İran'ı devirme planını okuyun Türkiye'ye operasyonu anlarsınız
Bir önceki yazımda, Türkiye düşmanı Amerikalılar ile FETÖ'cü Süleyman Özeren ve FETÖ'den aranan CHP eski milletvekili Aykan Erdemir'in Washington'da kurduğu “Türk Demokrasi Projesi” isimli dernekten söz etmiştim.
Bu Amerikalılarla FETÖ'nün ortak projesidir, amacı da Türkiye'ye yönelik algı operasyonlarının merkezi haline gelmektir. Yakında ilk sonuçları almaya başlayacağız.
Yazımda ayrıca FETÖ'cü Özeren ve Aydemir dışındaki tüm isimlerin, 2008 yılında kurulan Nükleer İran'a Karşı Birleşenler (United Against Nuclear IRAN) örgütünde aktif görev yaptıklarını hatırlatmıştım. Bu derneğin neler yaptığını bilirseniz, “Türk Demokrasi Projesi” isimli derneğin de hangi amaçla kullanılacağını tahmin edebilirsiniz.
Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye, İran'a yönelik Amerikan operasyonunun bir benzeri ile karşı karşıya kalacak.
SATIN ALINAN GAZETECİLER
Bu yüzden İran'a yönelik Amerikan operasyonlarına göz atmak gerekiyor.
İran Başbakanı Muhammed Musaddık, 20 Mart 1951'de meclis kararıyla İran petrollerini millileştirdikten iki yıl sonra 19 Ağustos 1953'te Amerikan ve İngiliz gizli servisleri CIA ile MI6'in “AJAX Operasyonu” adı verilen ortak darbe planıyla devrildi.
CIA ajanı Kermit Roosevelt bu iş için görevlendirildi. İran'da yüz binlerce dolar dağıtarak, gazetecileri, aydınları, vaizleri, polis memurlarını satın aldı.
Başkent Tahran'da provokasyonlar gerçekleştirdi. Musaddık'ın aslında bir Yahudi ve komünist olduğu söylentisini yaydı. 2013'te ortaya çıkan belgelerde, “Askeri darbenin, ABD dış siyasetinin bir parçası olarak, CIA yönetiminde gerçekleştirildiği” açık açık yazıldı. Belgelerde CIA'nin, Musaddık aleyhtarı haberleri İran ve Amerikan medyasına yerleştirmek suretiyle darbeye nasıl hazırlık yaptığı tek tek anlatılıyor. (BBCTürkce 20.09.2013)
MI6 ve CIA, İran'da bürokratları, siyasetçileri, askerleri satın alarak, medya yalanlarıyla ve halkı ayaklandıracak provokasyonlarla gerçekleştirdiği AJAX Operasyonu'yla Musaddık yönetimini devirdi.
Sonrasında 25 yıllık Şah Pehlevi dönemi başladı. Pehlevi yönetimi de 1979 yılında Humeyni'nin İslam Devrimi ile sonlandı. O günden bu yana Amerikan yönetimi İran yönetimini devirmekle meşgul ama bir türlü beceremiyor.
Ancak emperyalistler planlarını erteler ama asla vazgeçmez. Nitekim, 40 yılı aşkın sürede tüm ABD başkanlarının bir amacı da İran yönetimini devirmek oldu.
Bugün de yöntemleri değiştirmekle birlikte amaçlarından hiç vazgeçmediler.
AMERİKA'NIN GİZLİ PLANI!
Foreign Affairs dergisinin 2020 yılı mayıs ayında yayınlanan, Amerika'nın eski Ankara büyükelçisi Eric Edelman ve Ray Takeyh'in “Bir Sonraki İran Devrimi - Washington Tahran'da Neden Rejim Değişikliği Arayışında Olmalı” başlıklı makalesi, İran'ı olduğu kadar da bizi ilgilendiriyor. Çünkü İran için ne planlıyorlarsa Türkiye için de aynısını uygulayacaklar.
Edelman ve Takeyn, makalede, İran'da yönetim değişikliğini nasıl sağlayacaklarını anlatırken, gizli plan ile ilgili bölümün başlığını da, “Size nasıl yardımcı olabilirim?” şeklinde koymuşlar. Böylece Amerika'nın amaçlarına hizmet edecek grupları yaratmayı amaçlayan planda şu adımlar sıralanıyor:
“İran'ın muhaliflerle dolu olmasına rağmen, ülkede tutarlı bir direniş hareketi ortaya çıkmamıştır. Washington bir direniş hareketi yaratamaz, ancak açıkça rejimi zayıflatmak ve rağbet gören değişim taleplerini teşvik edebilecek İran içindeki güçlere gizlice yardım etmek suretiyle Birleşik Devletler, şu anda kopmuş olan muhalefet bağlarının sağlamlaşmasına yardımcı olabilir. Washington, İran'ın ekonomisini daha fazla kurutmaya çalışmalı, insanları rejim uygulayıcılarının saflarından ayrılmaya davet etmeli ve rejime meydan okumaya cesaret edenlere el atından imkân sağlamalıdır.
GİZLİ EYLEM PLANI: TEKNOLOJİ VE YAZILIM DESTEĞİ
Rejim değişikliği hedefini benimsemek çok pahalıya mal olmayacaktır, fakat İran sivil toplumunda rejimin meşruluğuna karşı gelen unsurlara yardım etmek için güçlendirilmiş bir gizli eylem programı gerektirecektir. Bunlar arasında en önemlileri ise hükümet politikalarını ve faaliyetlerini protesto etmek için greve giden işçi sendikaları ve öğretmen sendikaları gibi meslek sendikaları ve üniversite kampüslerinde protestolar düzenleyen öğrenci gruplarıdır.
Uygulanan sansürü atlatmak, birbirleriyle iletişim kurmak ve mesajlarını duyurmak amacıyla kullanmaları için ABD'nin rejimi eleştirenlere ve muhaliflere teknoloji ve yazılım desteği vermesi elzemdir.
DOĞRUDAN GİZLİ MALİ YARDIM
Bu şekilde örtülü teknik yardım sağlanması önemli olsa da bu yöntem, Washington'un muhalefeti güçlendirmek için sahip olduğu tek seçenek değildir. Sağlanacak doğrudan (ve gizli) mali desteğin de katkısı olacaktır. İran'ın sendikaları, ABD'nin çabalarının özellikle odak noktasında olmalıdır. 1979 İran Devrimi sırasında, şahlık rejiminin felç edilmesinde petrol ve ulaşım işçilerinin gerçekleştirdiği grevler çok önemliydi. Son yıllarda ise çelik işçileri, kamyoncular, otobüs şoförleri, demiryolu işçileri, öğretmenler ve şekerkamışı işçileri mevcut rejime meydan okumak için grev çağrısında bulunmuştur. Birleşik Devletler, benzer grevler yapabilecek gruplara gizli bir şekilde fon sağlayarak İran ekonomisinin belini daha fazla bükebilir.
CIA DEVREYE GİRMELİ
Washington, saf değiştirmek isteyen İran rejimi mensuplarına ABD'de korunacakları garantisi verileceğini vurgulamalıdır. CIA ise bu şekilde ülkeden ayrılmak isteyenlerle irtibata geçip ülke dışına çıkarma konusunda bir mekanizma tesis etmelidir.
ABD, buna benzer politikaların ve resmi söylemlerin ötesinde, İran halkının doğru bilgilere ve güvenilir analizlere erişimini sağlamak suretiyle rejimin propagandalarının üstesinden gelmek için daha fazlasını yapmalıdır.
İRAN YÖNETİMİNE KARŞI MEDYAYA DESTEK
Washington, mevcut durumda Amerikan Küresel Medya Ajansı tarafından işletilen ve radyo, televizyon ve internet üzerinden haber ve eğlence programcılığı yapan Radyo Farda ve Sedaye America gibi Farsça yayın yapan medya organlarına yıllık 30 milyon dolar harcamaktadır. Ajans'ın ifade ettiğine göre bu programlar, tüm yetişkin İran nüfusunun neredeyse dörtte birine ulaşmaktadır. ABD yönetimi bu çabayı, ABD'de yaşayan ve sürgüne gönderilen İranlıların yürüttüğü radyo ve televizyon programcılığını açıkça finanse ederek artırmalıdır.
REJİME KARŞI SOSYAL MEDYAYI KULLANMALI
Her ne kadar medyanın geleneksel biçimleri önemli olsa da ABD yönetimi, belirli rüşvet olaylarına ışık tutmak ve rejim içinde bunlardan sorumlu olanların adlarını açıklamak için Instagram, Telegram, Twitter ve diğer sosyal medya platformlarını kullanarak rejimin yolsuzluğuna ve ekonomik anlamdaki kötü yönetimine çok daha fazla dikkat çekebilir.”
Yazıda kimi ifadeler dikkatli okuyucular için çok yabancı gelmemiş olabilir. İçindeki “İran” kelimesini çıkarın, “Türkiye” yazın, üç aşağı beş yukarı ülkemize karşı uygulanan ve bundan sonra uygulanacak planı görürsünüz. İran karşıtı ve Türkiye düşmanı Amerikalıların FETÖ'cülerle kurduğu “Türkiye Demokrasi Projesi” de benzer bir işlev görecek.
Hürriyet