aliban hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki, Afganistan ve Türkiye'nin tarihsel bağları olduğunu belirterek “Türkiye sahip olduğu imkanlarla Afganistan'da farklı alanlarda; örneğin, yatırım ve bazı projeleri hayata geçirme konusunda ve Afganistan'ı yenileme, restore etme çalışmalarında iyi bir role sahip olabilir.” dedi.
Dışişleri Bakanlığının daveti üzerine temaslarda bulunmak üzere beraberindeki heyetle perşembe günü Türkiye'ye gelen Taliban hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili Muttaki, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Afganistan'daki mevcut siyasi durumu ve iki ülke arasındaki ilişkileri görüştüklerini aktaran Muttaki, Taliban'ın resmen tanınması ve ABD tarafından bloke edilen Afganistan'a ait varlıklarla ilgili konuların da gündeme geldiğini söyledi.
Afganistan'a ait varlıkların dondurulmasının uluslararası kanunlara ve insan haklarına aykırı olduğunu kaydeden Muttaki, Bakan Çavuşoğlu ile görüşmesini, “Karşılıklı güzel mesajlar verildi. Afganistan hükümeti ve halkı konusunda görüşleri olumluydu.” şeklinde özetledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile de verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Muttaki, “Ayrıca insani yardımlarla ilgili Türkiye Kızılay yetkilileriyle bir araya geldik. Türkiye'nin birçok ülkeye yardım yaptığı konuşuldu ve kış gelmeden Afganistan halkına yardım yapılmasını konuştuk. Yine İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle de görüştük. Ziyaretimiz çok iyi geçti. Onlar bizi iyice dinlediler, biz de onları iyice dinledik. İnşallah gelecekte bu tür oturumları Kabil'de de gerçekleştiririz.” diye konuştu.
Muttaki, bazı Batı ülkeleriyle temas halinde olduklarını ve bu ülkeleri de ziyaret edebileceğini söyledi. "Türkiye, Afganistan'ı yenileme çalışmalarında iyi bir role sahip olabilir"
Muttaki, AA muhabirinin, “Türkiye sizin için diğer ülkelerden farklı olarak ne anlam ifade ediyor?” sorusuna verdiği yanıtta, Türkiye'nin iyi bir ekonomiye ve aktif faaliyet gösteren bir hükümete sahip olduğunu, dünyada özellikle de İslam dünyasında etkili bir diplomasi yürüttüğünü dile getirdi.
Afganistan ve Türkiye'nin iki Müslüman ülke olarak tarihsel yakınlıkları olduğunu aktaran Muttaki, “Türkiye sahip olduğu imkanlarla Afganistan'da farklı alanlarda; örneğin, yatırım ve bazı projeleri hayata geçirme konusunda ve Afganistan'ı yenileme, restore etme çalışmalarında iyi bir role sahip olabilir. Tüm alanlardan faydalanabilir.” dedi.
Emirhan Muttaki, açıklamalarında Afganistan ekonomisinin düzelmesi için uluslararası yardımların ve hükümetlerinin resmi olarak tanınmasının önemine sık sık işaret etti.
"Bloke edilen rezervler yardım paralarıydı"Muttaki, Afganistan'a ait olup ABD tarafından bloke edilen rezervlerin, ülkenin imarı için başka devletlerin gönderdiği paralar olduğunu söyledi.
Muttaki, bu paralara erişebilmeleri adına Türkiye makamlarından yardım isteyip istemediklerine ilişkin, daha önce hükümet çalışanlarının maaşlarının yardımlar sayesinde ödendiğini kaydetti.
Halihazırda eski Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani döneminden kalma 500 bin memurun olduğunu ve bu dönemde ödenmeyen tüm maaşlar da dahil olmak üzere memur maaşlarını imkanlar dahilinde ödediklerini anlatan Muttaki, şunları söyledi:
"Asıl soru şu ki; neden bu paralar bloke edildi? Afganistan halkı ne yaptı? Ne kusur işledi de bu para bloke ediliyor ve insanların hakkı verilmiyor? Diğer taraftan ABD ve diğer ülkeler ‘Afganistan'a insani yardım yapılmalı ve insan haklarına riayet edilmeli' diyorlar. Diğer taraftan da yaklaşık 40 milyon nüfuslu Afgan halkını temel ihtiyaç maddeleri olmaksızın zor durumda bırakıyorlar. Türkiye, uluslararası alanda hukukun işletilmesi konusundaki girişimleriyle önemli bir ülke. Bu nedenle konuyu Türk makamlarıyla paylaştık. Onlar da dünkü basın toplantısında bu konuyu ön plana çıkarttılar. Gelecek günlerde de bu konuya önem verilmesini ümit ediyorum."
Muttaki, ülkedeki ekonomik sorunların çözümü adına dünya devletlerini yardıma çağırdı ve bu yönde yapılacak çabalarla bloke edilen rezervlerin ekonomiye kazandırılabileceğini söyledi. "Tanınmama, Afganistan halkının haklarının gasbedilmesidir"
Afganistan'da Taliban hükümetinin henüz hiçbir devlet tarafından tanınmamasını "Afganistan halkının haklarının gasbedilmesi" olarak tanımlayan Muttaki, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Son günlerde yaptığımız toplantılarda, Doha'da ABD ve Avrupa Birliği heyetleriyle yaptığımız toplantılarda ve Türkiye'de gerçekleştirdiğimiz toplantılarda dile getirdiğimiz üzere; dünyada öyle devletler kuruldu ki bunlardan bazıları güç kullanarak, darbeyle veya tek kişinin veya ailenin hükümran olduğu seçimlerle gerçekleşti. Neden bunlar resmen tanınıyor da Afganistan'daki fiili devlet tanınmıyor? Bize göre bu durum, Afganistan halkının haklarının gasbedilmesidir. Bu durumun Afganistan ekonomisine olumsuz etkisi oluyor. ABD'deki para bırakılmalıdır. Eğer ekonomisi düzelirse Afganistan, bölgede ekonomik ve ilişkilerin güçlendirilmesi bağlamında çok önemli olumlu bir rol oynayabilir. Bizim bölge ve büyük ülkelerden isteğimiz; Afganistan halkının hakkı yenmesin, zulmedilmesin, tehdit edilmesin, baskı altına alınmasın, muhasara altına alınmasın. Bu konuda herkes yardımcı olmalı ve zaten Afganistan hükümetinin de işleri yavaş yavaş düzelmekte ve daha iyiye gitmekte." "Resmen tanınma zaman alabilir"
Resmen tanınmış gibi birçok ülke ile etkileşimde olduklarını kaydeden Muttaki, bu devletlerle birçok konuda iş birliği yaptıklarını belirterek "Afganistan heyetleri de bu derecede karşılanıyor. Kabil'de çeşitli ülkelerden birçok büyükelçiliği açık. Tabii resmen tanımayı ilan etmeleri biraz zaman alabilir. Afganistan devletiyle iyi ilişiklilere sahip komşu veya bölge ülkelerinin bu konuda öne çıkmasını isteriz." dedi.
"Yardımlar, iş birliğinin göstergesi"Birçok ülkeden Afganistan'a insani yardım gönderildiğini ve bunların dağıtıldığını kaydeden Muttaki, son günlerde ABD ve AB heyetleriyle yaptıkları görüşmelerde de yardım sözü aldıklarını belirtti.
AB'nin 1 milyar dolardan fazla insani yardım sözü verdiğini ve Cenevre Konferansı'nda da bu miktarda yardım yapılması kararı alındığını aktaran Muttaki, "Bu, dünya ülkelerinin bizimle iş birliğini ortaya koyuyor. Dünya ülkelerinin bizimle ilişkileri günden güne daha da iyileşiyor. Bu yardımların ekonomik alanda olumlu etkisi var." diye konuştu. "Ülkeden ayrılan Afganların geri dönüşleri için ekonomi düzelmeli"
Kronik sorunlar nedeniyle ülkeyi terk eden Afganların geri dönüşleri için ekonominin iyi olması gerektiğinin altını çizen Muttaki, bu kişilerin güvenlik sorunları değil, ekonomik sorunlar nedeniyle ülkeyi terk ettiğini ileri sürdü.
Krizin halkı göçe zorlamaması gerektiğini belirten Muttaki, "Biz bu konuda, Afgan halkının refahının Afganistan'da temin edilmesi için çalışıyoruz. Afganistan'dan başka ülkelere gidenler ne güvenlik ne de siyasi sorunlar sebebiyle gidiyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle gidiyor. Biz Afganların ülkelerinde iyi yaşama sahip olmalarını istiyoruz. Bizim kimseyle bir sorunumuz yok. Güvenlik sorunu yok, siyasi nedenlerle kimseye zorluk çıkarılmıyor ve zarar verilmiyor. Benim tüm Afganlara mesajım, ülkesine dönen evine dönmüş olur ve hiçbir tehlikeyle karşılaşmaz." diye konuştu.
"Çin, İslami usullere uyarak yatırım yapabilir"Taliban'ın Afganistan hükümetini devralmasıyla ülkede Çin hakimiyetinin arttığına yönelik eleştiriler konusunda ise Muttaki, 40 yıl sonra tüm ülkeyi kontrol eden bir hükümetin kurulduğunu, güvenlik sorununun çözüldüğünü ve yatırım için ortamın uygun olduğunu aktardı.
Muttaki, "Biz, Afganistan'ın menfaatleri kapsamında milli, uluslararası hukuk ve İslami usuller çerçevesinde, Afganistan'a iktisadi ve diplomatik yöntemle gelen herkesle çalışmaya hazırız." dedi.
Çin'in Afganistan'a komşu ve kendileriyle iyi ilişkileri olan bölgede etkili bir ülke olduğunu kaydeden Muttaki, "İsterlerse onlarla görüşmeler gerçekleştiririz. Eğer onlar Afganistan'da geçerli İslami usul ve kanunlara uygun yöntemlere riayet ederek ülkede projeler gerçekleştirmek isterlerse bizim için bir sorun söz konusu değildir. Aynı şekilde diğer komşu ve bölge ülkeleri de Afganistan'a gelsinler ve girişimlerde bulunsunlar. Biz, bazı ülkelerle daha önceden başlayan ve yarım kalan projelerin tamamlanmasını da istiyoruz." ifadelerini kullandı. "Afganistan'daki yeni devletin resmen tanınmaması DEAŞ'a yarıyor"
Dışişleri Bakanı Vekili Muttaki, ülkesinde son dönemde artan saldırılarla gündeme gelen DEAŞ tehdidine ilişkin de Taliban yönetimiyle ülkede güvenliğin sağlandığını, bu yönde herhangi bir tehdidin bulunmadığını savundu. Muttaki, şunları kaydetti:
“Camiler ve caddelerde saldırılar düzenliyorlar. Siz de hak verirsiniz ki, bütün cami ve caddelerin güvenliğini sağlamak kolay bir iş değil. Silahlı gücü, güçlü değil. Afganistan'da herhangi bir yere sahip değiller. Afganistan hükümetine bu yolla uluslararası baskı yapılıyor. Bu propaganda da DEAŞ'ın işine yarıyor. Afganistan'daki yeni devletin resmen tanınmaması DEAŞ'a yarıyor. Dünya ülkeleri bir taraftan Afgan halkını kontrol edin, göç etmesinler diyor. Bir yandan da hükümeti resmen tanımayarak DEAŞ'a moral veriyorlar. Bu durum ne Afganistan ne de dünyanın menfaatine bir durumdur.” DEAŞ saldırıları engellenecek
Afganistan'da Şiilere yönelik saldırılarla ilgili, Sünni camilerinde alınan güvenlik önlemlerini Şii camilerinde de almakla mükellef olduklarını kaydeden Muttaki, "Hükümet, Afganistan'da yaşayan herkesin güvenliğini temin etmekle yükümlüdür. Biz güvenliğin sağlanması için tüm gayretimizi gösteriyoruz. Kunduz veya Kandahar'daki gibi olaylar, güvenliğin alınması zor olan camilerde meydana geldi. Bundan sonra camilerin de güvenliğinin sağlanması için özel çaba sarf edilecektir. İstihbarat birimlerimiz bu konuyla ilgili daha aktif çalışacaklar. Gelecekte halkın yardımı ve yetkililerin dikkatiyle bu gibi saldırıların önü alınacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Afganistan'da güvenlik sorununun sona erdiğini savunan Muttaki, "Taliban yönetimi, asker ve polis gibi muhalifler için af ilan etti. Onlar da yaşantılarına devam ediyor. Bize göre öyle ciddiye alınacak bir risk söz konusu değil. Ekonomi konusu ve dünya ülkeleriyle ilişkiler önemli. Devlet güçlenmeli nizam oturmalı ki, meydana gelebilecek sorunlarla başa çıkabilmeli." ifadelerini kullandı. “ABD ile diplomatik ilişki içinde olmak istiyoruz”
ABD'ye ekonomik ve diplomatik ilişkiler içinde olmak istediklerini ilettiklerini ve Washington yönetiminin Afganistan'ın kalkınmasında etkin bir rol oynamasını istediklerini kaydeden Muttaki, "Tabii ki, askeri güçlerinin olmasını istemiyoruz. Afganistan'ın bağımsızlığını tartışılır hale getirmek istemiyoruz. Doha'da yapılan anlaşmada ABD'nin Afganistan'ın kalkınmasında yer alabilmesi bulunuyor." dedi.
Rusya ile de iyi ilişkilere sahip olduklarını kaydeden Muttaki, Taliban heyetinin Afganistan'daki gelişmeleri konu edinecek Moskova Konferansı'na gideceğini ve Afgan halkının mesajını dünyaya ileteceğini kaydetti.
Muttaki, “Beklentimiz, bu konferansta gerçekler gün yüzüne çıkarılsın, Afganistan halkının ihtiyaçları konu edilsin, devleti güçlendirmek için iş birliği yapılsın ve iyi bir konferans gerçekleştirilsin.” diye konuştu.
Muttaki, Tacikistan ile de ciddi bir sorun yaşamadıklarını, medyanın bazı yetkililerin açıklamaları büyüttüğünü savunarak “Eğer bir sorun olursa bunu müzakere, diplomasi ve karşılıklı anlayış çerçevesinde halletmek isteriz.” ifadesini kullandı.
Muttaki, “Pakistan sınırı sorunuyla ilgili İslamabad yönetimiyle bir görüşme söz konusu oldu mu?” sorusunu şöyle yanıtladı:
"Pakistan'la iyi ilişkiler içerisinde olmak istiyoruz. Özellikle ekonomik ilişkilerde. Çünkü milyonlarca Afgan, Pakistan'da göçmen olarak yaşıyor. İki ülke arasında iyi bir ticaret var. Yaklaşık 2 bin 400 kilometre uzunluğunda sınırımız var. Bu nedenle bizim hem diplomasi hem de ekonomik alanda iyi ilişkilere sahip olmamız gerekiyor."
Muttaki, Pakistan'ın uçak bilet fiyatlarını yükseltmesi, Taliban'ın buna tepki göstermesi ve Pakistan hava yollarının Kabil uçuşlarını iptal etmesiyle gelişen sorunla ilgili de “Bu çok önemli bir konu değil. Afganistan devletinin Pakistan'dan talebi, Taliban yönetiminin iş başına gelmeden önceki uçak bilet tarifesini uygulamasıdır.” değerlendirmesini yaptı.
Muttaki, önceki hükümet döneminde Dışişleri Bakanlığı personelini gözden geçirdiklerini belirterek "Onların tamamı bizimle çalışmaya devam ediyor. Afgan halkından eğitimli ve yetenekli kişiler. Onlar bizim kardeşlerimiz, bizim onlarla hiçbir sorunumuz yok." dedi.