Babaanne Ayşe Yağal ile Müslüme'nin önünde kaybolduğu çadırda kalan Müslüme Yağal, "Söylentiler, nedeniyle kafamızı kaldıracak halimiz kalmadı. Dünürüm Ayşe Yağal, iddia edilenleri duyduktan sonra kötü oldu. O günden bu yana hasta yatıyor" dedi.
Karaman'dan kış mevsimini geçirmek için 10 Kasım'da Gülnar ilçesinin 175 metre rakımlı Yanışlı Mahallesi'ne gelen 7 çocuklu Yağal ailesinin 6'ncı çocuğu Müslüme, saat 17.00 sıralarında kayboldu. En son çadır kurdukları alanın yanında oynarken görülen Müslüme'yi bulamayan ailesinin yardım çağrısı üzerine bölgeye jandarma, itfaiye, AFAD, AKUT ve sağlık ekipleri sevk edildi.
Arama çalışmalarının 10'uncu gününde Müslüme'den acı haber geldi. Ailesinin çadır kurduğu noktaya 7 kilometre uzaklıktaki Karaağaç mevkisinde, çalılıkların arasında Müslüme'nin cansız bedeni bulundu. Müslüme'nin cenazesi, Gülnar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, buradan da otopsi için Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'ne götürüldü. Otopsinin ardından Müslüme'nin cenazesi, memleketi Karaman'da toprağa verildi.
DEDE TUTUKLANDI
Müslüme'nin cesedinin bulunduğu gün, jandarma ekipleri, annesi Selvi, babası Mehmet, dedesi Hasan Yağal, anneannesi, babaannesi, kardeşleri ve halasının da aralarında olduğu 9 yakınını gözaltına aldı. Anneanne Yağal, gece ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Gözaltında ve karakolda 3 gece geçiren şüpheliler, işlemlerinin ardından 22 Kasım'da adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden Hasan Yağal tutuklandı, 7 aile üyesi ise savcılıkça serbest bırakıldı.
DAĞDA HİSSEDİLEN SICAKLIK 11 DERECE
Ormanda, belden aşağısı çıplak bulunan Müslüme'nin neden ve nasıl öldüğü konusu henüz aydınlanmadı. Olay yerinde yapılan incelemede, Müslüme'nin vücudunda öldürücü travmatik lezyon görülmediği, ancak cesedinin üzerinde larvalar oluştuğu belirtildi. Müslüme'nin kaybolduğu 10 Kasım'ı 11 Kasım'a bağlayan gece, bölgede saatte 50 kilometre hızla esen rüzgar olduğu, hissedilen sıcaklığın da 11 dereceye düştüğü kaydedildi. Süreci değerlendiren ÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, 3 yaşındaki çocuğun, 11 derece sıcaklıkta ormanda korumasız 1 gece bile geçirmesinin mümkün olmadığını anlattı.
'DOĞRU OLDUĞUNA İNANMIYORUM'
Yanışlı Mahallesi'ndeki çadırlarına dönen aile üyelerinden anne Selvi, ailenin 1 ve 15 yaşındaki kız çocukları ile 18 yaşından küçük 2 erkek çocuğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından koruma altına alındı.
Çadırda kalan ve olay günü gözaltına alınıp serbest bırakılan anneanne Müslüme Yağal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 3 gece süren sorgunun ardından Cumhuriyet Savcılığı tarafından serbest bırakılan babaanne Ayşe Yağal ile birlikte kalan Müslüme Yağal, yaşadıkları karşısında büyük şaşkınlık içinde olduğunu belirterek, çıkan haberlerin asılsız olduğunu ileri sürdü. İddia edilenlerin doğruluğuna inanmadığını belirten Müslüme Yağal, "Ben burada duruyorum ama bunları duyunca da kendimi kaybederim diye korkuyorum. Söylentiler, yazılanlar nedeniyle kafamızı kaldıracak halimiz kalmadı. Dünürümüz Ayşe Yağal, iddia edilenleri duyduktan sonra kötü oldu. O günden bu yana hasta yatıyor. Yiğitken kel olduk" dedi.
'YAŞANANLAR ÇOK ÜZÜCÜ'
Sarıkeçililer, Türkmenler Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı İbrahim Yağal, yaşananların kabul edilemez olduğunu kaydederek, "Çok üzücü bir olay yaşadık. Hem bu olayı iki taraflı yaşadık. Birincisi Sarıkeçililer üzerinden, ikincisi ise kendi açımdan söylüyorum, aynı soy ismini taşımamızdan dolayı daha çok üzüldük. Bu acı bizim kadar, herkesin acısıdır. Büyük bir acı yaşadık, istemediğimiz bir acıyı yaşadık ama yaşananlar hep Sarıkeçililere mal ediliyor. Aslında Sarıkeçililerde bugüne kadar yaşanmış böyle bir olay yok. Adli süreç devam ediyor. Ortada net bir sonuç yok ama paylaşımlar, haberler, sosyal medya buralarda değişik haberler yayılıyor. Yargı mutlaka bir sonuca varacaktır. Yargının sonucuna göre, gereken neyse o yapılır" diye konuştu. DHA