Orhan Pamuk: Bütün muhalif gazeteciler hapisten salı verilmedikçe toplum normalleşmez
Yazar Orhan Pamuk, “Bugün Türkiye’de mutlu olmak için düşüncesiz, akılsız ya da egoist olmalı kişi. Bu hükümetin bütün toplumu mutlu etmek gibi bir amacı da artık kalmadı, yok aslında…” ifadelerini kullandı.

Oluşturma Tarihi: 2021-03-23 17:15:14

Güncelleme Tarihi: 2021-03-23 17:15:14

Orhan Pamuk, son romanı Veba Geceleri'ni anlatırken, Türkiye'deki gelişmelere ilişkin olarak görüşlerini de paylaştı. Pamuk, ‘mutlu ve huzurlu olmadığını' belirtirken, yıllardır tutuklu olan Ahmet Altan, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın durumlarına da işaret ederek ‘hapishaneleri dolduran muhalif siyasi mahkûmlar serbest bırakılmadıkça toplumun normalleşmesine imkân olmadığını' vurguladı.

T24 yazarı Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtlayan Orhan Pamuk, Veba Geceleri romanının kahramanlarından II. Abdülhamit'i güncel tartışma içinde değerlendirirken, “Muhafazakâr olması ve İslam'ı siyasallaştırmaktan bir fayda ummasının Abdülhamit'in bugünkü iktidar tarafından bu kadar sevilmesine yol açmıştır. Tabii müstebit olma ve milliyetçilik gibi benzerlikler de var” görüşünü dile getirdi.

Orhan Pamuk, Murat Sabuncu'nun, “Mutlu musunuz” sorusu üzerine, özetle şunları söyledi:

“Ne yazık ki mutlu ve huzurlu değilim, zor soru…. Benim gibi milyonlarca, on milyonlarca vicdan sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da yaşadığımız siyasi ortam yüzünden mutlu ve huzurlu değildir…

Elbette bir devlet kendisine karşı darbeye girişenleri cezalandırır, cezalandıracaktır. Ama böylece hapishaneler dolmaya başladı. Ama aradan beş yıl geçti... Hiçbir yumuşama olmadı.

Tam tersine, toplumun vidaları gittikçe daha çok sıkıştırılıyor. Hükümeti eleştiren gazeteciler ya da mesleği ne olursa olsun, kim olursa olsun bir bahaneyle içeri atılıyor. Bu nedenle ya da başka inandırıcı olmayan sudan bahanelerle içeri atılan muhalif gazetecilere haksızlık yapıldığını Anayasa Mahkemesi söylerse, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına da uyulmuyor. Anayasanın da göstere göstere ihlal edilmesi bizi yavaş yavaş keyfi bir düzene götürüyor... Daha kötüsü bu keyfiliği fark ettikleri için Anayasayı da değiştirmek istiyorlar... Ve bütün bunlara da reform diyorlar... Vatandaş daha çok özgürlük ve daha çok demokrasi olacaksa reformu destekler elbette... Ama ben de pek çok başkası gibi bu reform vaatlerine inanmakta zorlanıyorum... Zaten mevcut yasalarla korkutup sindiremedikleri gazetecileri, döve döve susturmak artık moda oldu. Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na da göstere göstere saldırdılar... Suçlular da devlet ve siyasiler tarafından ayıplanmadı… Böyle bir durumda ‘mutluyum, hayat çok güzel' diyebilir misiniz? Bugün Türkiye'de mutlu, huzurlu olmak için düşüncesiz, akılsız ya da egoist olmalı kişi... Bu hükümetin bütün toplumu mutlu etmek gibi bir amacı da artık kalmadı, yok aslında.”

Ne yapılmalı?

Orhan Pamuk, Sabuncu'nun, “Sizce toplumda bir umut duyulabilmesi için somut olarak ne yapılmalı” sorusuna da, özetle şu yanıtı verdi:

“Romancı Ahmet Altan -arkadaşım-, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi simge isimler var. Türkiye'nin hapiste yatan cesur insanları... Bu açık sözlü muhalifler, diğer bütün muhalif gazeteciler hapisten salıverilmedikçe, hapishaneleri dolduran sayısız siyasi mahkûm serbest bırakılmadıkça toplumun normalleşmesine, kendimizi iyi hissetmemize imkân yok aslında.”