Nihat Hatipoğlu: Kurtuluş gecesi geldi
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, yarın idrak edilecek olan Berat Gecesi’nin değeri ve fazileti üzerine kaleme aldığı 'Kurtuluş gecesi geldi' başlıklı yazısında bu geceye ilişkin önemli bilgiler paylaştı…

Oluşturma Tarihi: 2021-03-26 16:47:59

Güncelleme Tarihi: 2021-03-26 16:47:59

Yarın gece Berat Gecesi, ramazana hazırlık gecesi. Yani şaban ayının 15. gecesi, bu gecede Hz. Peygamber'in bolca dua ettiğini ve geceye önem verdiğini biliyoruz.

Bu gece şu duayı okurdu:

"Allah'ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınırım. Senden yine sana sığındım. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.

Sen, seni övdüğün gibi yücesin." Bu duayı ilk okuduğunda Hz. Aişe şaşırdı ve "Ben senden daha önce bu duayı hiç duymamıştım" dedi. Efendimiz (s.a.v) "Cebrail secdede bana bunu okumamı söyledi" cevabını verdi.

Kur'an-ı Kerim'de yer alan Duhan Suresi'nin 2, 3 ve 4. ayetlerinin bu geceye işaret ettiğini söyleyen âlimler vardır. Bu durumda Kur'an-ı Kerim yerin semasına bu gece indirildi ve Kadir Gecesi'nde ise Hz. Peygamber'e iletilmeye başlandı. Bu gece her şey ayrıştırıldı. Meleklere bu gecede her şey bildirildi.

Duaların kabul edildiği 5 geceden biridir şaban ayının 15. gecesi, yani Berat Gecesi.

Bu geceyi soran Hz. Aişe'ye Efendimiz şöyle demiştir: "Allah bu gece -hayvanları bol olan- Beni Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanı cehennemden azat eder." (Tirmizi)

Yok mu af dileyen?

Bir hadiste şöyle bilgi veriliyor. "Şaban ayının ortasını (yani Berat Gecesi'nin) gece ibadet, gündüz oruçla geçirin. O gece Allah güneşin batmasıyla tecelli eder. Rahmetini yansıtır. Bu hâl tanyeri ağarıncaya kadar devam eder."

"Yok mu benden af dileyen, affedeyim."

"Yok mu benden rızık isteyen, rızıklandırayım."

"Yok mu sıkıntıya düşen, afiyet vereyim."

"Yok mu şunu şunu isteyen, vereyim." (İbn Mace)

Seherde bağışlanma dilerlerdi

Kur'an-ı Kerim, geceyi ibadete ayırıp bol bol tövbe edenleri övgüyle anlatıyor. "Geceleri pek az uyurlardı.

Seherlerde bağışlanma dilerlerdi"

(Zariyat, 17-18). Bu gecelerde Müslüman'a düşen, ayetlerin yönlendirdiği gibi tövbe ve istiğfarla vakti doldurmaktır.

Tövbemiz dil ucuyla olmamalı

Bu gecelerde bolca tövbe etmeliyiz. Ama gönülden, kalpten, samimiyetle. Büyük İslam kadını Rabia Hatun şöyle derdi: "Dille yapıldığı için kalbe inmeyen istiğfarımız (tövbemiz) da tövbeye muhtaçtır."

Not: Yarın gece saat 00.20'de ATV'de canlı yayında Berat Kandili Özel Programı yapacağız. Televizyonda bu gece neler yapmamız gerektiğini anlatacağım. İnşallah canlı yayında duamızı edeceğiz.

ABDESTİ KÜÇÜMSEME

"Abdestle namaz kılmak şarttır" (Maide, 6. ayet). Abdestsiz namaz olmaz. Ancak abdestin başkaca özellikleri var. Bunu genellikle göz ardı ediyoruz. Abdest denilince namaz aklımıza gelir sadece.

İslam büyükleri gece uyumak için yatağa girdiklerinde de abdestli olmaya dikkat ederlerdi. Şöyle buyuruldu: "Kim temiz bir abdest alıp yatağa girerse ve böylece yatarsa, o gece bir melek sabaha kadar 'Allah'ım sen bu kulunu affet. Çünkü bu kulun abdestli yattı' der."

Başka bir rivayette de şöyle buyurulmuştur: "Abdestli olarak uyuyan, gece ibadet edip gündüz oruç tutan kimse gibidir." Bütün bunlar abdestin değerini anlatmak için ifade edilmiştir. Tasavvuf büyükleri Allah'a giderken abdestsiz olmaktan sakınırlardı

Maruflu Kerhi, Dicle Nehri'ne giderken kollarını sıvazlayıp teyemmüm abdesti aldı. Dostları dediler ki: "Dicle Nehri buraya haylice yakın. Zaten orada su ile abdest alacaksın. Neden teyemmüm ettin?" Maruf şöyle cevap verdi: "Benim oraya gidinceye kadar ölmeyeceğimi kim bilir. Rabb'imin huzuruna abdestsiz gitmek istemem."

BİZİMLE NAMAZ KILDIN MI?

Sahabeden Ebu Ümame anlatıyor: Resulullah (s.a.v.) ile beraber mescitte idik. O anda bir adam geldi. Efendimize şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Ben bir günah işledim. Bana cezasını ver."

Resulullah (s.a.v.) adama cevap vermedi. Ama adam aynı sözü tekrar etti. Efendimiz yine cevap vermedi.

Biraz sonra ezan okundu. Efendimizle namaz kıldık.

Hz. Peygamber (s.a.v.) namazdan çıkınca o adam yine Efendimizin peşine düştü. Ben de adamı takip ettim. Doğrusu Efendimizin ne cevap vereceğini merak ediyordum. Efendimiz adama döndü ve şöyle sordu:

"Evinden çıkınca abdest almış, abdestine dikkat etmiş miydin?" Adam, "Evet ey Allah'ın elçisi" dedi.

Efendimiz: "Peki bizimle namaz kıldın mı?" Adam: "Evet ey Allah'ın elçisi, kıldım." Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurdu:

"Öyleyse Allah senin günahını affetmiştir." Bir günde kılınan 5 vakit namaz, o vakitler arasında işlenen günahlara kefarettir.