Ünlü senarist ve sunucu Ricky Gervais'in geçmişte yaptığı ve çok popüler olan ödül töreni konuşmasına köşesinde yer veren Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Eda Ece'nin ödül aldığı törende depremzedeler hakkında kullandığı ifadelere cevap verdi.
"BERBAT, ZAVALLI ESPRİ"
Ödül töreninde güya mizahi bir konuşma yapmış. Kendince esprilerle donatmış konuşmasını. Konuşmasının bir bölümünde de şöyle bir şey söylemiş:
“Deprem bölgesine yaptığımız her şeyi, onlar başkaları yapıyor sandılar. Sandıktan onu anladık.” (Kah kah. Kih kih. Alkışlar. Alkışlar. Alkışlar.)
Yani demek istiyor ki... “Deprem bölgesine yardımı biz yaptık. Depremzedeler ise yardımı AK Partililer yaptı sandılar. Gittiler, oylarını Erdoğan'a verdiler.”
Berbat mizah. Zavallı espri bu.
Cevap vermeye çalışayım:
- BİZ: Eda Ece'nin adlarına konuştuğu kesim. Kendileri dışında hiç kimsenin yardımsever ve yüce gönüllü olamayacağına yürekten iman edenler. “Verdim yardımı, vereceksin oyunu” şeklinde çok çirkin bir illiyet bağı kurmaktan asla hicap duymayanlar. Hiçbir gerekçeye sahip olmadıkları halde her taraflarından yüksek özgüven akanlar.
- ONLAR: Depremzedeler. Oğullarını, kızlarını, annelerini, babalarını, yakınlarını, evlerini, barklarını kaybetmiş depremzedeler. Çektikleri acılar yetmezmiş gibi Eda Ece'nin çirkin ve münasebetsiz mizahının malzemesi haline getirilenler. “Kaç paralık yardım ettin kardeşim, al diyetini de bizi rahat bırak” diye çıldırmayarak hepimizi şaşırtan depremzedelerimiz.
- BAŞKALARI: Tayyip Erdoğan ve Tayyip Erdoğan'a oy vermeyi tercih edenler. Eda Ece'nin zihninde başkaları olarak kodlananlar. Yani Eda Ece'nin gönül dünyasındaki ötekiler. İşin en tuhaf tarafı ise şu: Eda Ece ve Eda Ece gibiler en çok ötekileştirilmekten ve “başkaları” olarak tanımlanmaktan yakınırlar.
Depremzedelere karşı yaptığı terbiyesizliği, gerekçesiz özgüvenini, taze acıları mizaha konu etmesini, yaptığı terbiyesizlikle ilgili özür açıklaması yapmak yerine Atatürk'e sığınmasını falan bir tarafa bırakalım.
Çünkü bunların hiçbiri Eda Ece'nin gerçek sorunu değil.
Onun gerçek sorunu şu:
Bu toplumu zihninde “biz”, “onlar” ve “başkaları” diye kamplara bölmesi ve bunu yaparken süper doğal bir şey yapıyormuş gibi davranması.
Kendisinin şifa bulması, ancak bu hastalığını teşhis edip tedaviye başlamasıyla mümkün olabilir.
ÖDÜL KONUŞMALARINI POLİTİK MESAJLARA BOĞANLARA GELSİN
Ne zaman herhangi bir ödül töreninde politik mesaj verme kaygısı içine giren sanatçıları görsem... Aklıma hemen ünlü İngiliz komedyen Ricky Gervais'in 2020 Altın Küre açılış konuşması gelir.
Şöyle demişti Ricky Gervais o meşhur konuşmasında:
“Bu akşam bir ödül kazanırsanız, burayı politik bir konuşma yapmak için platform olarak kullanmayın. Halka ders verecek pozisyonda değilsiniz. Gerçek dünya hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Çoğunuz okulda Greta Thunberg'den daha az zaman geçirdiniz. Eğer kazanırsanız, buraya gelin, küçük ödülünüzü kabul edin, menajerinize ve tanrınıza teşekkür edin ve s...r olup gidin.”
Ödül konuşması yapacak olan her sanatçının, o konuşmayı yapmadan önce en az kırk bir kez dinlemesi gereken bir konuşmadır bu.