüklerini anlattı.
"HSK ÜYESİ KONTENJANI TANINMASINI ÖNERİYORUZ"
Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin, doğru olduğunun, kalıcı çözümlere odaklandığının altını çizen Feyzioğlu, belgenin en çoğulcu katılımcı anlayışla hazırlandığına dikkati çekti.
Feyzioğlu, belge kapsamında hazırlanacak ilk paketin TBMM'de kanunlaşmasının önemli olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütünün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde iç savaşa sürüklenmek istendiğini belirten Feyzioğlu, milletin bunu tek yumruk olarak önlediğini ifade etti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin normalleşme sürecinde Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yapısının kuvvetler ayrılığını tam olarak sağlayacak şekilde Meclisimizde uzlaşma ile yeniden düzenlenmesini öneriyoruz. Önerimiz somuttur, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını Meclisimizin, 3/5 gibi nitelikli bir oyla, dolayısıyla yüksek bir uzlaşma seviyesiyle belirlemesidir. Bu durumda uzlaşma kaçınılmaz olarak liyakat temelli olacaktır. Kalan üyelerin de Yargıtay ve Danıştay genel kurullarında yine nitelikli oyla belirlenmesini öneriyoruz. Türkiye Barolar Birliği Genel Kuruluna da belli sayıda aynı yöntemle seçeceği HSK üyesi kontenjanı tanınmasını öneriyoruz. Elbette önerimizi tüm yönleriyle tartışmaya hazırız. Çünkü Türkiye'nin ortak akla konuşarak ve tartışarak ulaşabileceğini biliyoruz."