Nagehan Alçı'dan 'döneklik' felsefesi: Erdoğan olmasaydı…
Siyasi gündem ilişkin yorumları nedeniyle hakkındaki eleştirilere cevap yazısı yazan Nagehan Alçı, “dönek” olmadığını, 'bir düşünceyi benimseyen kişilerin bir yerden başka yere yolculuk yapabileceğini' söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2023-03-15 19:41:58

Güncelleme Tarihi: 2023-03-15 19:41:58

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, yazısında "döneklik" yapanlara örnek olarak Çetin Altan ve Taha Akyol'u örnek gösterdi.

“Askeri vesayete karşı” bir dönem yazılarıyla AK Parti'nin savunucusu olarak hatırlanan Nagehan Alçı, “Osman Kavala ve Hakan Altınay'ın yargılanmalarıyla ilgili olarak "Kavala ve Altınay'a zulmeden, rakiplerine siyasi yasak getiren bir siyasi tarafta bulunamam; bunları alkışlayan bir AK Parti'den yana olamam” sözleri nedeniyle AK Parti çevresinde “döneklik yapmakla” suçlanmıştı.

Alçı, kendisine yönelik itirazlara ve yapılan yorumlara “döneklik” üzerine "politik felsefe" yaparak yanıt vermeye çalışırken, kendini “Ben bir liberal-demokratım. Aslında bu temel çizgim hiç değişmedi” şeklinde savundu.

“Türk medya ve düşünce tarihinde benimsediği fikir ekolünü ve doktrini değiştiren, meşhur tabirle ‘dönen' çok sayıda yazar olmuştur” ifadelerini kullanan Alçı, Çetin Altan ve Taha Akyol örneklerini verdi.

‘DÖNEKLİK, MENFAATÇİLİK'

Alçı'nın “Döneklik, menfaatçilik ve oportünizme dair” başlıklı yazısı:

“Bir düşünce ekolünü benimseyen kişiler bir yerden başka yere yolculuk yapabilir. Hiçbir fikir ekolünü benimsemeyen ve bağlı bulunduğu medya patronunun ticari menfaatlerine veya politik liderin manevralarına bağlı olarak bir oraya bir buraya sürüklenen kişiler ise “dönek” dahi olamazlar. Çünkü onların benimsediği bir düşünce ekolü yoktur. Ne sosyalizmi, ne liberalizmi, ne milliyetçiliği, ne İslamcılığı bilirler hatta en kolayından sığınıverdikleri Atatürkçülüğü bile konjonktüre göre bırakıverirler…"

"ERDOĞAN'IN YANINDAYDIM"

"Liberal-demokrat perspektifle baktığımda dönemin askeri vesayet güçleriyle AK Parti ve özellikle Recep Tayyip Erdoğan arası mücadelede tarafsız kalmam mümkün değildi. Postalların tarafını tutmak kendime ihanet olurdu. Elbette askeri vesayetin tasfiyesi bağlamında Erdoğan'ın yanındaydım. Hala da Erdoğan olmasaydı bu ülkede generallerin vesayetinin bitmeyeceğine inanıyorum."

‘ELBETTE HATALARIM OLMUŞTUR'

"Zaten bana olan temel nefret bu dönemden ve bir de çözüm sürecini hararetle desteklememden kaynaklanıyor. Elbette o dönem bu doğru çizgideyken de hatalarım olmuştur. Ama benim kafama silah da dayasanız “Bu ülkede bir Ergenekon çetesi hiç yoktu, askeri vesayet yoktu” diyemem. Kürt meselesi yoktur diye bugün de diyemem. Hala ülkenin en yakıcı sorunu Kürt meselesi."

"ERDOĞAN OLMASAYDI…"

"2013'ten sonra ise Kemalizm adına vesayeti ve darbeciliği meşru gören bu Ergenekon kafasının yerine Fetullahçılar geçmek istedi. Karşımıza Ergenekon vesayeti yerine sivil hükümeti devirmek isteyen bir FETÖ vesayeti gerçeği çıktı. O zaman da çok sert şekilde FETÖ ile mücadeleye başladım. Liberal-demokrat olmanın gereği buydu. 2013-16 arası Gülenizmin yanında duran demokrat bildiğimiz isimler büyük hata yaptılar. O sebeple 2013'ten sonra AK Parti totaliter oldu ve ben de ayrıldım diyenleri haklı bulmuyorum. Bu, bilerek ya da bilmeyerek Fetullah Gülen'in arzuladığı çizgide olmak demekti ve bence büyük yanlıştı. Nitekim ulusalcılar ile beraber hala bana en çok saldıranlar Fetullahçılar. Çünkü FETÖ ile 2013-16 arası çok ciddi mücadele etmiş bir yazarım. Tayyip Erdoğan gibi bir lider olmasaydı devletin içinden Gülenizmin tasfiyesi de asla mümkün olamazdı.”