Ortadoğu'nun Avrupalı mültecileri ve yaşam koşulları
Mepanews'te yer alan habere göre;

Oluşturma Tarihi: 2016-04-28 16:36:13

Güncelleme Tarihi: 2016-04-28 16:36:13

Mültecilerin bugün doğudan batıya hareket ederken kullandığı güzergahların bir çoğu bundan 70 yıl önce yine kullanılmıştı fakat bu sefer rota doğuya çevrilmişti. Mülteciler ise Suriyeli değildi...

Birinci Dünya Savaşı'nın en çetin yıllarında Ortadoğu Yardım ve Mülteciler Birimi (MERRA), Ortadoğu'daki Müslüman halkların yardımına sığınan on binlerce Avrupalı için Suriye, Mısır ve Filistin'de kamplar işletiyordu.

MERRA bu dönemde çok sayıda hükümet, askeri yetkili ve kurum ile uluslararası organizasyonun hummalı çabaları sonucu tüm dünyada geniş bir mülteci kampı ağını kontrol ve idare etmekteydi.

Mart 1944'de MERRA ve Uluslararası Göç İdaresi (daha sonra Uluslararası Sosyal Servis olarak anılacaktı), bu kamplarda yaşayan Avrupalı sığınmacıların durumunu daha da iyileştirmek için çeşitli raporlar yayınlamıştı.

Kampa ulaşır ulaşmaz mültecilerin ilk yapması gereken kayıt yapmak ve bir kimlik belgesi almaktı. Bu kartlarda mültecinin ismi, kamp numarası özel becerileri, eğitim durumu gibi bilgiler yer almaktaydı. Kamp yetkilileri her bir mülteci için yaşını, medeni durumunu, cinsiyetini, mesleğini, kampa geliş zamanını ve özel notları içeren bir kayıt açardı. Kampa ulaşan Avrupalı mülteciler hemen bir sağlık taramasından geçirilir, kısa süre içinde kendilerine yeni elbise ve ayakkabı verilen bir birime aktarılır ve burada sağlık çalışanlarının gözetiminde yıkanmaları sağlanırdı. Özellikle Halep'e ulaşmayı başaran Yunanistanlı mülteciler burada günübirlik rutin sağlık kontrollerinin yaşamlarının günlük bir parçası olduğunu bekleyebilirlerdi.

KADINLAR, ÇOCUKLAR, YAŞLILAR VE ENGELLİLER İÇİN AYRI BÖLÜM

Bu ilk müdahalelerden ve mültecilerin sağlık ve temizlik koşullarının diğer mültecilerle beraber yaşamaya müsait olduğuna karar verilmesinden sonra kamplara alınır ve nadiren gözetim altında dışarı gidip gezinmelerine izin verilirdi. Kamplarda yetim ve öksüz çocuklar, dul kadınlar, yaşlılar ve sakatlar için ayrı bölümler bulunmaktaydı.

İNANÇLARA UYGUN MENÜ

Kamplarda askerlere verilen menünün yaklaşık yarısı mültecilere verilirdi. En önemlisi de -bugün Avrupalılar Suriyelilere domuz eti içeren menüler dayatmasına rağmen- Ortadoğu'nun Avrupalı mültecilerine bu kamplarda inançlarına uygun menüler sunuluyordu.

KADINLARA TAHSİS EDİLMİŞ MUTFAKLAR

Mültecilere ulusal alışkanlıklar ve yerel geleneklerine göre yemekler dağıtılır, isteyen ve imkanı olanlar başka yiyecekler satın alabilirdi. Kadınların toplanıp makarna gibi geleneksel yemekler yapmaları için onlara tahsis edilmiş mutfaklar bulunurdu.

Günümüzde Avrupa ülkeleri, mültecilerin ziynet eşyalarına el koyup satarak, yaşanan göçün 'hassas' ekonomileri üzerindeki baskısını kırmaya çalışıyorlar. 1944 yılının Avrupalı sığınmacıları ise kamplarda temizlik ve aşçılık gibi kendi ihtiyaçlarına yönelik işlerde dahi asla zorunlu çalışmaya tabi tutulmadılar. (Nuseyrat kampında mülteciler aşçı ya da temizlikçi olarak zorla çalıştırılmazdı.) Ancak isteyenlerin durumu iyi olan diğer mülteciler ile ticaret yürütebilmeleri için ayakkabı tamiri, boyacılık, sanat ve diğer zanaatler gibi alanlarda kabiliyetlerini üretime çevirmelerine de izin verilirdi.

Haberde sözü edilen kamplar ve yaşam koşulları için "FOTO GALERİ" butonuna tıklayınız.