Nijer'de 4 çocuktan birisi 5 yaşını göremeyecek
Sömürgecilerin cirit sahasına dönen Afrika’nın, en mağdur ve mazlum bölgesi Nijer... Havasında bile hastalık kol geziyor. İnsan ömrü ortalama 42 yıl. Her dört çocuktan birisi 5 yaşını göremeden ölüyor. Erk sahipleriyse bir taraftan adalet nutukları atarken, diğer taraftan insanları coğrafyalara göre ayırmaya devam ediyorlar...

Oluşturma Tarihi: 2019-05-29 14:14:44

Güncelleme Tarihi: 2019-05-29 14:14:44

TIMETURK | HABER MERKEZİ

Gazeteci Tolga Saçıkara Nijer izlenimlerini derledi:

Arakan, Kudüs, Keşmir gibi birçok yardım bölgesini görmüş birisi olarak Afrika'yı ilk defa tecrübe ediyorum. İstikametimiz sebebiyle pilot güneşi kovalıyor ve iftarımız 2 saat gecikiyor. Mali aktarmalı 11 saatlik yolculuğumuz, son derece yorucu ve bir o kadar keyifli geçiyor. Uzun yolculuğun ardından nihayet başkent Niamey'e iniyoruz. Hava, sahur vaktinde bile bizi boğabilecek kadar sıcak ve basık. Fakat coğrafyanın havası gibi insanları da çok sıcak. İlk defa, mağduriyet içerisindeki insanların bu kadar mutlu olduğunu müşahede ediyorum. Ve Nijer izlenimlerimiz başlıyor...



İLK DEFA BEYAZ ADAM GÖREN ÇOCUKLAR

Nijer, kâğıt üzerindeki sömürüden kurtulalı 59 yıl olmuş. Fakat zihinlerdeki sömürü halâ sürüyor. İnsanlarda “beyaz adam” korkusu henüz geçmiş değil. Çocuklar ise beyaz birini gördüğünde insan olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar. Doudou Bangou Köyü'nde çocukların elimi ve yüzümü merakla incelemeleri, onlar kadar benim de garibime giden bir durum. İsimlerini sorduğumda genellikle Muhammed, Ahmet ve Süleyman diyorlar. Bunun üzerine maşallah dediğimde yüzlerinde beliren tebessüm, anlatılamayacak kadar güzel. 6 yaşındaki Nijerli Süleyman, 7 yaşındaki Ahmet, ilk defa “Müslüman beyaz bir adam” görüyor. Bir “maşallah”, bizi barıştırmaya yetiyor. Sonra yüzlerce çocuk, köyden ayrılana kadar elimi tutmaya çalışıyor. Sanki yaşadığımız, birbirini kaybetmiş iki kardeşin seneler sonra buluşması gibi...



BİR MAZLUM ÜLKE: NİJER

Yüzde 98'inden fazlası Müslüman olan Nijer'de nüfus 20 milyonu geçiyor. Halkın çoğunluğuysa Maliki ve Şafi mezhebine mensup... Açlıktan ölümler son dönemde bitse de hastalıklar ölüm saçmaya devam ediyor. Hastane ve ilâç yetersizliği hat safhada... Nijer'de 40 bin kişiye bir doktor düşüyor. Bazen hastanelerde hayvanlar bile tedavi edilmek zorunda kalınıyor. Bölge halkının azığı ise ekseriyetle küçükbaş hayvanlar ve mango... Kırsalda imar planları su kuyularına göre şekilleniyor. Bir yere su kuyusu açıldığında hemen çevresinde bir mahalle oluşuyor. İHH, şimdiye kadar Nijer'de 32 su kuyusu açarak insanlara yeni yaşam alanları sunmuş. Ancak şunu da ifade etmek gerekiyor: 25 metreden açılan su kuyuları zamanla kuruduğundan bugünkü kuyular, 70-80 metreleri buluyor. Bu durum da maliyetleri yükseltiyor...



ESSELAM ALEYKÜM TÜRKİYE

Nijer'deki bütün mazlumların Türkiye'ye selâmları var. Önce üzerimizdeki emaneti bir teslim etmiş olalım. Öte yandan şu gerçeği ifade edeyim ki, Türkiye'nin bölgede oldukça ağırlığı var. İHH, Kızılay, TİKA, Marif Vakfı, Nijer Türk Dostluk Okulları gibi birçok kurum, Nijer'de faaliyet yürütüyor. Hatta Marif Vakfı'nın binası 18 bin metrekarelik oturumu ile ülkenin en büyük binası olma özelliğini taşıyor. Marif Vakfı'nın binin üzerinde öğrencisi ve 200'den fazla personeli bulunuyor. Ayrıca başkentteki uluslararası havaalanını, ülkenin en büyük otelini ve başkentteki şehir hastanesini Türk bir şirket yapıyor.



İHH HER YERDE

İHH, dünyanın 140 noktasında olduğu gibi Nijer'in de her bölgesine, her ihtiyaç sahibine ulaşmaya çalışıyor. Nijer'de kaldığımız süre zarfında Folo Köyü'nde 150, Sorgo Koira Köyü'nde 160, Koukou Köyü'nde 192, Toundu Nwada Köyü'nde 129 kişiye Ramazan Paketi (25 kg prinç ve sıvı yağ) ile 486 adet Kur'an-ı Kerim dağıtıldı. Başkent Niamey'de 400 kişilik iftar programı düzenlendi. Doudou Bangou köyünde 3 adet büyükbaş, Flankey Beri köyünde 5 adet büyükbaş ile toplamda 56 hisse adak kesimi ve fitre zekât dağıtımı yapıldı. Genç İHH'nın Nijer'de başlattığı “Nijer'e 3 Eser” Projesi yerinde incelendi. İHH'nın Al Dya Yetimhanesin'nde ise 250 yetimle iftar açtık. Yetimhane, Türkiye'deki İmam Hatip Lisesi metodu ile eğitim veriyor. Bölgede bu sisteme “FrancoArap Usulü” deniliyor. Bahis açılmışken iftar menümüzü de söyleyeyim: Patates, pilav ve et. İçeçek olarak da su ve tamari şerbeti vardı. Tamari, bölgede çıkan bir ağacın kökü kaynatılarak elde ediliyor. Meyan kökü ile hurma karışımı bir tadı var.



DÜNYANIN EN YOKSUL BAŞKENTİ

Nijer'in başkenti Niamey, dünyanın en yoksul, plansız ve dağınık başkenti. 3 milyona yaklaşan nüfusuna rağmen bir ilçeyi andırıyor. Yer altı kaynakları ise halâ Fransa tarafından kullanılıyor... Niamey'de indiğimiz uluslararası havalimanı, adeta Türkiye'deki bir ilçe otogar ölçeğindeydi. Yardım için gittiğimiz yerlerde otoban diye geçen yollar dahi bozuktu. Hatta otobanları diğer yollardan ayırmak için polisler ip kullanıyordu. Fakat tüm geri kalmışlığa rağmen insanlar mutlu ve inançlı. İnsanların samimiyeti, yakın gelecekte Nijer'deki bütün sömürgecileri kapı dışarı edecektir. Herkes sömürü için gelse de Türkiye ve İHH yetimler için nöbetine devam edecektir...