‘Şeytanın en büyük hilesi tüm dünyayı aslında var olmadığına inandırmakmış...” 1995 yılı yapımı ‘Olağan Şüpheliler' filminde geçen bir replik, başrol oyuncusu Kevin Spacey'nin canlandırdığı kılıktan kılığa giren Keyser Söze isimli karaktere ait.
Bu cümle en iyi Fetullahçı Terör Örgütü'nün elemanlarını tarif ediyor.
FETÖ elebaşı yıllar önce örgüt elemanlarına şu direktifi vermişti: “Devletin kılcal damarlarına kadar sızacaksınız, farkına vardıklarında yapacak şeyleri olmayacak ve çok geç olacak. Her yerde olacaksınız çünkü her yerde değilseniz hiçbir yerde değilsinizdir. Hava gibi olacaksınız, sizin varlığınızı bilecekler ama elleriyle yakalayamayacaklar.”
YALAN, İFTİRA, İNKÂR
FETÖ üyeleri her suçun içindedirler ama suçüstü ele geçseler bile inkâr ederler. Her yalanı söyler, her iftirayı atar, her kumpası kurar, her türlü cinayeti işler, üzerini örterler ama en “dürüst” onlardır.
Sedat Peker'in videolarıyla yeniden piyasaya çıktılar. Aylar öncesinden kendilerinin yaydıkları uyuşturucu iddialarının Peker tarafından tekrarlanması, Suriye'ye gönderdiği yardımların arasına SADAT tarafından silah sokulması gibi iddiaları ortaya atması ile yeni bir algı operasyonuna başladılar.
Örgütün en önemli isimleri, 2014'te MİT tırlarının durdurulması olayını gündeme getirerek, iddia ettikleri gibi Türkiye'nin Suriye'de teröristlere silah gönderen bir ülke olduğunu, kendilerinin haklı çıktığını dolayısıyla operasyonu yapan FETÖ'cü polis ve savcılara sahip çıkılması hatta toplumun özür dilemesi gerektiğini içeren mesajlar paylaştılar. FETÖ elebaşının “Cennetlik” dediği, örgütün finans yapılanmasının başında olan FETÖ mensubu Akın İpek, “Artık biliyorsunuz hakikati gençler” diyerek örgütü aklamaya çalışan paylaşımlarda bulundu. Firari Akın İpek'ten Emrullah Uslu'ya, Adem Yavuz Arslan'dan Tuncay Opçin'e, hepsi birden örgütü işlediği suçlardan temize çıkarmaya çalışıyor, hatta FETÖ isimli bir örgüt olmadığına yönelik kampanyalarda başı çekiyorlar.
FETÖ'nün farklı kimliğe bürünmüş sosyal medya yapılanması, örgütün adı geçen her olayda “Artık bırakın her şeye FETÖ demeyi” şeklinde mesajlar atarak kendilerini gizlemeye hatta suçlarından aklamaya çalışıyor. Anlaşılması için Zaman isimli FETÖ paçavrasını yöneten Ekrem Dumanlı'nın, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında “Bu darbe değil kendi kendine darbe, ‘self coup'” demesi gibi. Ya da FETÖ elebaşının, “tiyatro” ifadesi gibi.
ALEVİLERİ KIŞKIRTMAK AMAÇLANIYOR
İkiyüzlülükleri, şeytani zekâya sahip film karakteri Keyser Söze'nin “Şeytanın en büyük hilesi tüm dünyayı aslında var olmadığına inandırmakmış...” sözüne taş çıkartacak cinsten.
Dün bunun bir örneğini daha gördük. Tarihi camilerden çaldığı eski hat eserlerini satmasıyla tanınan ve örgütte “Zeyd” kod adıyla bilinen FETÖ'cü Tuncay Opçin, 2009'da intihar eden Yarbay Ali Tatar ile ilgili bir tweet attı.
Öylesine provokatif ve operasyonel ki; Ali Tatar'a sahip çıkılmasını “Alevi” olmasına şöyle bağladı: “Ali Tatar alevi olmasaydı, intiharı bu kadar gündemde kalır mıydı? Tatar'dan iki ay sonra YAŞ'ta amirallik sırasındaki Kurmay Albay Berk Erden intihar etti. Peki, Erden niye gündeme getirilmiyor? Çünkü istismar edebilecekleri bir kimliği, kışkırtılacak bir kitlesi yok.”
Her ikisi de üyesi olduğu ve bizzat rol oynadığı kumpas davaları ile intihar etmiş iki insan üzerinden yaptığı bu kışkırtıcı tweet'i, mafya elebaşı Peker'in, “Devamlı Alevilik konusuna değinmemin sebebi derin Mehmet'in adamlarının, geçmişte Gaziosmanpaşa'da kahve saldırısından çok daha büyük eylem yapıp, ülkede kaos çıkarma planlarını boşa çıkarabilmek içindir. Planları cemevine saldırıdır” şeklindeki mesajıyla birleşince aklıma 2018'de darbeci eski Tuğamiral Sinan Sürer'in çekmecesinde bulunan kaos planı geldi.
DARBECİNİN ÇEKMECESİNDEN ÇIKAN KAOS PLANI
Sürer'in çekmecesinde bulunduktan sonra 22 Aralık 2018'de 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen plan, yabancılar tarafından hazırlandığı anlaşılan belgeler ile Türkiye'ye yönelik kaos çıkarma planlarını içeriyor.
Özellikle, Alevileri kışkırtacak provokatif eylemlerden bahsedilirken, belgede, Alevilerin yaşadığı semtler numaralandırılmış hatta gittikleri kahvehaneler isim isim belirtilmiş.
Belgeyi hazırlayanlar şunları yazmış: “Alevileri destekleme konusunun üzerine çok çalışılmalı ve imkânların yüksek olması gerekmektedir. Aleviler, içlerinde bir ya da iki grup hariç olmak üzere silahlı mücadeleye yöneltilmemelidir. Aleviler, vandalizm şeklindeki eylemler ve uzun süreli eylemlerde çok faydalıdırlar.”
Bir adım daha ileri giderek, İstanbul'da kaos çıkarmak için numaralandırılmış ilçeler, Okmeydanı, Küçük Armutlu, Maltepe, Yenibosna, Demirkapı, Küçükçekmece, Pendik, Gebze, Gazi Mahallesi, Esenler, Sultanbeyli, Fikirtepe, Tuzla gibi yerleşim yerlerinde kaos ve çatışma çıkartılacak noktalar bile tespit edilmiş.
Bu planın Türkiye'deki işbirlikçileriyle 2015 seçim sürecinde hazırlandığı açık. Alevileri hedef göstermeye ve evlerini işaretlemeye varan kışkırtmaya yönelik bazı eylemler olmadı değil. O günlerde bu plan tam olarak uygulanmadı ama hazırlayanların amacından vazgeçmediği açık.
FETÖ'cülerle konuşmalarında ve paylaşımlarında Alevilere yönelik kışkırtma peşinde olan Sedat Peker de bu kaos planını hazırlayanların piyonu olmuş durumda. Herkesin dikkatli olması gerekli.