Bardakçı yazısında, Atatürk'ü koruma kanununun eleştiriye karşı değil hakarete karşı çıkarıldığını savundu. Atatürk'ü koruma kanununun var olduğu sürece Atatürk hakkında doğru düzgün bir biyografi yazılamayacağını savunanlara ise sert tepki gösterdi.
Bardakçı konuya ilişkin lunları söyledi:
"Geçen gün son zamanlarda Atatürk hakkında yazılan kitaplardaki artıştan bahsetmiş ama Atatürk'ün belgelere dayalı ciddî bir biyografisinin hâlâ kaleme alınmadığını söylemiştim.
Yazımın ardından o kadar çok mail aldım ki, hakikaten şaşırdım! Üstelik maillerin nerede ise tamamında hep aynı iddia tekrar ediliyor, “Atatürk'ü Koruma Kanunu kalkmadan düzgün bir biyografinin yazılması mümkün değildir” deniyordu.
Biyografi bahsi ile kanunu biraraya getirip bu şekilde yorumlara kalkışmak ve “sözkonusu kanun yürürlükte olduğu müddetçe Atatürk hakkında ciddî bir biyografi yazılamayacağını” söylemek “biyografinin ilk şartının hakaret olduğuna” inanmaktır ve böyle düşünen zihinlerde mutlaka bir tuhaflık mevcut demektir!"
Atatürk'ü koruma kanununun eleştiriye değil hakarete karşı çıkarıldığını belirten Bardakçı şu ifadeleri kullandı.
"Koruma Kanunu'nun neyin “suç” olarak gördüğünü herhalde farketmişsinizdir: Atatürk'ün “hatırasına hakaret ve sövmek” ile heykellerini tahrip etmek! “Eleştirmek” suç değildir; kanunun gerekçesini ve Meclis'teki görüşme zabıtlarını okuduğunuz takdirde, bilimsel eleştiriyi suç kapsamına almanın hatırlara gelmediğini görürsünüz."
