Ahmet Hakan Coşkun'un Hürriyet'te yayımlanan bugünkü yazısı:
Osman Öcalan'ın ölümü HDP'de nasıl karşılandı?
Nasıl karşılanacak? Büyük, çok büyük bir kayıtsızlıkla karşılandı. Böyle bir şey hiç olmamış gibi davrandılar. Osman Öcalan'ın abisinin heykelini dikmeyi düşünenler, Osman Öcalan'ın ölümü için bir harf bile söylemediler.
Osman Öcalan'ın abisine her fırsatta bin selam yollayanlar, Osman Öcalan'ın ölümünü zerre kadar umursamadılar. Osman Öcalan'ın abisine “Sayın” demek için fırsat kollayanlar, Osman Öcalan'ın ölümünün ardından ölüm haberini bile paylaşmadılar. Abiye “heykeli dikilecek adam” muamelesi yapmak... Ama buna mukabil ölüp gitmiş kardeşin adını bile anmamak...
Bre aman! Nedir bu işin sırrı? Sır mır yok aslında. PKK tarihine minnacık bir ilgi gösterenler bilirler ki... PKK ile Osman Öcalan'ın arası yıllardır açık. Örgüt ile Osman Öcalan arasındaki anlaşmazlığın temelinde ise resmen ve alenen “kız meselesi” yatmakta.
1994 yılında örgüt içinde yer alan 17 yaşındaki genç bir kızla evlenmek istedi Osman Öcalan. Örgüt buna izin vermeyince de... PKK'dan ayrıldı. Sonra bir ara tekrar örgüte girdi ama dikiş tutturamadı. 2004 yılında Murat Karayılan'a meydan okuyarak PKK'dan tamamen koptu. Ve Kuzey Irak'a yerleşti. Kuzey Irak'ta fırıncılık yapmaya başlayan Osman Öcalan, PKK'ya karşı sert sözler söylemekten de geri durmadı. PKK da bir süre Osman Öcalan'ı tehditle falan susturmaya çalıştı, ardından da abisinin hatırına canını bağışladı.
Abdullah Öcalan da kardeşinden hiç memnun değildi. İmralı tutanaklarına geçmiş şöyle bir sözü var Öcalan'ın: “Osman bir kadın için halkını sattı.” Aynı tutanaklarda kardeşinden sürekli “alçak” diye söz ediyordu Öcalan. “Benim alçak kardeşim.” Sürekli böyle diyordu. HDP'nin Osman Öcalan konusundaki derin sessizliğinin nedeni budur. “Hain” muamelesi yapılıyor yani Osman Öcalan'a.