AA'ya konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Son günlerde anamuhalefet partisi yetkilileri, çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerdeki (KHK) bazı hükümlerin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek, Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açacaklarını beyan etmektedirler. Bu beyanlar karşısında Anayasa'nın 148/1. maddesindeki düzenleme ile olağanüstü hâl (OHAL) dönemlerinde çıkarılan KHK'lara karşı 'iptal davası' açılamayacağını hatırlatmak gerekir" dedi.
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunun 2010'da açıldığını hatırlatan Yalçın, KHK'nın Anayasa'ya aykırılığı, buna bağlı olarak hak ihlâlinin belirlenmesi için bireysel başvuru yolunun da kapalı olduğunu söyledi. Ancak olağan dönemlerde çıkarılan KHK'lara karşı Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açılabileceğine dikkat çeken Yalçın, bu hakkı kullanabileceklerin Anayasa'nın 150. maddesinde açık olarak gösterildiğini ifade etti.
Semih Yalçın, yerel mahkemeler önüne gelmiş bir dava sırasında mahkemenin, bir kanunun veya olağan dönemlerde çıkarılan KHK'nın anayasa aykırılığını tespit ederse, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar, önündeki davayı erteleyebileceğinin altını çizdi. Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açma süresinin 60 gün olduğunu söyledi. Yalçın, şöyle devam etti:
"FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında, terör örgütü ile ilişkisi, iltisakı belirlenmiş, silahlı terör örgütü yöneticisi, üyesi ve örgüte yardım ettiği tespit edilenler, KHK ile meslekten çıkarılanlar, idari yargıya başvurarak, işlemin iptali davası açamazlar. Diğer taraftan KHK ile kamu kurumlarından çıkarılan kişiler listesine dâhil olmadan, yalnızca mensup olduğu kurumlar tarafından işten el çektirilenler, idari yargıya başvurabilirler. Dava sırasında mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı veremez."
KHK'ların TBMM'nin denetiminden geçmek zorunda olduğunu aktaran Yalçın, hukuki düzenlemelerin TBMM'de onaylanacağını hatırlattı.
Yalçın, "Düzenlemelerin şekil eksikliği dikkate alınmadan, devletin beka sorunu gözetilerek, kanun haline getirilebilir. KHK'lar da şekil ve esas açısından tartışmasız şekilde Meclis faaliyetidir" dedi.
"İdarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza konulamaz. Suç ve ceza koyma yetkisi yalnızca yasa koyucuya yani TBMM'ye aittir. Bir başka erke yasama yetkisinin devri Anayasa'nın 7. maddesi uyarınca mümkün değildir. Bu sebeple KHK'lar kanun haline getirilmelidir. 15 Temmuz 2016 tarihini aklımızdan bir saniye çıkarmadan, KHK ile temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevlerin düzenlenemeyeceğini unutmamalıyız. Terör örgütleri ile mücadele edilirken, Cumhuriyet Savcıları soruşturma yaparken dikkatli davranmalı, somut delillere dayalı olarak arama ve gözaltı kararlarını uygulamalı, suçlu ile suçsuz titizlikle ayrılmalıdır."
Yalçın ayrıca, KHK ile oluşan bir mağduriyetin ancak yeni bir KHK ile giderilebileceğini de sözlerine ekledi.