'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda konuuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefetin 'tarihteki en yüksek enflasyonu yaşıyoruz' sözlerine tepki gösterdi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Eskiden beri ama özellikle de 2011'den bu yana yönetim sistemimizin değişmesi gerektiğini ifade ettik. Parlamenter sistem içinde koalisyonla geçen yılların ülkemize çok ağır maliyetleri oldu. İktidara gelişimizle birlikte koalisyonlar dönemi bitiyor. Bizden önceki son 14 yılın enflasyon ortalaması 70.3. Son 16 yılın enflasyon ortalaması yüzde 9.54. Gerçek ortada, hepsinde tek başımıza iktidarız.
"SİYASET YALAN ÜZERİNE KURULU OLDUĞUNDA, ÇAMURDAN KURTULAMAZSINIZ"
Şimdi ana muhalefet çıkıyor en yüksek enflasyon AK Parti iktidarları döneminde olmuştur diyor. Siyaset yalan üzerine kurulu olduğu zaman orada çöp, çukur, çamurdan kurtulamazsınız.
"İZBAN'DAKİ GREV 2 AY SÜREYLE ERTELENDİ"
İzmir İZBAN'da grev vardı. Baktık ki çözümleyemiyorlar, 2 ay erteledik. Yüzde 50'sini devlet yapmış, yüzde 50'sini belediye. Oradaki grev 2 ay süreyle ertelendi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin ardından ekonomik saldırıyla karşılaştık. Bu saldırıyı da bertaraf ettik.
"1 MART KAMPANYASINDA ASLA NAYLON POŞET KULLANMAYACAĞIZ"
Plastik poşetlerle ilgili bir savaş başlattık. Malum bin yıl toprak bunu eritemiyor, buna karşı bir savaş. 31 Mart kampanyasında asla naylon poşet kullanmayacağız. File ve bez torba kullanacağız. Hatırlıyorum, anacığım evde file dokurdu. Fileyle gider alışverişi yapardık, gelirdik. Bunun toprakla bir dostluğu var. O zaman bunlar kenevirden yapılıyordu. Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor.
"BUNUN ADI DEMOKRASİ DEĞİLDİR"
Bizim beldede bizim amca oğlunun kazanması lazım Ankara'dan İstanbul'dan göç yapalım. Böyle bir şey olamaz. Bu işgalin farklı bir türüdür. Bu tür şeyleri İçişleri Bakanlığımız ile de daha yakın takibe alacağız. Bunun adı demokrasi değildir. Olmaz böyle şey. Kim oralarda yaşıyorsa seçimi onlar yapsın neticesine de herkes katlansın. Bunlar doğru şeyler değil.
Şehir demek medeniyet demektir. Bazıları medeniyeti sadece fiziki yapı veya kültürel iklim olarak görür. Medeniyetin özünde inanç ve ahlak vardır. Modern dünyanın problemi medeniyetini inanç ve ahlaktan yoksun bir şekilde yükseltmeye çalışmasından dolayıdır.
"ŞU PARA VAR YA NELERE MUKTEDİR, ŞU KAPİTALİZM…"
Denizlerimizin kenarlarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Şu para var ya nelere muktedir, şu kapitalizm… Doğa şöyle olmuş böyle olmuş, umrunda değil.
'TÜM FETÖ'CÜLERE SESLENİYORUM, SONUNUZ GELDİ'
17/25 Aralık'ta biz mücadele çağrısı yaptığımızda bu konuyu günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar. Bazılarına 15 Temmuz bile yetmedi. Bu çevreler aynı teraneleri gündeme getiriyor. Onlardan cesaret alan terör örgütü mensupları devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar. Örgüt mensupları davaları uzatmak, devlet görevlilerini yıldırmak için akıl almaz yöntemelere başvuruyorlar. Terör örgütleri için her seçim bir umut haline dönüştü. Partimin ve şahsımın ayağının tökezlemesini umut ediyorlar. Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü.
Tüm FETÖ'cülere sesleniyorum; artık sonunuz geldi. Gidecek yeriniz, atacak adımınız kalmadı.
O FETÖ elebaşı da eninde sonunda gelecek. Hepsini adaletin karşısına çıkaracağız. Bunların yaptığı iş mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor. Korkunun ecele faydası yok. Yaptıkları ihanetin bedelini ömürleri boyunca ödeyecekler. 251 şehidimizin bedenini şahadet makamında izliyorsak da onlar da bizi izliyorsa biz onlarla beraberiz.