'MHP-AKP vesayet savaşı Selvi üzerinden başladı'
Ertuğrul Özkök, geçtiğimiz gün Cumhur İttifakı'nın politika değişikliğine gitmesi, yargı itirazlarından geri adım ve Osman Kavala gibi siyasi mahkumların serbest bırakılması yönündeki yazısı nedeniyle tepki çeken Abdulkadir Selvi hakkında dikkat çeken iddialarda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2024-04-26 17:04:40

Güncelleme Tarihi: 2024-04-26 17:07:25

Hürriyet yaarı Abdulkadir Selvi'nin Cumhurbaşkanı uçağının değişmez gazetecisi olduğuna dikkat çeken Ertuğrul Özkök, Selvi üzerinden MHP-AK Parti arasında çekişme yaşandığını iddia etti...

HÜRRİYET YAZARI ABDULKADİR SELVİ

Dün Devlet Bahçeli'nin “Sitem dolu müzik klibini görünce Irak dönüşü A 330'dan gelen kare tekrar gözümün önüne geldi.

Ve şu soru da kafama yerleşti:

“Acaba bu klibin amacı o kareye mi sitemdi?”

Çünkü o karede çok önemli bir ayrıntı vardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağında oturan gazeteci…

Yani fotoğraf karesinde A330 gazeteci hiyerarşisinin en tepesine oturtulmuş kişi.

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi…

“KILIÇ ARTIĞI” HASAN HEYKEL A330 HİYERARŞİSİNDE EN TEPEDE

Şu sıralar Bahçeli ve ekibinin hedefindeki iki kişiden biri o.

Selvi geçtiğimiz günlerde mevcut koalisyonun artık liberalleşmesi, yargıya el atması ve Osman Kavala gibi siyasi mahkumların serbest bırakılması zamanı geldiğini yazmıştı.

Selvi artık bütün kamuoyunca tanınan bir yazar.

AKP hükümetinin Hasan Heykel'i diyebilirsiniz.

Hasan Heykel Mısır'ın eski güçlü adamı Nasır rejiminin sesi olan gazeteciydi.

(Tabi Hasan Heykel aynı zamanda derinliği olan, entelektüel seviyesi yüksek bir gazeteciydi.)

REJİMİN SESİ OLMAK DA ÖNEMLİ GAZETECİLİKTİR

Yani Selvi için de artık “Rejimin sesi” diyebiliriz.

Ama sakın bu sözleri onun yaptığı işi küçültmek için söylediğimi sanmayın.

Tam aksine böyle yazarlar önemlidir.

Çünkü o tarafta esen havayı, yapılan değerlendirmeleri anlamanıza yardımcı olurlar.

Selvi'nin bu özelliğini bildikleri için, Bahçeli ve ekibi de bu yazının ne anlama geldiğini tabi ki çok iyi anladılar.

Demek ki “AKP içinde MHP'nin sert çizgisine ters bazı eğilimler belirmeye başlamış.

Çünkü bu yazıyı Selvi'ye AKP'nin etkili isimlerinin yazdırdığını çok iyi biliyorlardı.

MHP-AKP VESAYET SAVAŞI SELVİ ÜZERİNDEN BAŞLADI

İşte bu nedenle onlar da bu savaşı direk AKP yönetimine açmaktansa bir vesayet savaşına çevirip, Abdülkadir Selvi üzerinden vermeye karar verdiler belli ki.

İlk salvo Selvi'ye yöneldi ve çok da ağırdı.

Ona “Kılıç artığı” dediler.

Bunun ne anlama geldiğini yazmak dahi istemiyorum.

Ancak ilginçtir bu kadar ağır bir saldırıya rağmen ne AKP kanadından ne Külliye'den Selvi'nin yazısına bir yalanlama gelmedi.

VESAYET SAVAŞINDA KÜLLİYENİN CEVABI A330 AİLE FOTOĞRAFINDA

Yalanlama gelmediği gibi Külliye'den çok anlamlı bir yanıt verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak gezisi kadrosuna Abdülkadir Selvi'yi de aldı.

Ama bu vesayet savaşında asıl ve en ağır darbe A330 Aile fotoğrafından geldi.

MHP'nin “Açık ve yakın tehlike” hedefi Abdülkadir Selvi uçakta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağındaki koltukta oturuyordu.

Bir vesayet savaşında bundan daha anlamlı ve acıtıcı bir karşı taarruz olabilir mi…

Ancak bu da bir mevzi savaşıydı.

MHP Mevzilerinde de tahkimat devam ediyordu.

O mevziden son taarruz işte bu müzikli Devlet Bahçeli klibi olabilir mi…

Bahçeli bir yürüyüş parkurunda yola çıkmış ve fonda o mahur beste çalıyor:

“Hep köle misali zincire vurdun

Ben sana dost oldum sen bana düşman oldun

Sitem ediyorsam ettiren sensin

Senden çektiklerim yetti canıma”

Ferdi Tayfur'un ağır arabesk sitemi A330 karesinde baş köşeye oturmuyor mu…