Oktay Saral: Kılıçdaroğlu zırvada zirve yaptı!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki 'Ben maliyeciyim, malın nasıl götürüldüğünü çok iyi bilirim' sözlerine ilişkin açıklama yaptı.

Oluşturma Tarihi: 2017-12-06 17:05:48

Güncelleme Tarihi: 2017-12-06 17:05:48

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki 'Ben maliyeciyim, malın nasıl götürüldüğünü çok iyi bilirim' sözlerine ilişkin, "Bu üslupla birikimini ipotek eden herkesin birilerini itham etme veya zan altında bırakma hakkına sahip olduğu mantığını ortaya koyan Kılıçdaroğlu zırvada zirve yapmıştır" dedi. 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında kullandığı 'Ben maliyeciyim, malın nasıl götürüldüğünü çok iyi bilirim' sözlerine ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ben maliyeciyim, malın nasıl götürüldüğünü çok iyi bilirim' derken bir dönemler nasıl mal götürdüğünü mü itiraf ediyor? Yoksa birilerini zan altında bırakma kastıyla sözde birikimini mi ipotek ediyor? Hemen ipoteği çözelim, biz seni genel müdürlüğünü yaptığın ve iflasın eşiğine getirdiğin SGK'dan biliriz. İtham ihtirasını iftira infialine dönüştüren ve her seferinde yaktığı mum yatsıya varmadan sönen bu adamın hangi bilgisi ya da birikimi ipotek değeri taşır? Bu üslupla birikimini ipotek eden herkesin birilerini itham etme veya zan altında bırakma hakkına sahip olduğu mantığını ortaya koyan Kılıçdaroğlu zırvada zirve yapmıştır. Bir cerrah birilerini cinayetle suçlamak ya da bu anlamda zan altında bırakmak için ben cerrahım, adamın nasıl kesildiğini çok iyi bilirim ifadesi ile birikimini ipotek edip gelmeyen herkese cani yaftasını yapıştırabilir mi? Veya ben eczacıyım zehrin nasıl yapılacağını ve insanın nasıl zehirleneceğini çok iyi bilirim diyen bir eczacı, Viktor Yuşçenko'yu Kemal Kılıçdaroğlu zehirledi demiş olsa kim itibar eder" dedi.
Saral, açıklamasında şunları kaydetti: 

"Bugün iddiasını, daha doğrusu iftirasını ispat edemeyince sözde birikimini ipotek ederek ifadesine kuvvet kazandırmaya çalışan Kılıçdaroğlu, şecaat arz ederken sirkatin söyleyen bir paradoksun içerisindedir. Diğer taraftan ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak Kılıçdaroğlu, toplumsal ahlak karşısında sorumluluk hissetmeyen bir üslupla, örtülü olarak bilginin amaç dışı kullanımını özendirmiş ve başta maliyeciler olmak üzere bütün meslek gruplarını töhmet altında bırakmıştır. 'Benim adım Kemal' diyerek kendini ipotek eden ve her seferinde ipoteği çözülen bu şahsın kendine birikimine, şahsiyetine ve partisine karşı bu kadar umarsızca ve müsrif davranışı aslında FETÖ'ye ve ABD'ye verdiği ipoteklerden kaynaklanmaktadır."