'MY 114-1: MİT'e TSK'da istihbarat yapma yetkisi veren yönerge'
MY 114-1 (Silahlı Kuvvetler Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesinin kısaltılmış adı) MİT'e TSK içerisinde istihbarat yapma yetkisi veriyor. Fakat bu yönergenin 1990'a (A), 2001'de (B), son olarak 2011'de ise (C) halinin hazırlandığı ortaya çıktı. Halen (C) hali ile geçerli olan yönergede en önemli değişiklik de MY 114-1 (C)'de gerçekleştirildi.

Oluşturma Tarihi: 2017-06-30 08:55:51

Güncelleme Tarihi: 2017-06-30 08:55:51

TIMETURK | HABER MERKEZİ

Hürriyet Yazarı Sedat Ergin
bugünkü köşesinde MİT'e TSK içerisinde istihbarat yapma yetkisi veyen yönergeyi mercek altına aldı.

İşte yazarın 'değişim' sürecini anlattığı 'yönergeMY 114-1:

1990: YÖNERGENİN A HALİ

Aslında ilk halinde yönergenin (A) hali geçerliydi. İlki, 30 Mart 1990 tarihli ve dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay'ın imzasını taşıyor.

A'NIN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ: İSTİHBARATI NASIL, NEREDE, KİMLER TOPLAYABİLİR?

Bu yönergenin en kritik özelliği, TSK içindeki “sakıncalı personel” hakkında “nasıl, nerede ve kimler” tarafından istihbarat toplanacağını düzenliyor olması. Bu istihbaratı nerede, kimin toplayacağı, daha doğrusu hangi kurumun toplayacağı sorusu kritik önemde.

1990 tarihli (A) yönergesinde, “sakıncalı personel” kategorisine alınan kişilerin “(I) Kıta içi tutum ve davranışlarının birlik komutanlığınca”, “(II) Kıta dışı tutum ve davranışlarının MİT ve Garnizon Komutanlığınca” -takip ve kontrol edileceği- belirtiliyordu.

Görüleceği gibi, TSK, kıta içi istihbaratın sorumluluğunu kendisi üstleniyor, kıta dışına çıkıldığında ise bu sorumluluğu 1) Garnizon Komutanlığı, yani o ildeki en yüksek rütbeli komutan üzerinden yine kendisinde tutuyor, ancak 2) aynı zamanda personeli hakkında istihbarat toplaması için MİT'e de kapıyı açıyordu.

2001'DEKİ DEĞİŞİKLİK: MY 114-1 (B)

“MY 114-1 (A)”, 28 Kasım 2001 tarihinde Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkanlığı döneminde küçük bir değişiklikle yenilendi ve “MY 114-1 (B)” haline getirildi. Aslında bu değişiklikte (A) halindeki kurguya dokunulmadı, yalnızca sakıncalı personelin kıta içi davranışlarını takip ve kontrolde, sorumluluk birlik komutanlığının yanı sıra “varsa birlik istihbarat birimlerine” de verildi.

Bundan 1996 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde topçu, tankçı, istihkam gibi “istihbarat” sınıfının da ihdas edilmesinin ardından birliklerde kurulmaya başlanan istihbarat birimlerinin de sakıncalı personelin takip ve kontrolünde görevlendirildiğini anlıyoruz.

2011: NECDET ÖZEL SİSTEMİ DEĞİŞTİRİYOR

Majör değişiklik Orgeneral Necdet Özel'in 2011 Ağustos Yüksek Askeri Şûrası'nın hemen öncesinde Genelkurmay Başkanı olarak atanmasından tam üç ay sonra gerçekleşiyor. 28 Kasım 2011 tarihinde Orgeneral Özel'in imzasını taşıyan “MY 114-1 (C)” yürürlüğe giriyor. Yönergenin yenilenmiş (C) hali, başlıca iki değişiklik getiriyor.

Birincisi: Yönergenin 1990 ve 2001 metinlerinde yürütülecek istihbarat faaliyetinin hedefi olarak “sakıncalı personel” ifadesi kullanılırken, bu kez hedef personel “Terör örgütlerinin veya yasadışı oluşumların faaliyetlerine karıştığı ve İKK (İstihbarata Karşı Koyma) zafiyeti olduğu için haklarında personel güvenlik incelemesi yapılanlar” şeklinde değiştiriliyor. Böylelikle, “sakıncalı personel” gibi çok geniş yorumlanabilecek bir tanımlamadan daha daraltılmış, net tarif edilmiş bir tanımlamaya geçiliyor. Hedef personelin kıta içi tutum ve davranışları açısından anlamlı bir değişiklik söz konusu değil. Ancak bu personelin kıta dışına çıkması durumundaki tutum ve davranışlarının izlenmesi açısından radikal bir değişiklik getiriliyor. Yeni yönerge, “Kıta dışı tutum ve davranışlarının yetkili istihbarat birimlerince (MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü) takip ve kontrol edilmesi sağlanır” deniliyor.

TSK İSTİHBARATTA KIŞLANIN İÇİNE ÇEKİLİYOR

Bu ne anlama geliyor? Birincisi, Emniyet, ilk kez metne giriyor. Ancak bundan daha önemli değişiklik, yönergenin ‘çıkartılan' bölümünde. Eksilen bölüm, “Kıta dışında takip ve kontrolde garnizon komutanlığı”nın yetkili olduğunu belirten bölüm. Bir başka anlatımla, TSK, geçmişte personel kıta dışına çıktığında, MİT'in yanı sıra garnizon komutanlığı üzerinden kendisi de kontrol ve izlemeye yetkiliyken, artık bu yetkisinden feragat etmiş oluyor.