Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanıklardan Semih Terzi'nin emir astsubayı Başçavuş Ahmet Kara da konuştu.
15 Temmuz'da Semih Terzi'nin kendisini çağırıp Diyarbakır'a hareket edeceklerini ve hazırlanması gerektiğini söylediğini anlattı.
Hazırlandıktan sonra Terzi'nin odasına gittiğini ve bu esnada pistte helikopterin çalıştırıldığını gördüğünü belirten Kara, "Helikopterin en arkasında dörtlü koltuk vardı o sökülmüştü. Semih Terzi ile sırt sırta oturuyorduk. Semih Terzi sürekli telefonuyla uğraşıyordu. Diyarbakır'daki piste indiğimizde kimse bizi karşılamadı. Buna şaşırdım. Terzi bana 'Ankara'dan bir uçak gelecek onu kaçırmayalım' dedi. Bu sırada dinlenme salonuna gittik orada bir arkadaş 'Televizyonu aç İstanbul karışmış' dedi. Terzi 'Size kim televizyonu açın diye emir verdi' dedi ve bizi dışarıya çıkardı. Daha sonra tabur komutanlarını yanına çağırdı. İçeride ne konuşuldu bilmiyorum. Daha sonra uçağa bindik ve uçak içerisinde onunla iki kez temasım oldu. Özel Hava Alay Komutanlığı'nda bizi Ahmet Balaban karşıladı. Orada 2 helikopterin hazır olduğunu gördüm. Hareket etmeye başladık. İkinci helikopterin bizimle geldiğini daha sonra fark ettim" diye konuştu.
Kara, Özel Kuvvetler Komutanlığına iniş yaptıklarında kendilerini Ümit Bak ve Ali Kapucu'nun karşıladığını anlatarak, "Kapıya doğru ilerlerken silah sesi duydum. Ben Semih Terzi'nin sol gerisindeydim. Ateş edildikten sonra ben eğilerek karargah binasına koştum. Karargah binasında Mehmet Ali Çelik ile burun buruna geldik. 'Ne oluyor' diye sordum ona bilmediğini söyledi. Daha sonra ambulans çağırdım ben. Asansör açıldığında Semih Terzi'nin vurulduğunu gördüm. Ben koşarken silah sesleri devam ediyordu, yukarıya çıktıktan sonra silah sesi duymadım. Semih Terzi cep telefonunu çıkarıp Ümit Bak'a uzattı ve 'sen bakarsın' dedi. Normalde telefonunu bana vermesi lazımdı ama bana vermedi. Daha sonra helikopter geldi onu helikoptere taşıdık. Ben, Fatih Şahin, Hasan Aksoy, Hüseyin Astsubay, Ali Kapucu GATA'ya götürdük. Sedye ile hastaneye soktular. Silahlı olduğumuz için bizi almadılar içeriye. Daha sonra halkın sesini duymaya başladım. Burada bir komutana ne olduğunu sorduğumda 'Kalkışma var, şerefsizler halka ateş ediyor' dedi. Darbeyi orada öğrendim. Semih Terzi'nin darbeci olduğunu orada öğrendim. Halil Soysal Paşa'yı aradım. Olayla ilgimiz olmadığını, ne için oraya gittiğimizi bilmediğimizi söyledim. O da 'Fırat Çelik Albayı arayın o ne derse onu yapın' dedi. Fırat Çelik Albay 'Hastanede kalın' diye emir verdi. Fatih Şahin Binbaşı bizden ayrı durdu telefonla konuşuyordu sürekli" ifadelerini kullandı.
"KİMSE 'DARBE YAPIYORUZ' DEMEDİ"
Kara, "Semih Terzi ya da buradaki herhangi bir personel 'Darbeciyiz, darbe yapıyoruz' diye bilgi de vermedi, emir de vermedi. Böyle bir şeyden haberim yok. Zaten Özel Kuvvetler bizim birliğimiz neden ele geçirelim. 18 kişiyle Özel Kuvvetleri de ele geçiremezsiniz. Semih Terzi emirleri sürekli son dakika söylerdi. Onun tarzı bu. Daha önce ne darbe gördüm, ne darbe duydum. Semih Terzi'nin vurulma anından sonra mantıklı düşünmekten çıktım. Semih Terzi'nin böyle bir şeyin içinde bulunacağı aklıma bile gelmedi" dedi.
"ÖMER HALİSDEMİR GİBİ BİLSEYDİM..."
'FETÖ' ile bir bağlantısının olmadığını ileri süren Kara, 'FETÖ'nün her yere sızdığını bildiğini söyledi. Üzerine atılı suçları kabul etmediğini belirten Kara, suçlamaların hiçbirini yapmadığını savundu. Diyarbakır'dan IŞİD'e karşı operasyona gideceklerini sandığını belirten Kara, Semih Terzi'nin darbe yapılacağını kendisine söylemediğini iddia etti. Kara, "Ömer Halisdemir'in bildiği bilgiye sahip olsaydım, uyarılsaydım ben de Ömer Halisdemir'in yaptığı gibi Semih Terzi'yi vururdum. Ömer Halisdemir de benim gibi emir astsubaylığı yapmış olan bir ağabeyimiz. Semih Terzi'nin gönüllü veya isteyerek emir subaylığını yapmadım, zorla yapıldım" şeklinde konuştu.