Yıldız, Ahmed İslamoğlu'nun ölümü sonrası Mustafa İslamoğlu'na taziye ziyaretinde bulunmuştu. Konu ile ilgili özellikle sosyal medyada tepkiler olması ve suçlamalar yapılması üzerine Yıldız, Sosyal Doku sitesinde açıklama yaptı.

İşte o açıklama:

BİR TAZİYEDEN GERİYE

Her şeyden önce insanız.. Tamamen insani ve İslamî duygularla, geçmişte hukukumuz olan, cenaze namazına katılamadığımız muhterem babası için taziyelerimizi sunmak amacıyla en yakınımızda oturan evladına, hocalarımızın birlikte taziyeye gidelim teklifine, kimi hocalarımızın katılmaktan çekinmelerine rağmen ‘tabiki' diyerek insani ve İslamî vazifemizi yapmış olduk. Önce insan olduğumuz için Müslüman olduğumuzu kabul ediyoruz. İnsanlığı icra edemediğimiz yerde hangi Müslümanlığı konuşabiliriz ki ?

Daha önce de farklı hoca arkadaşların teklifi ile başka hocalara da ‘insani ve İslamî' ziyaretlerimiz olmuştu. Bugüne kadar yüz yüze konuşmaktan çekinmedim. Kaçak dövüş yapmadım. Hakarete hakaretle karşılık vermedim. Hedef göstermedim. Diğer Müslümanı kendime rakip olarak görmedim. Tebliğ görevimi yapmaya çalıştım. İnsaf ve izanımı kaybetmemeye çalıştım. Tekfir etme kolaylığını seçmedim. Ümmet olmanın çilesine talip oldum. Asgari müştereklerde buluşmayı tercih ettim. Rabbimiz şahittirki, bu ziyaretten de hayırdan başka bir şey ummadım.

Günün erken saatlerinde planlanmış olan taziye ziyareti, nezaketli ve misafirperver bir ortamda gerçekleştirildi. Nezakete karşı nezaket, ihsana karşı ihsan ile mukabele edildi. Yapılan taziye ziyareti fırsat bilinerek, her ne kadar aralarda derin ihtilaflar ve gönül kırgınlıkları olsa da ‘hakkı tavsiye' ikliminin oluşması, gıyaben konuşulanların vicahen konuşabilme erdeminin yaşatılması için bir zemin oluşturulmuş oldu. Artık çatışmaya dönüşen ve bir süre sonra savaşa dönüşebilecek olan gerginlik ve kamplaşma ortamında ‘hocalık' sorumluluğunu yerine getirmek, sevenlerinin ‘hoca' olarak gördüğü insanların, taziye vesilesi ile ihtilafları yüzyüze görüşme imkanı değerlendirilmiş oldu.

Ola ki bir iyi niyet zemini oluşur diye düşünerek, tenkit edileceğimi bile bile, başkaca hoca arkadaşlarımın risk kabul ettiği bu ziyareti, kamuoyu baskısından çekinmeden yaptım. Kıyamet günü bir ‘hoca' olarak Rabb'ime vereceğim hesabın kolay geçmesi için bu ziyareti yaptım. Belki yapmak istediklerimizi beceremeyeceğiz ama hiç değilse rabbimiz bu niyet ve gayretimizi görsün..

Şimdi;

Bir kare resimden hareket:

1)Fevri olarak ileri geri konuşan ama pişmanlık duyan ve hak helalliği isteyen kardeşlerime hakkım helaldir.

2)Niyet okuyan kardeşlerime, Allah rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem'in) defaatle tekrarladığı ‘Kalbini mi yarıp baktın?' sözünü ve sözün muhatabı Üsame bin Zeyd (radiyallahu anh)'ın ‘Keşke ilk defa o gün Müslüman olsaydım' pişmanlığını hatırlatmak isterim.

3)Fitneyi sektör haline getiren, kendini infaz savcısı ve şahsiyet celladı olarak gören, dedikodu yapmayı ibadet zanneden, gavurana vurur gibi Müslümana vuran, leşten beslenen akbabalar gibi saldıran kardeşlerim ise suçlu değildirler. Onların ıslahı için dualar ediyorum. Onları bu hale getiren veya bu hallerine engel olmayan hocalarının ise kıyamet günü çok çetin hesapları olacağını düşünüyorum.

4)Bir kare resmi bahane ederek sohbetlerimizde cımbızla açık arayan, kendini dinin sahibi ve kusur dedektifi gibi gören kardeşlerime tavsiyem, öncelikle kabiliyetlerini boşa zay etmemeleri ve sohbetlerimizden istifade etmeleridir. Hem onlar için hem de benim için hayırlı olan budur. Aksi halde gece namazlarını çoğaltmalarını rica ediyorum. Rabbime sunacağım fazla gece namazım yok. İnşaallah sizinkiler kabul olursa onlar o gün bana lazım olacak..

5)Yazdıklarımdan tatmin olmayan Müslüman kardeşlerime; Ben de insanım. Hata edebilen bir hoca ağabeyiniz var karşınızda. Müsaade edin hata etmiş olayım. Ve dua edin Allah beni affetsin.

6)Hata yapmamıza bile müsaade etmeyen kardeşlerime, Allah'ın da bir hesabı vardır elbette.. merak etmeyin.

7)Bu taziye ziyareti sebebiyle ortalığı velveleye veren Müslüman kardeşlerimin de asıl dertlerinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz, biz hakkı ve sabrı tavsiye etmeye devam edeceğiz..

8)Bir kare resimden hareketle İngiliz ihanet projeleri üreten mü'min kardeşlerime tavsiyem ise fazla film izlememeleridir.

9)Bir kere daha anladık ki, başka düşmana gerek yok biz bize yeteriz.