Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Hıncal Uluç'un gazetecilik camiasında önde gelen bir isim olduğuna dikkat çektiği yazısında ağabey Uluç'un sözlerine de yer verdi...
Öcal Uluç: Biz Hıncal'la Batı türü gazeteci idik - ‘Bizleri Kışlalı yetiştirdi'
"Abi Öcal ve Hıncal Uluç kardeşler gazeteciliğe birlikte başladılar. Daha önceki yıllarında Hıncal Uluç, İstanbul'da Fenerbahçe dergisini çıkartan ekip arasında yer almıştı. Daha sonra Ankara'da Cihad Baban'ın Yenigün gazetesinde ‘resmi' gazeteciliğe başlayan Uluçların önlerini dayı oğlu M. Ali Kışlalı açmıştı. 27 Mayıs'tan sonra, birlikteliklerinde Türkeş'in ‘perde arkasında' olduğu ama esas dört ortaklı bir gazete olan Öncü'de güçlü bir kadro ile işe başladılar. Genel Yayın Müdürü Altan Öymen, Yazı İşleri Müdürü Öcal Uluç, Haber Müdürü Oktay Ekşi'ydi. Hıncal Uluç da sporu yönetiyordu."
ÖCAL ULUÇ: "BİZE MONŞER GAZETECİLER DERLERDİ"
Gerisini Öcal Uluç'tan dinliyoruz: “Dört ortağı vardı Öncü'nün, biri Türkeş'in adına İKA Ajansı sahibi Ziya Tansu'ydu, babamın hissesini de ben temsil ediyordum. O dönem çalıştığımız Oktay Kurtböke, Güneş Tecelli, Başkurt Okaygün, Kurthan Fişek, Güngör Sayarı, Ercan Tan gibi isimleri sayabilirim. Kardeşimle beni dayımızın oğlu M. Ali Kışlalı çağırmıştır. Yankı dergisi de bu süreçte çıktı, biz de orada yazılar yazdık. Kışlalı, bizim hocamız olmuştur. Hıncal'ın yazıları çok tutmuştu. Hep bağımsız olmuştur. Spor deyince hep futbol dememiştir. Fransız bisiklet turunu günlerce radyodan izler, GS-FB maçının verildiği gibi manşetlerde Harp Okulu-Mülkiye maçını da manşetten verirdi. Batı'daki, Amerika'daki gibi gazetecilik anlayışını ortaya koyardık. Bize ‘monşer gazeteciler' derlerdi. Bizim iyi yetiştirildiğimizi düşünürüm. Bizi daha sonra attılar, Hıncal İstanbul'a gitti, Cumhuriyet ve daha sonra Ercan Arıklı ile Erkekçe-Kadınca dergilerini çıkardı. Ben de gazeteciliğe Tercüman'da devam ettim. O, bugünlere kadar çok sevilen ve okunan Sabah yazarı olarak kaldı. Duayen gazeteci, GS'li olmasına karşın takımını ağır eleştiren bir yazardı.”