Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, “ABD, bir yandan silah ve maddi kaynak sağladığı terör örgütü PKK ile diğer yandan koruyup kolladığı Fetullahçı Terör Örgütü ile Türkiye'ye saldırırken şimdi de doğrudan sivil toplum kuruluşları eliyle kaos planını devreye sokmaya başladı” dedi.
Nedim Şener'in bugün Hürriyet gazetesinde “Amerika'nın ayaklandırma projesi” başlıklı makalesi şöyle:
Amerika Birleşik Devletleri, bir yandan silah ve maddi kaynak sağladığı terör örgütü PKK ile diğer yandan koruyup kolladığı Fetullahçı Terör Örgütü ile Türkiye'ye saldırırken şimdi de doğrudan sivil toplum kuruluşları eliyle kaos planını devreye sokmaya başladı.
Projenin adı da “Türk Demokrasi Projesi”.
Washington'da kurulan “Türk Demokrasi Projesi” isimli dernek, internet sitesinde kendisini şöyle tanımlıyor:
“Türk Demokrasi Projesi, Türkiye'nin son zamanlarda demokrasiden uzaklaşmasına ve otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulmuş, kâr amacı gütmeyen, partizan olmayan, uluslararası bir politika örgütüdür.”
Dernek temel hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu şu cümlelerle anlatıyor: “Erdoğan aşırılıkçı grupları destekledi, Ortadoğu'dan Avrupa'ya kadar uzanan çatışmaları desteklemek için malzeme gönderdi, etnik azınlıklara zulmetti, özgür basını yok etti, siyasi muhalifleri hapse attı ve öldürdü, demokratik kurumları aşındırdı, Türkiye'nin tüm kurumlarına yolsuzluk yaydı, hukukun üstünlüğü bozulurken Erdoğan ve oligarkları servet ve güç toplamaya devam ediyor.”
YİNE ‘DEMOKRASİ' KILIFI
Dernek yapacağı operasyonlara da kılıf bulmuş, amacını şöyle anlatıyor: “Türkiye'yi daha demokratik politikalar benimsemeye teşvik etmek ve Türkiye'nin demokratik kurumlarının insan haklarının korunmasına ve ekonomik refahına yönelik sürekli erozyonunu durdurmak.”
Bu derneği çok yakından takip etmek gerekiyor.
Çünkü, kurucuları ve danışma kurulu üyeleri arasında Türkiye düşmanları ile FETÖ destekçisi ve doğrudan FETÖ'cü isimler de var.
LİSTEDE TANINAN İSİMLER
Türkiye düşmanlarından birisi olan Trump dönemi Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, derneğin danışma kurulunda görev almasını Twitter hesabından şöyle duyurdu:
“Türkiye için alarm vakti. Bir zamanların güvenilir NATO ortağı otoriter bir liderin yönetiminde demokrasiye arkasını dönüyor ve Rusya'yı kucaklıyor. Türkiye Projesi Danışma Konseyi'ne karanlık durumlara ışık tutmak adına katılmaktan memnuniyet duyuyorum.”
Derneğin 14 kişilik kurucu üyeleri şunlar:
1. Mark D. Wallace – CEO
2. Joseph Lieberman – Eski ABD Senatörü (1989-2013)
3. Aykan Erdemir – Demokrasileri Savunma Vakfı Türkiye programı üst düzey yöneticisi, Eski CHP Bursa Milletvekili, CHP Yurtdışı Örgütlenme Yürütme Kurulu Üyesi, FETÖ firarisi
4. Frances Townsend – ABD eski bakanı, Bush'un iç güvenlik ve terörle mücadeleden sorumlu eski yardımcısı ve iç güvenlik konseyi eski başkanı (2004-2008)
5. Giulio Terzi di Sant'Agata – İtalya eski Dışişleri Bakanı (2011-2013)
6. Jeb Bush – ABD 43. Florida Valisi (1999-2007)
7. David L. Phillips – Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Araştırma Enstitüsünde Barış İnşası ve Haklar Programı Direktörü
8. John Bolton – Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı
9. Norman Roule – Dış İlişkiler Konseyi Üyesi, Harvard Kennedy okulundaki Belfer Bilim ve Uluslararası İlişkiler merkezinde yerleşik olmayan bir üye.
10. Süleyman Özeren – Küresel politika ve strateji enstitüsü eski başkanı, Polis Akademisi eski öğretim üyesi, FETÖ üyesi.
11. Robert Richer – Merkezi istihbarat teşkilatı operasyonlarından sorumlu eski müdür yardımcısı.
12. Alejandro Wolff – ABD eski Şili Büyükelçisi (2010-2013)
13. Madeleine Joelson – Yönetici Müdür
14. Philip Kowalski – Kıdemli araştırma analisti.
FETÖ'CÜLER İLE KOL KOLA
Bu isimler arasında yer alan Aykan Erdemir, FETÖ'nün yurtdışı faaliyetleri konusunda hakkında soruşturma olan ve halen firari olarak aranan isimlerden birisi. Birçok FETÖ'cü ile ortak organizasyonlarda daha önceleri boy gösterdi.
Derneğe asıl “kimliğini” kazandıran ise FETÖ mensubu Süleyman Özeren. 1974 doğumlu olan Özeren, 1996 yılı Polis Akademisi mezunu. Emniyet amiri rütbesiyle Polis Akademisi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. MİT Başkanlığı tarafından ‘UserID: 82752' kullanıcı numarasıyla FETÖ'nün kripto haberleşme sistemi olan Bylock kullanıcısı olduğu belirlendi. Hakkında Ankara ve Çorum'da yürütülen iki ayrı FETÖ soruşturması bulunuyor.
Emniyet Mahrem yapılanmasını deşifre eden “Garson” kod adlı kişi tarafından şahsen teşhis edilen isimlerden birisi. Özeren, FETÖ'nün Global Politika ve Strateji Derneği'nin de kurucusu.
2009 yılında Emniyet Amiri iken sınıf ve unvan değişikliğiyle öğretim üyesi oldu. 15 Temmuz sonrası da 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldı. Ayrı ayrı alınan yedi ifadede adı, “Sohbet grubu abisi, Polis Akademisi'nde ders veren cemaat üyesi, toplantılarda görülen, siyaset yapılanması için tutulan büroda görüldüğü” şeklinde geçiyor.
İRAN'A OPERASYON GRUBU İŞ BAŞINDA
BUNLAR dernek içindeki Türk kökenliler. Diğer isimler de ilginç; yönetimdeki bazı isimler “Reza Sarraf/Halkbank” davasını yakından izleyen ve rapor hazırlayan şahıslar. Aynı isimler büyük olasılıkla, Sezgin Baran Korkmaz davası öncesinde algı çalışmasında aynı şekilde görev yapacaklar. Derneğin gizli amacı da galiba Türkiye'ye yönelik bu alandaki algı operasyonunun merkezi haline gelmek.
Bu derneğin yönetiminde yer alan Aykan Erdemir ve Süleyman Özerendışındaki tüm isimler, 2008 yılında kurulan İran'a Karşı Birleşenler (United Against Nuclear IRAN) örgütünde aktif görev yaptılar. Bu isimler, İran'a uygulanan ambargoda etkili oldular.
merika'nın Ortadoğu'ya sözde demokrasi götürmek adına oluşturduğu ve asıl amacı hükümetleri yıkmak olan bu tür projeler zaman zaman gündeme geliyor.
“Türkiye Demokrasi Projesi”ne benzeyen, “Ortadoğu Demokrasi Projesi” (Project On Middle East Democracy) adlı dernek 2006 yılında Washington'da kuruldu. Direktörlüğünü eski ABD diplomatı Michele Dunne'un yaptığı kuruluşun Tunus'ta bir ofisi vardı.
Bu kuruluşun, 2010 yılında Tunus'ta başlayan ve Libya lideri Kaddafi'nin öldürülmesiyle sona eren, “Arap Baharı” adı verilen ve birçok ülkenin kaosa sürüklenmesine neden olan olaylarda etkili olduğu biliniyor.
Ortadoğu Demokrasi Projesi'nin tanıtımında da “Ortadoğu'da gerçek demokrasilerin nasıl gelişebileceğini ve ABD'nin bu süreci en iyi nasıl destekleyebileceğini incelemeye adanmış, tarafsız, kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Diyalog, araştırma ve savunuculuk yoluyla, Ortadoğu'da barışçıl bir şekilde demokratik reformu destekleyen ABD politikalarının seçmenlerini güçlendirmek için çalışıyoruz” ifadeleri yer alıyordu.
Bir Amerikan projesi olarak yaşanan sürecin sonucunda “demokrasi” gelmedi. Olan tek şey; bölünme, göç, katliam, kan ve gözyaşı.
Tek kazanını ise kaos planının mimarı Amerika...