Araştırmacı yazar Murat Akan, zam protestoları şeklinde medyaya yansıtılan Kazakistan'daki gösterilerle ilgili youtube kanalında değerlendirmede bulundu. Akan, ‘zam sadece bir bahane' diyerek ülkede Rusya merkezli planların işlemeye başladığına dikkat çekti
Akan, Youtube kanalında yayınladığı kayıtta Kazakistan'daki olaylarla ilgili olarak şunları söyledi:
“Dün geceden itibaren yoğunlaşan ve çok sayıda şehre sıçrayan sokak gösterileri daha önce bir çok ülkede olduğu gibi durur dururken başlamaz. Olayların sebebi olarak akaryakıt fiyatlarına yapılan yüzde 50'lik zam gösterildi. Gerçekten de akaryakıt fiyatlarına yüzde 50 zam yapıldı. Bu hususta gösterilen tepkilerde halk haklı…
Ancak Kazakistan'da meydana gelen olayların sebebi sadece akaryakıta yapılan yüksek zamlar değil. Daha önce de dünyada ve Türkiye'de rastlandığı gibi bu ve benzeri olaylarda olayın asıl sebebi ortadan kaldırılsa da, ilk bahanenin ardından başka bahaneler ortaya sürülebilir. Dün gece de Kazakistan'da bu oldu.
Kazakistan'da sokağa dökülen göstericilerin talepleri haklı bulundu ve hükümet akaryakıta yapılan zamları geri çekti. Buna rağmen gösteriler devam etti. Polis araçları yakıldı, kamu mallarına zarar verildi.”
Gösteriler neden durmadı?
Akan, Kazakistan örneğinden hareketle Rusya'nın bölgeye ilişkin planları olduğunu belirtti. Rusya'nın 2008'de Gürcistan'a askeri operasyon düzenlediğini hatırlatan Akan, şöyle devam etti:
Gürcistan'da yaşayan Rusların haklarını koruma kılıfıyla Güney Osetya'yı işgal eden Rusya, Gürcistan'ı ikiye böldü. Peşinden yapılan diğer hamlede hedef Ukrayna olmuştu. Orada da aynı şekilde Ukrayna'da yaşayan Rus vatandaşlarının hakları gerekçe gösterildi. Ukrayna'nın doğusu, Donbas ve Kırım işgal edildi.
Rusya'nın planı
Ruslar SSCB döneminde güç kaybettiği eski nüfuz bölgelerini tekrar kontrol altına almaya çalışıyor. Kazakistan genelinde baktığımızda, orada da ülke nüfusunun yüzde 20'sine tekabül eden Rus vatandaşları var. Nüfusun yüzde 15'lik kesimini Özbekler, Ukraynalılar, Uygurlar, Tatarlar ve Almanlar oluştururken, nüfusun yüzde 65'ini Kazaklar oluşturuyor.
SSCB hegemonyasından çıkan Türki Cumhuriyetler kendi ayakları üzerinde durmaya, kendi politikalarını üretmeye başladı. Bu yönde gelişen en önemli politikalardan birisi ise, hiç şüphesiz Türk Birliği politikasıdır. Geçtiğimiz aylarda İstanbul'da temeli atılan Türk Devletleri Teşkilatı Rusya'yı –çok belli etmese de- çok fazla rahatsız etmiştir.
Rusya, aba altından sopa göstererek Türk Cumhuriyetlerini tehdit ediyor. Türkiye'yi ise Suriye ile Ukrayna üzerinden tehdit ediyor. Orta Asya ülkelerini de topraklarını kendi topraklarına katmak şeklinde tehdit ediyor.
Kazakistan'ın önemi
Ruslar Azerbaycan'ı Ermenistan ile hizaya getirmek istedi. Türkiye devreye girip buna izin vermedi. Azerbaycan, işgal altındaki Karabağ topraklarını geri aldı. Bu, Türki Cumhuriyetler arasındaki dayanışma neticesinde gerçekleşti. Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatı girişiminde öncü devlettir. Ülkenin lideri Nazarbayev, Türk dünyasının ‘ak sakallı' ismi olarak ortaya çıkmış, bu birliğin fikir babalarından biridir.
Kazakistan üzerinden de topyekûn Türk kökenli coğrafya karıştırılmak isteniyor. Kırgızistan'ı hatırlayalım. Orada da önemli gelişmeler var. Türkmenistan'da da... Kazakistan ve Türkmenistan, doğalgaz kaynakları bakımından dünyanın önde gelen ülkeleri arasındadır. Ruslar, her iki ülkenin gazını mesela 1 liraya alıp 3 liraya Avrupa'ya pazarlıyor. Esas üreten ülkeler bellidir. Rusya, bölgede sürekli kaos ve kargaşa olmasını istiyor. Etnik yapı da müsait olduğu için ülke içine müdahale ediyor.
Rusya'nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2014 yılında Rusya-Ukrayna arasında yaşanan sorunların aynını gündeme getirerek Kazakistan yönetimini hedef aldı. Taktik aynı taktik.
'Latincenin getirilmesi Moskova'yı rahatsız etti'
Kazakistan SSCB döneminde ülkeye dayatılan Rus alfabesini kaldırarak eğitimde Latin alfabesini hayata geçirmişti. Bu da Rusları ciddi anlamda rahatsız etti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev, Rus kültürünün etkisini azaltmaya yönelik karar alarak Kiril alfabesinin terkedilip Türkiye ve Azerbaycan'ın da kullandığı Latin alfabesine geçilmesini sağladı.
Moskova'nın rahatsız olduğu bu adımlara karşı daha sonra Görsel Enformasyon Kanunu ile başta reklam panoları olmak üzere ilanlar, fiyat etiketleri, yol işaretleri, köy, meydan ve yol tabelalarının isimlerinin Kazakça olarak yazılması kanunlaştırıldı.
‘Türkmenistan ikinci adres'
Rusya, Türkiye ile Ukrayna arasında da bir köprü olmasını istemiyor. Çünkü Ruslar, Türkiye'nin savunma sanayiinde İHA, SİHA gibi teknolojileri satmasından, ticari faaliyetlerde bulunmasından, özellikle Türk Devletleri arasında birliğe gidilmesinden dolayı çok rahatsız. Türkmenistan ile ilgili olarak da Türkiye'de Rus yanlısı bazı faaliyetler yürütülüyor. Benzer olayları Türkmenistan'da da çıkarmak istiyorlar. Türkmenistan ikinci adrestir.
Tarihi İpek Yolu, bölgedeki ülkelerin gelişmesinden önemli bir proje. Bu proje sayesinde Türki Cumhuriyetlerin ekonomik olarak kalkınmasını ne Çin ne de Rusya istemiyor. Türk Devletleri Teşkilatı da bu yüzden kuruldu. Bölgenin enerji kaynaklarının bağımsız şekilde değerlendirilmesini Batılı ülkeler de istemiyor. Kazakistan'da akaryakıta yapılan zamlar geri alındığı halde gösterilerin devam etmesinin arkasında yeni bir Türk baharı' adı altında kaos planları olduğunu akılda tutmak lazım. Aynı şey Balkanlar'da da söz konusu, zamlar bahanedir, Rus planı devrededir.