Rusya-Ukrayna savaşını önlemek için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimiyle İstanbul'da başlatılan zirve dünya başkenlerinde ve basında büyük yankı buldu.
Zirveyle ilgili Sabah gazetesi yazarı Bercan Tutar da, dikkat çekici bir yazıyı kaleme aldı.
"Türkiye'nin desteklediği barış ve istikrar stratejisi öyle anlaşılıyor ki ABD'nin çatışma siyasetininkimyasını bozuyor" diyen Tutar, "Sayın Erdoğan'ın devreye soktuğu liderler diplomasisi savaşın seyrini değiştirmeye başladı" ifadelerini kullandı.
Bercan Tutar'ın bugün Sabah gazetesinde yayımlanan, "Okyanus ötesinde İstanbul paniği" başlıklı yazısı şöyle:
Türkiye öncülüğünde İstanbul'da başlayan barış müzakereleri, ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna krizi üzerinden derinleştirmek istediği uzun soluklu kaos projesine ağır bir darbe indirdi.
Dolmabahçe'de Rus ve Ukrayna heyetleri arasında önceki gün yapılan görüşmeler bizzat savaş halindeki iki ülke lideri tarafından dahi 'pozitif bir adım' olarak takdir edildi.
Ancak Rusya ve Ukrayna arasında 35'inci gününü geride bırakan savaşta barış adına yaşanan bu umut verici gelişme bir tek ABD'de rahatsızlığa yol açtı.
Biden, İstanbul'daki müzakerelerde kaydedilen ilerlemeye 'fazla bir anlam yüklemediğinin' altını çizerken Amerikan medyası da endişe ve tereddüt ağırlıklı negatif bir dil kullandı.
Türkiye'nin desteklediği barış ve istikrar stratejisi öyle anlaşılıyor ki ABD'nin çatışma siyasetinin kimyasını bozuyor.
Üstelik bu konuda Türkiye yalnız da değil. ABD ve İngiltere'nin Rusya'ya karşı izlediği aşırı provokatif strateji, NATO ve AB'den de birçok itiraza neden oluyor.
Çünkü ABD ve İngiltere'nin Rusya'yı tamamen sistemin dışına itme hamlesine Almanya,Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkeler de karşı çıkıyor.
Bu ülkeler, Rusya lideri Putin'le diyalog taraftarı. 24 ila 25 Mart'taki AB, NATO ve G7 zirvelerinde müttefiklerini istediği kıvama getiremeyen Biden, bir gün sonraki Polonya ziyaretinde militan tutumunu daha üst bir düzeye taşıdı.
***
Rusya için 'rejim değişikliği' talebinde bulunan ABD Başkanı "Putin bir kasap. İktidarda kalamaz" şeklinde skandal ifadelere başvurdu.
Bu provokasyona "Söz ve eylemlerimizle tansiyonu yükseltmemeliyiz" diyerek itirazeden Fransa lideri Macron, diplomatik çabaları işaret etti.
Almanya Başbakanı Scholz da NATO zirvesinde Rusya'yla bütün köprüleri atmayacağınıaçıkça dile getirmişti. Benzer şekilde İtalya Başbakanı Draghi de Rusya ile diyaloğu savunan isimlerden. Hatta Draghi dün Putin'le telefonla görüşerek bu isteğini eyleme de döktü.
Fakat bu isimlerin tutum ve çabasından daha çok Sayın Erdoğan'ın devreye soktuğu liderler diplomasisi savaşın seyrini değiştirmeye başladı.
Nitekim Başkan Erdoğan'ın müzakere heyetlerine yönelik yaptığı "Dünya sizden iyihaberler bekliyor" çağrısını manşetlerine taşıyan uluslararası medya da Türkiye'nin sonuç alıcı arabulucuk misyonuna vurgu yapıyor.
Avrupa, Rusya, Arap, Yunan, Çin ve İsrail medyası "İstanbul'da kaydedilen aşamayı" alkışlarken sadece Amerikan yönetimi ve medyası bu olumlu gelişmeden dolayı paniğe kapılmış görünüyor.
Örneğin NYT, "Rusya, Kiev ve Çernihiv'den çekileceğini söyledi ama bu şüpheli" diye yazdı. Biden'ı aratmayan CNN ise içindeki zehri "İstanbul zirvesi bir barış yolu sundu ama bu yol mayınlı" yorumuyla kustu.
Hâsılı kelam ABD'yi bir hüsran daha bekliyor. Zira İstanbul'daki görüşmelerden gelen ilk sinyaller dünyanın, ABD'nin Ukrayna'yı kurban ederek devreye sokmak istediği yeni küresel kaos senaryosuna prim vermeyeceğini gösteriyor.