Sivas'ta İlçeler Sergisi ve Agrosivas 2019 Tarım, Hayvancılık ve Gıda Fuarı'nın açılışının ardından gazetecilere gündeme ilişkin açıklamada bulunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin bir bütün olduğunu, dünya durdukça da bir bütün olarak varlığını devam edeceğini söyledi.
Türkiye'nin uzun yıllardır terörle mücadele ettiğini belirten Destici, "Uzun yıllardır terörle mücadele ediyoruz. Mücadelenin savsaklandığı, ihmal edildiği, yanlış yapıldığı dönemler oldu ama son 5 yıldır terörün tüm unsurlarına karşı topyekün bir mücadele var. Biz de bunu sonuna kadar destekliyoruz. Terör örgütü kendi faaliyetlerine devam etme açısından her türlü imkanı kullanmaya, her türlü alanı istismar etmeye devam ediyor. Türkiye, geçmişte bir çözüm süreci yaşadı. Bu yanlıştı. Bu süreç maalesef PKK'yı ve onun siyasi uzantılarını siyasi bölücüleri meşrulaştırdı. İşin doğrusu daha da güçlendirdi. Bu yanlıştan dönüldü." diye konuştu.
Türkiye'de hala bazı çevrelerin, muhalefet adı altında PKK'nın siyasi işbirlikçileriyle iş birliği yapmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Destici, "Çözüm sürecinden farklı bir durum değildir. O dönemde meşrulaşanlar şimdi maalesef 'muhalefet ediyoruz' diye ortaya çıkan bazı siyasi partilerin bu davranışlarıyla bu tavırlarıyla tekrar PKK'nın siyasi uzantılarına büyük bir meşruiyet alanı açmaktadırlar. Onun için buradan herkesin uzak durması lazım." şeklinde konuştu.
"HDP'NİN KAPATILMASI LAZIM"
Belediyelere kayyum atanmasının bir siyasi karar olarak değerlendirilmemesi gerektiğine işaret eden Destici, şöyle devam etti:
"Bunun siyasi kararın yanında hukuki bir karar olduğunu, idari bir karar olduğunu bilmek lazım. Şunu hiç kimse inkar edemiyor, HDP'li belediyeler PKK'ya destek oluyor mu, olmuyor mu? Hiç kimse buna hayır diyemiyor. Hatta görevden alınan ya da alınmayan HDP'liler, yöneticileri, belediye başkanları, milletvekilleri olsun, 'bizim PKK ile bir ilgimiz yok' da diyemiyorlar. Bu ilişkiyi hiç bir zaman da reddetmediler. Biz HDP kapatılsın derken bunu sırf popülist bir siyaset olsun diye söylemiyoruz. Bunu temellendirerek söylüyoruz. Yani Venedik kriterleri ortada. Bunlara bakarak söylüyoruz. Batasuna kararları, Avrupa mahkemelerinin verdiği diğer kararlar ortada. Batasuna kararına baktığımızda ETA terör örgütünü, ETA'yı desteklediği için değil terör örgütünü kınamadığı için kapatıldı parti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de onun başvurusunu reddetti. Aslında HDP'nin kapatılması lazım. İşin doğrusu bu. Kayyum atanmasını da biz burada doğru görüyoruz. Üç belediye başkanıyla kalmamasını, HDP'nin elindeki bütün belediyelere bu tavırdan vazgeçmedikleri sürece, PKK ile aralarına sınır koymadıkları sürece ve PKK'yı lanetlemedikleri, PKK terör örgütüdür demedikleri sürece onlara da kayyum atanmalı. O belediyeler de emin ellere geçmelidir."
Çocukları dağa kaçırılan annelerin mücadelelerine de değinen Destici, şunları kaydetti:
"Çocukların PKK eliyle dağa kaçırılması hususu yıllardır süregelen bir husustur. Son yıllarda devletin terörle ciddi mücadelesi ailelerimizi cesaretlendirmiştir, anaları cesaretlendirmiştir. Hemen hemen her gün HDP'nin önünde bir annenin feryadına şahitlik ve tanıklık ediyoruz. Bir gerçekle karşı karşıyayız. Bazı evlatların, bu haykırışlar ve uğraşların sonucunda PKK tarafından bırakıldığını da görüyoruz. Demek ki bir gerçek var. PKK, ailelerin çocuklarını zorla dağa kaçırıyor ve terörist ediyor. Buna da belediyeler aracılık ediyor. Buna da HDP aracılık ediyor. HDP, bu alandan bile girdiğiniz zaman maalesef suç işliyor ve kapatılmayı hak ediyor."
Siyasetçilerin de devletin terörle mücadelesine sonuna kadar destek vermesi gerektiğini vurgulayan Destici, "Biz siyasiler olarak devletin terörle mücadelesinde sonuna kadar yanında durmak zorundayız. Dağa çıkarılan, terörist edilen, Türkiye'ye, vatana düşman edilen bu çocuklara hepimizin sahip çıkması lazım. Bu annelerin yanında olması lazım. PKK'yı lanetlediğimiz gibi kim PKK'ya yardım ve yataklık ediyorsa ister siyasi parti ister sivil toplum örgütü olsun buna karşı ortak bir tavır ortaya koymamız lazım. Biz bu tavrı ortaya koyamazsak ilerde çok geç kalmış olabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.