Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Fabrika Müdürü Mustafa Tanrıverdi'ye suçüstü yapılan casusluk operasyonunun sanılanın aksine ABD'de yaşayan bir silah üreticisinin ihbarıyla başlamadığı, operasyonun uzun soluklu bir çalışmanın sonucu ortaya çıktığı öğrenildi.
Sabah gazetesinden Yahya Bostan'ın haberine göre MİT, Tanrıverdi'yi Aralık 2015'te radarına takılan bir dizi şüpheli faaliyeti nedeniyle mercek altına aldı. Aralık 2015'te de yakın takibe alarak "Erguvan" adı verilen operasyonun startını verdi.
Bu kapsamda Tanrıverdi'nin evi, ofisi, bilgisayar ve telefonları istihbari olarak gözetim altına alındı. Bilgisayarındaki her hareketi izlendi. Telefon konuşmalarına teknik takip yapıldı. Tanrıverdi'nin çeşitli yabancı silah üreticileri ile teması tespit edildi.
Fabrika müdürü, elindeki bilgileri satmak için sadece ABD'de değil Avrupa'daki çeşitli başkentlerde bulunan silah üreticileriyle de temasa geçti.
YASAL KORUMAYLA İKNA
Tanrıverdi ile ilgili topladığı tüm bilgi ve belgeleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na veren MİT, bu sırada MPT-76 ve MP-5 tüfeklerinin planlarının satışı konusundaki somut girişimlerde bulunduğunu tespit etti. Tanrıverdi'nin bağlantıya geçtiği ABD'deki silah üreticisi Türk asıllı K.K., operasyonda Türk devletine yardımcı olması için "yasal koruma" karşılığında ikna edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne, Tanrıverdi'nin para alışverişini belgelemesi ve suçüstü çalışması başlatması için yetki verdi. Böylece polis de operasyona dahil edilmiş oldu. Tanrıverdi, 06 Nisan 2016'da Eskişehir Yolu üzerindeki Çiçek Lokantası'nda gerçekleştirilen operasyonla yakalandı.
Tanrıverdi'nin evinde yapılan aramada başka ülke ve firmalara devlet sırlarını satarak elde ettiği yüklü miktarda para ele geçirildi. Tanrıverdi gözaltına alındıktan sonra polisler tarafından elleri arkadan kelepçelendi.