'Öğretmenlerin zihin/kültür seviyeleri neden konuşulmuyor?'
Milli eğitimde, eğitim sistemi, müfredat tartışmaları sık sık gündeme gelirken öğretmenlerin zihin ve kültür seviyelerinin konuşulmaması dikkat çekiyor...

Oluşturma Tarihi: 2023-06-12 09:41:13

Güncelleme Tarihi: 2023-06-12 09:41:13

Öğretmen tanıdıklarından öğretmenler arasında neler konuşulduğunu aktaran Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, eğitimden sorumlu kadroların eğitim durumunu gündeme getirdi.

"ÖĞRETMENLİK RUHU VE GERÇEK"

"Ne zaman öğretmenler odasına girip 'Selamün aleyküm' desem, meslektaşlarımın huzuru kaçıyor...
O derece! Anında aramıza görünmez fakat kalın bir çizgi çekiyorlar sanki. Yapmacık gülümsemeleri bile sönüyor; on dakika kadar sonra da ya siyasi bir konu açıyorlar ya da inançlı insanları küçümseyen bir tartışmanın kapısı açılıyor.

Bilimin ne olduğunu bilmedikleri her hallerinden belli olan meslektaşlarım bir anda radyasyonu bulmuş Madam Curie gibi konuşmaya başlıyor.

Sinirlenmediğimde hallerini komik buluyorum.
Biliyorum, biraz sonra zil çalacak, bu halleriyle sınıflara gidip çocuklara da bu fikirlerinden (!) birkaç söz yumurtlayacaklar...
Bir şey söyleyeyim mi?

Sizler bu ülkede okulların halini bilmeden yazıp çiziyorsunuz."

ÖĞRETMENLERİN ZİHİN VE KÜLTÜR SEVİYELERİ

Yukarıdaki sözler bir öğretmen ahbabımın sözleri...

Telegram grubumdaki öğretmen takipçilerimden de biliyorum; hepsi benzer şeyleri yaşıyor...
Hani her yeni Milli Eğitim Bakanı geldiğinde konuştuğumuz şeyler var; şöyle müfredat, böyle çağın gereklerine uygun eğitim, vesaire... Şimdi gene konuşacağız.

Ama öğretmenlerin zihin ve kültür seviyelerini konuşmaktan kaçınıyoruz.

"KENDİMİZDEN SANDIĞIMIZ ÖĞRETMENLER"

Sonra bir öğretmen çıkıp "Siz cahil Cumhur seçmeninin çocuklarını eğitip yetiştiriyoruz ya, buna ömrünüz boyunca minnet duymalısınız!" diye tweet atınca şaşırıyoruz.

Kendimizden sandığımız öğretmenlerin kimisinin aklının okul dışına park ettikleri gıcır arabalarına takılı kaldığını, kimisinin de okula gelmeden önce uğradığı markette fiyatları görüp buharlaştığını unutuyoruz.

Bunları da konuşmaya ne zaman başlayacağız?

ÖĞRETMENLİK RUHU

Reform mu istiyoruz?
Belki müfredat vesaireyi bir yana bırakıp önce öğretmene ve öğretmenliğe eğilmeliyiz.
Hatırlıyorum, Süleyman Hayri Boyar "Mesele önce öğretmende düğümlenmektedir" diyordu "Milli Birliğin Tesisi mi Dediniz?" başlıklı yazısında. ( NOTLAR Dergisi, 2017)

Hep "öğretmenlik ruhu" dediğimiz şeyi düşünün... Öğrencilerin gevşekliği ve velilerin "dayılanması" ve popüler kültürün endoktrinasyonu arasında "ruh" falan kalmış mıdır sizce?
Düşünelim... Ve uzun uzun konuşalım, derim.